Ve Fener, Molde’yi yener…

----- Yıldızlar topluluğu takımımız, köy takımı Molde’den, kendi sahasında 3 gol yiyor…
----- Dünya yıldızı Van Persie, forma şansı bulamıyor. Çıkarken hocasının elini sıkmıyor…
------ Fener, kendi sahasında, iki ön libero ile oynuyor…
------ 5 atması gereken takım, bir gol atınca defansa çekiliyor…
------ Üstelik hocası da pek mutlu gözüküyor… 

Bir de ukalalık ediyor; “Siz futbolu, tenis maçı mı sandınız” diyor…
Kovalım gitsin(!)

***
Gökhan mı? Şener mi?
Caner mi? Hasan Ali mi?
Mehmet Topal mı? De Souza mı?
Volkan Şen oynar, Nani, kendine oynar derken,
Pereira, “ha şimdi gitti, şimdi gidecek” derken;
Tam Fenerbahçe taraftarını da ikna etmiş iken,
Her şey yolunda gidip bizim tirajlar tavan yapmış iken;

Aziz Yıldırım, Pereria’yı alır, basket maçında yanına oturtturur…

****
Olmadı be başkan!
Nerede kaldı senin delikanlılığın(?)
El alem, 3 yılda 7 hoca devirirken,
Avrupa patentli rakibin; 3 kupa falan demeden neşteri, Hamza’nın kalbine vururken,
Sen çok light oldun be başkan(!)
Sen son 10 yıldır bir tuhaf oldun be başkan!
Kiminle başladıysan, onula devam ediyorsun…
Yıllarca “istikrar” nutukları atan yazalar bile “kelle” isterken, sen “sabır” diyorsun…
Nasıl bir adamsın sen?
Bizim işi de bozuyorsun…

***
Yazık be adam…
Ne yazacağız şimdi biz?
Maçı anlatırken bile karalar bağladık…
Bir matem havası esti bizim buralarda(!)
Televizyondaki maçı, içerideki odadan dinleyen kızım, korkarak geldi yanıma;
“Yenildik mi dayı?” dedi…
Şaşırttınız ve üzdünüz bizi…
Ne yazacağız, ne konuşacağız şimdi biz?
Dert etme!
Yazacak bir şey buluruz biz;
---- “Oyuncuların bireysel kalite farkı” yazarız…
Olmadı;
---- “İşte biz bunu istiyorduk, Pereira” yazarız biz…