Üç büyüklere kırmızı alarm!

Hiç bu kadar kötü olmamışlardı.

Ben söylemiyorum, matematik söylüyor.

Ligin 16. Haftası tamamlandı. Son 25 yılın 16. Hafta sonuçlarına baktım. Üç büyük kulübümüzün 16 hafta sonunda elde ettiği puanları topladım…

Sonuçlar bize gerçekleri anlatıyor…

Birlikte bakalım tabloya:

Bu yıl 16. Hafta sonunda Galatasaray 26, Beşiktaş 26, Fenerbahçe ise 15, puan toplamış. Toplam 67 puan almışlar.

Lig tarihinde bu kadar az puan topladıkları bir yıl olmamış…

Bugüne kadar en az, 86 puan toplamışlar…

Ortalamaları ise 100 puan…

Aradaki farka bakar mısınız?

Bize, üzerinde ciddi bir şekilde durulması gereken bir gerçeği anlatıyor…

Fenerbahçe’nin özel durumunun toplam puanı aşağı çektiğini, düşünenleriniz olabilir.

Evet doğru!

Ancak dikkat ederseniz, Galatasaray da, Beşiktaş da tarihlerinde 16 hafta sonunda bir kez, bu yıl topladıkları puanın altına düşmüşler…

O zaman bu yıl tesadüf değil, bir gerçeği anlatıyor bize…

Sonunda bir tanesi şampiyon olsa bile yine bu gerçek değişmeyecek!

***

Bugün bakıldığında üç büyük kulübün piyasa değerleri, yine diğer kulüplerimizden açık ara önde…

Ancak bu yıl bu değerlerin, geçmişten kalan sözleşmeler olduğu ve gerçeği yansıtmadığı görüldü.

Kulüpler yüksek maaşlı sözleşmeleri ödeyemez hale düştüler. Parasını tahsil edemeyen oyuncular ayrılıyorlar. Ya da çabuk sakatlanıyorlar(?)

Bu gelirler ile bu bütçeleri, döndüremeyecekleri anlaşıldı.

Kulüplerimiz öngörmemiş olsa bile yaşam dönüşümü kendiliğinden gerçekleştiriyor.

Beşiktaş’ta, Negredo, Pepe ve Tolgay ile yollar ayrılırken, genç Güven ve Dorukhan formayı alıyor.

Galatasaray’da, Maicon yedek beklerken Ozan sürekli oyuyor. Trabzonspor, Burak ve Onur ile yollarını ayırırken, kalede genç Uğurcan, stoper de Hüseyin oynamaya başladı. Abdülkadir ve Yusuf ise takımın ana karakterleri oldu.

Bursaspor, yıllarca emek verdiği akademisi ile ayakta duruyor. Sahaya alt yapısından yetiştirdiği 10 oyuncu ile çıkıyor.

Başakşehir ve Kasımpaşa, gelir gider dengesi iyi ayarladıkları için zirveye oynuyorlar.

***

Beşiktaş, bu gerçeği yıllar önce görmüş ve “Feda” sezonunu başlatmıştı…

Ancak şampiyonluğun ve Şampiyonlar Liginin büyüsü, kulübü rayından çıkardı…

Galatasaray, son yıllarda Şampiyonlar Ligine en çok katılan takım.  Oradan gelen para, satılan gayrı menkuller, taraftarın baskısı, halen doğru değerlendirme yapmasını engelliyor. Devre arasında büyük değişim ve transferden söz ediliyor… Ben gerçekçi bulmuyorum...

Fenerbahçe, Ali Koç ile birlikte bu değerlendirmeyi yaptı. Uzun dönemli bakış açısını ortaya koydu. Felsefesi gerçeklere uygundu…

Ancak saha sonuçları beklenenin çok altında gelince, teorileri ile pratikleri şaşmak üzere…

Sonuç olarak, isteseler de istemeseler de gerçek bu…

Değişimi fark eden, acımasızca üstüne giden, camiasına bunu anlatabilen, popülizmden uzak duran kazanacak!

Genç oyunculara yatırım yapan, oyuncu takibini ön plana çıkaran kazanacak!

Aslına az para ile çok iş yapmayı ilk öğrenen kazanacak!

Onlar öğrenene kadar yol almış olan kulüpler ise tarihlerindeki ilk şampiyonlukları görecekler!