Zinciri kırmadan…

Paris’te; Alışılmışın dışında bir top oynayacağız… Terim, 8 hücum ağırlıklı oyuncu ile oynayacak…

Hücum seven topçularımıza savunma yaptırmaya çalışacak… Becerebilirse veya çok sevdiğimiz topu rakibe vermezse, keyifle izleyeceğiz…

***

Kısa boylu, topla oynamayı beceren ve seven, fizik kalitesi zayıf bir takımımız var…

Özetle artıları da eksileri de fazla olan, heyecan veren bir takımımız var…

İlk turu geçmeyi başarırsak tüm Avrupa’ya heyecan verecek…

***

Sihirli sözcük; Zinciri kırmamak!

Fizik dezavantajımızı kapatmak, ancak 10 oyuncunun bir zincirin halkaları gibi yakın oynaması ile mümkün…

Tek bir halka ayrı düşerse zincirimiz kırılır…

İlk yarı Hakan, Gökhan’ın önünde kalamadı. Biraz içeride, 3-5 metrede önde oynadı.

Çok sevdiğimiz topa sahip olamadık. O kanattan kırıldık…

Tüm oyunu rakibe verdik…

Ben tam, Hakan, Cenk, Arda, Oğuzhan;

“Çok mu abarttık bu işi, Hakan’ı çıkarsak mı?” derken;

Hakan, çaktı golü…

Gel de Hakan’ sız oyna; O da olmuyor.

Arda’dan da vazgeçemezsin!

O zaman yapılacak iş;

“Barcelona gibi yapmak. Topu kaybettiğinde, çok hızla, geri kaçmadan basmak ve en önemlisi birbirinden kopmamak…

Özetle zinciri kırmamak…

***

Bir de duran top zaafımız olacak…

Alan savunması mı yapsak? Yoksa adam adama mı yapsak?

Ya da adam paylaşımlı bir alan savunması mı yapsak?

----Sorularının cevabı yok...

Tek bir doğru olsa, zaten tüm Dünya o sisteme dönerdi…

Basketbol, doğduğu günden bu yana, bu sorunun cevabını arıyor…

Öyle basit bir cevap yok…

Kendi takımına, rakibin duran top setlerine göre değişkenlik gösterecek…

Bence günümüzün en önemli silahı zaten duran top…

Dünya’nın en iyi takımları bile “duran toptan” gol yiyor…

***

Bizim boy ortalaması da problem olduğuna göre ne yapalım?

Benim önerim;

Duran top savunması için ayrı bir hoca tutalım…

Tek işi bu olsun…

Rakibin hücum setlerini incelesin ve takıma bunun nasıl savunacağını öğretsin…

Fatih hocanın da kafası rahat olsun…

Bence;

Basketbol koçuna verelim bu işi… Onların hayatı duran top…

Hatta size bir de isim vereyim;

Aydın Örs, duran top hocamız olsun…

Vallahi tüm takımların, bütün hücum setlerini çıkartır…

Bizimkilere ezberletir…

“Hücumda da kullanabiliriz Aydın Örs’ü” diyeceğim ama pek gerek yok…

Orada bir Hakan var; ne nerede olursa, atıyor içeri…

O olmadı, Selçuk var…

Kafayı karıştırmaya gerek yok…

***

Heyecanla bekliyoruz, Haziran ayını…

Sevimli, genç ve ilginç takımımız var…

Çok değişik oynayacağız…

Bilinenlerin dışında bir top oynayacağız…

Umarım gururla izleriz…

Hatta Avrupa’ya izletiriz…