Paylaş
Tek başına bir hakemin etkisi, bir maçın sonucunu etkilemeye yetmez!
Yangına benzin dökenler vardı;
Bence;
• Kombine kartı olup, geçmiş yıllarda maç kaçırmayan, bu yıl ise sıcak evinde maç seyretmeyi tercih edip maçların yarısına bile gitmeyen Ateş Bakan…
• Okul açık tribünün boş kalmasına göz yuman Aziz Yıldırım...
• Türk hocaların birçoğunun düştüğü hataya düşmeyen, skoru korumak için savunma oyuncusu yerine iki hızlı hücum oyuncusu alan, beraberliğe değil kazanmaya oynayan, Roberto Carlos…
• Takımdan çok kendilerine oynayan; Sow ve Emenike…
• Tek dertleri gol atmak olan, top kazanmaya yardım etmeyen, her pozisyonda ofsaytta beklemeyi tercih eden, yapılan 40 ortaya bir kez bile kafa vuramayan, sırtı dönük oynamayı hiç bilmemelerine rağmen ısrarla son adam oynamak isteyen, geçen yıl oynadıkları hareketli hücumu unutup, çakılı oynamakta ısrar eden, Sow ve Emenike ve onlara ayak uydurmaya başlayan Kuyt…
• Onları kulübeye çekmeyen, sezon başından beri süren bu problemin çözemeyen, İsmail Kartal…
• Kurulan her tuzağa düşen Volkan Demirel…
***
Yangına benzin dökenleri anlattım…
Şimdi kibriti çakanı da anlatmak lazım…
Yani maçın hakemi Özgür Yankaya’yı:
Yankaya’nın avantajı oynatmayarak Fenerbahçe’nin golüne engel olması; Bence insani bir hatadır…
İnanın oyunu canlı izlerken bende aynı hataya düştüm.
Sow’un topla buluştuğu anı sonradan gördüm…
O pozisyonda Yankaya’ya kızmadım…
Kızamadım…
***
Ancak;
Size biraz maçın özetlerinde göremeyeceğiniz sahneleri anlatayım;
• Akhisar kalecisi Oğuz;
Maçın birinci dakikasından itibaren, avut atışlarında, topu uzunca bir sürede avut çizgisine dikiyor. Sonra kendi kullanamayacağını anlatıyor, daha sonra ceza sahasını terk etmiş arkadaşını çağırıyor…
Arkadaşı ağır adımlarla gelip gerilip atışı kullanıyordu…
Bu senaryo 90 dakika devam etti(!)
Yankaya, bir kez bile, “hızlı olun” diye uyarmadı(!)
• Her ikili mücadele de bir Akhisarlı oyuncu yerde kaldı...
Her seferinde Yankaya, oyunu durdurdu…
“Nasılsın, halin vaktin yerinde mi? Çoluk çocuk nasıllar?” Diye sordu…
Ve her seferinde sakatlanarak yere düşen Akhisarlı oyuncu, canavar gibi maça girdi. Hem de bir düdük bile dışarıda kalmadan(!)
Yankaya, bir kez bile uyarmadı(!)
• Yankaya, çekmelere, arkadan darbelere göz yumdu…
Kartlarını cebinde itina ile sakladı…
3 sarı, bir direk kırmızı görebilecek Castro bile oyunu tamamlayabildi…
Ben FB TV yerinde olsam;
90 dakikalık “Castro Cortiba belgeseli” yaparım…
***
Bence;
Yankaya; oyunu oynatmak istemedi…
Tıpkı 2012 yılı Süper Finalindeki Cüneyt Çakır gibi yaptı…
İşte ben buna kızıyorum arkadaş…
Doğal refleksine hakim olamayan hakemi bu maça atayan;
Bir anlamda; “Doğal reflekslerin ile bu maçı yönet” diyen Merkez Hakem Kuruluna kızıyorum arkadaş!
***
Kaptan Bilal;
“Biz şampiyon olduğunda Fenerbahçe’yi alkışladık… Onlar neden bizi alkışlamadılar” demiş…
Soru güzel ve yerinde…
Ben de kendi adıma cevap veriyorum;
Attığınız iki muhteşem gol ve oyun disiplininiz gerçekten alkışa değerdi…
Ancak;
Öncelikle; Maçı seyretmeye gelen seyirciyi kandırmayacaksınız!
Para verip seyretmek istediğimiz maçtan çalmayacaksınız!
Sonra alkışı alacaksınız!
***
Yankaya, Bilal’e; “Delikanlı gibi oynayın” demiş?
Ne zaman demiş?
89. dakikada Akhisar golü bulup öne geçtiği anda…
Çok merak ettim;
Neden demiş(?)
Onun işi aslında vakitten çalan oyuculara engel olmak…
Maç oynanırken kartları ile ikazları ile kendi tavrı ile oyunun oynanmasını sağlamak…
Maç bittikten sonra kaptana ricacı olmak değil!
***
Kıssadan hisse;
Kendimizi kandırmayalım;
Fenerbahçe’yi bir hakem yakamaz!
Yangına benzini biz attık, söndürmek de bize düşer!
Paylaş