Paylaş
Şanslıyız…
Kıymetini bilelim!
Beklenen oldu, basketbol şölenine hazırlanın!
Final Four’da ülkemizi temsil eden iki takımımız, Türkiye liginde finale kaldı.
Avrupa’nın bir numaralı turnuvasında son dört takım arasına giren Efes ve Fenerbahçe bize en az 4, en fazla 7 maç süren bir basketbol şöleni yaşatacaklar…
***
Her zaman nasip olmaz, kıymetini bilmek lazım!
İspanya’da, Barcelona- Zaragoza, Real Madrid- Valencia maçlarının sonunda final belli olacak.
Orada da dev bir final oynanabilir.
Yunanistan’da, Olimpiakos ligden çekildi. O nedenle her yıl oynanan o klasik rekabet, bu yıl olmayacak. Panatinaikos- AEK veya Promitheas finali izlenecek.
Rusya’da, CSKA- Khimki finali var.
İtalya’da, Milano yine hayal kırıklığı yarattı. Sassari- Venezia finali oynanacak.
Almanya, Alba Berlin- Bayern Münih finaline doğru gidiyor.
Ancak finalin en lezzetlisi ülkemizde…
Çünkü bizim iki takımımızda, bu yıl Avrupa’nın en iyi dört takımı arasında yer aldı.
Bu özelliği taşıyan bir başka ülke yok!
***
İlk maç 9 Haziran günü, Anadolu Efes’in salonunda…
İkinci maç 11 Haziran günü, yine Anadolu Efes’in salonunda…
Üçüncü maç 13 Haziran günü, Ülker Arena’da…
Dördüncü maç 15 Haziran günü, Ülker Arena da…
İki takım arasında son maç İspanya’da oynanmıştı…
O maçta Anadolu Efes özellikle kısa oyuncuları ile oyunu domine etmiş ve üstünlük sağlamıştı…
Aslında Efes’in kısaları Vasilije Micic ve Shane Larkin bu yıl Avrupa’ya imzalarını attılar.
Her zamanki savunma güçleri ile Bryant Dunston ve Doğuş Balbay takımın askerleri, istikrar sembolleri…
Ayrıca genellikle yedek kalan James Anderson ve Motum bile son maçlarında, çok etkili oynadılar.
Özet ile Efes finale, istim üzerinde geliyor.
Finali çok kazanmak istiyor…
Ve ev sahibi avantajı da ellerinde…
***
Fenerbahçe Beko ise sakatlıklar ile boğuşuyor.
İlk kurban Tyler Ennis oldu. Sezon başında sakatladı ve bir daha forma giyemedi…
Bu yılın ikinci transferi Fransız pivot Joffrey Lauvergne de sakatlar ordusuna ikinci katılan oldu. Kısa sürede sahalara dönmesi beklenen Fransız pivotun sezon sonuna kadar oynayamayacağı anlaşıldı. Jan Vesely sezon içinde sık sık sakatlandı. Kimi maçlara idman yapmadan, belki de tam iyileşmeden çıktı. Ancak işin sonunu getiremedi… Bir istikrar abidesi olan Gigi Datome’de işin son final bölümünde takımını eksik bırakmak zorunda kaldı. Son olarak Erick Green de sakatlar kervanına katıldı…
***
Zeljko Obradovic’in dediği gibi;
Fenerbahçe için asıl sıkıntı bu isimlerin sahada olmaması değil, takım ritminin eksikler yüzünden kaybolmasıydı. Tofaş serisinin özellikle ilk maçında sıkıntı bir nebze aşılmış gibi gözüktü.
Daha az rol alan oyuncular, sahne aldılar.
Ahmet, Melli, Melih ve Sinan artık başrol oyuncusu olmak zorunda olduklarını hatırladılar.
Ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, elbette bu büyük açığı kapatmak oldukça zor…
Ancak Avrupa’da hiçbir takımda olmayan bir özellikleri var…
Son Tofaş maçının sayı dağılımına bakarsanız siz de bu özelliğin ne olduğunu anlayacaksınız…
***
Fenerbahçe Beko:
Melli 9, Melih Mahmutoğlu 9, Kalinic 10, Guduric 10, Ali Muhammed 12, Sloukas 9, Sinan Güler 7, Ahmet Düverioğlu 10
Gördüğünüz gibi, atılan toplam 76 sayıyı, 8 oyuncu kendi aralarında eşite yakın paylaşmış…
En fazla sayı atan Ali Muhammed (12) ile en az sayı atan Sinan Güler (7) arasında sadece 5 ayı fark var…
Dikkatli gözler, böylesi bir sayı dağılımının daha önce pek rastlanmadığını anımsayacaktır.
Onlar tam anlamı ile bir takım!
Böylesi bir özellik de, bir başka takımda yok!
Özetle ‘bireysel özellikleri üst düzeyde bir takım’ ile ‘tam bir takım’ oynayacak…
Bizler de zevk ile izleyeceğiz…
Bu finale izleyenler ve hakemler olarak, layık olalım!
Bırakalım, onlar oynasınlar…
Bizler, kendi rolümüz oynayalım!
Paylaş