Paylaş
Napoli de 11 kişi, Trabzonspor da 11 kişi. Ancak aradaki fark birisi mücadele ediyor ve istiyor, diğeri ise ne mücadele ediyor ne de istiyor. Diyeceksiniz ki kadro kaliteleri ortada. Tamam fakat en azından biraz mücadele edebilir ve direnebilirsiniz. Bu kadar kolay teslim olunur mu? Zaten maç başlar başlamaz işin rengi de belli olmuştu. Napoli, ilk yarıda tam 40 dakika Trabzonspor’u ne oynattı ne de doğru dürüst top gösterdi. Bu arada 3 tane de gol attı ve ilk yarının son 5 dakikasında dinlendi. Trabzonspor ne mi yaptı, hiçbir şey yapmadı! 27 dakikada hem ilk yarı hem de maç bitti. Trabzonspor, oyuna adapte olana kadar Napoli işini bitiriverdi. Adamlar o kadar motive olmuşlar ki 3-0’dan sonra bile dur durak bilmediler ve akın akın çok kolayca geldiler. Karşılarında ne direnen ne de mücadele eden bir takım vardı. Tam anlamıyla ilk yarının kısa özeti, rezalet ve hezimet oldu.
İŞİMİZ ARTIK MUCİZELERE KALDI
Napoli, skorun da verdiği avantajla ikinci yarıya sakin başladı. İlk yarıdaki gibi akın akın gelmedi ve Trabzonspor’un oynamasına da izin verdi. Ancak Trabzonspor’un o gücü bile yoktu. İkinci yarının 5-10 dakikasında biraz mücadele ederek, pres yaptı ve iyi oynar gözüktü, o kadar. İyi oynar derken, öyle pozisyon falan bulduğunu zannetmeyin sakın! Napoli, oyunu hep kontrolünde tuttu ve tempoyu da kendisi ayarladı.
70’den sonra ise Napoli oyunu rölantiye alarak iyice dinlenmeye çekildi. İtalyan ekibi turu geçmek için ne gerekiyorsa yapmıştı. Trabzonspor’a rövanş maçında yalnızca mucize kaldı. Türkiye Kupası’ndan sonra Avrupa Kupası defteri de bence kapandı. Ersun Yanal’ın bundan sonra önümüzdeki sezonların planlarını yapması gerekir. Ersun Hoca’nın elinde kalan yalnızca Süper Lig. Süper Lig şampiyonluğu için de gerçekçi olmak gerekirse şansı fazla yok. Ancak önümüzdeki sezon Avrupa’da olmak için sonuna kadar Trabzonspor’un savaşması gerekir.
Paylaş