Paylaş
Uluslar Ligi’nde Lüksemburg ve Faroe karşısında yaşadığımız puan kayıpları hafızalarda fazlasıyla tazeyken daha 10.dakikada Ozan Kabak’ın ayağından kendi kalemize attığımız ve tarihe Ermenistan’ın Türkiye karşısında kaydettiği ilk gol olarak geçen gol, herkeste özellikle maç öncesi doğum gününü kutlayan oyuncunun kendisinde tam bir soğuk duş etkisi yarattı.
iLK YARIM SAAT iYi DEĞiLDiK
Erken yenen golün etkisi midir yoksa çok dostane olmayan bir ortamda, sıkı güvenlik önlemleri altında ve milli marşımız ıslıklanarak geçen bir seremoni sonrasında maça uyum sağlamanın zorluğundan mı bilinmez, ilk yarıda özellikle ilk yarım saatte hiç iyi bir izlenim vermedik.
Maça sadece skor olarak değil, oyun olarak da dengenin gelmesi için, golü attığı 34.dakikaya kadar da takımın en iyisi olan Feyenoord kaptanı Orkun Kökçü’nün yerden sert bir vuruşla kaleyi bulan şutunu beklememiz gerekti. Milli takımımız maçın herhangi bir anında çok üstün gözükmese de Kerem Aktürkoğlu’nun girişiyle oyuna ağırlığını koydu ve ikinci gol de Enes’in pasında Kerem’in uzun dripling sonrası attığı güzel plasesiyle geldi.
FUTBOL KALiTESiNi ARTIRMAK ŞART
Oleksandr Petrakov’un gelişi sonrasında tamamen gençleşme ve yenilenme hamlesine giren Ermenistan tek tek baktığımızda milli takımımıza denk bir kadroya sahip olmasa da istatistiklerde ve pas sayılarında çok gerimizde kalsalar da özellikle sol kanadımızı çok etkin kullanan 23 yaşındaki Tiknizyan başta, genel olarak iyi bir oyun ortaya kaldılar. Avrupa Elemeleri’ne galibiyetle başlamak önemli ama futbol kalitesini artırmamız şart.
Paylaş