Paylaş
Facebook'un kurucusu, Mark Zuckerberg, insanın var olma amacından bahsederken bu söze atıfta bulunuyor ve ekliyor. " İnsanın var olma amacı kendinden daha büyük bir amaç olduğuna inanmaktır. Sana ihtiyaç olduğunu hissetmektir. Amaç, gerçek mutluluğu yaratandır. En büyük başarılar, başarısız olma özgürlüğünden gelir."
34 sayı farkla mağlup olunan Baskonia maçı ertesinde başkan Aziz Yıldırım Obradoviç'in yanına gelmiş ve "Size güveniyorum" mesajını vermişti. Bu mesaj kazanılan herhangi bir başarıdan öte çok önemliydi. Bu mesaj hem koça hem de tüm ekibe verilen başarısız olma özgürlüğünün ta kendisiydi. Yani onları en büyük başarılara taşıyacak olan özgürlüktü.
Fenerbahçe, 16-17 sezonunda hayal edilmesi güç başarılara imza attı. İlk önce Euroleague playoff'larında istatistikleri alt üst etti, sonra çıktığı Final Four'da, İstanbul'da, Avrupa'nın en büyük kupasını kaldırdı. Ardından Türkiye Basketbol Ligi’nde maç kaybetmeden şampiyon oldu. Saha dışında, parkede, Arena’nın koridorlarında, aynı amaç uğruna savaşan bir grup kahraman izledik sezon boyunca. Başkanından, malzemecisine, seyircisinden, oyuncusuna kadar sadece maç kazanma keyfi yaşatmadılar aynı zamanda kültür yaratmanın önemini gösterdiler. Şimdiden Belgrad’da kupa kaldırmaya hevesli seyircisi, koçu ve oyuncuları ile sıradan bir finalist ile şampiyon arasındaki farkı gösterdiler.
KIYASLANAMAYACAK GÜZELLİKLER
Kazandığı galibiyetler ve kaldırdığı kupaların ardından bütçe kıyaslamaları, Türk oyuncu polemikleri ile gölgede bırakılmaya çalışılan çok değerli başarılar elde etti Sarı Lacivertliler. Hayatımıza, değerinin para, bütçe veya pasaport ile kıyaslanamayacağı güzellikler kattılar.
Tüm ülkeyi aynı amaç etrafında kenetlediler ilk önce, sonra herkesi dev ekranlar eşliğinde sokaklarda, tv başında ve Sinan Erdem’de mutluluklarına ortak ettiler. Yurdun dört bir yanından basketbol sevdalısı çocukları, spor ruhunun en güzel hissedildiği Arena’da misafir ederek en güzel anılarının parçası oldular. Twitter’da 930.000 kez Fenerbahçe hakkında yorum yapıldı. Bütün Türk çocukları artık Udoh gibi kitap kurdu, Bogdanoviç gibi çalışkan ve disiplinli, Dixon gibi yürekli olmak istiyor. Vesely gibi tutkulu olmak, Datome gibi sanat galerileri ve müzeleri ziyaret etmek, Melih gibi hayallerine tutunarak peşinden gitmek istiyor. Bu takımın kendinden daha büyük bir amaca hizmet ettiğinin, gerçek başarısının kanıtı işte bu. Gelir-gider dengesizliğinin, bütçe büyüklüğünün veya pasaportların hiçbir önemi yok. Bu takım artık Türk çocuklarının yeni süper kahramanları, ülke gençliğinin rehberleri ve basketbol dünyasının en saygın kulüplerinden biridir.
Arena’daki taraftara sorarsanız eğer orada bulunma amacını size çok net özetleyecektir. “Bu takımın şampiyon olmasına ve Türk basketbolunun gelişmesine yardımcı oluyorum”
Amerikalı olimpik jimnastikçi Mary Lou Retton’un ünlü bir sözü bu efsanevi sezonun Fenerbahçe’sini özetlerken bize de unutulmaz anıları yaşatan takımı kutlamak kalıyor.
"Kazanılan kupalar toz tutar ama yaşanan anılar sonsuza kadar sürer" Bize yaşattığın keyif için teşekkürler!
Paylaş