Senin yüzünden; Aziz Başkan(!)

3dk okuma

Kışın karı, yağmuru, çamuru bitince, çiçekler açtığında, program yapardık…

Haberin Devamı

Dağlara, güneşe, yeşile, kaçardık…

Nisan ayı, çok güzeldi ve özeldi bizim için…

İşimin de açıldığı günlerdir, bu güneşi gördüğümüz günler…

Bir hafta yeşile kaçarsak, üç hafta çalışır, bir kış boyu yapamadığımız ciroyu yapardık…

Bitirdin bizi, Aziz Başkan(!)

Aile düzenimi bozdun!

İş düzenimi bozdun!

Hayatımızı alt üst ettin Aziz Başkan…

Nisan ayı dert ayı oldu bizim için(!)

 

***

Anlatayım mı, neden?

Futbol takımın şampiyonluğa oynar, bırakamazsın;

Pazar günü Kadıköy’e, Osmanlıspor maçını izlemeye, mecburen gidersin…

Bir yandan da, Trabzon İdmanocağı’ nın voleybolda oynadığı final maçını izlersin…

-----“Ne ilgim var?” Deme!

Biliyorsun sen; O da senin yüzünden…

 

***

Haberin Devamı

Galatasaray basket takımı, Avrupa kupasında, İspanya’da final oynar…

Onu da izlersin…

Sakın, “bana ne” deme!

Senin bu keçi inadın olmasa; Ezeli rakibin, buralara yatırımı, çoktan bırakmıştı…

Ben, senden bilirim kardeşim!

 

***

Hafta sonu geliyor, güneş açmış, eşim, program yapıyor;

---- Arkadaşlar, Kaz dağlarına gidiyor, gider miyiz? Diye soruyor.

Ben çaktırmadan ajandama bakıyorum;

Nasıl giderim?

Sarı Melekler, İtalya’da Final Four oynuyor…�

9 Nisan cumartesi günü, Vakıfbank ile oynayacaklar… Yenerlerse, pazar günü final maçı…

Eda, gözleri yaşlı, kürsünün en tepesinde, ben Kaz dağlarında…

----Olamaz!

Nasıl giderim?

Gitsem bile televizyonun başından kalkamam, daha beter azar işitirim…

Kibarca; “Sen git karım, ben gelemem işler yoğun” derim…

 

***

Hafta başı olur, işi gidersin…

Teklif vermişin adama, “Çorum’a gel, görüşelim” demiş…

-----Gidemezsin;

Obradovic ve çocukları seni bekler(!)

12 Nisan günü Final Four’a gidebilmek için oynayacağın ilk maç Ataşehir’ de…

Bütün yıl bunun için gitmişsin salona…

Bugün yalnız bırakamazsın!

Rakibin belki de Real Madrid, hesabın var geçen yıldan kalan…

Orada olman gerek!

14 Nisan’da da, yine senin sahanda, rövanşı var maçın…

Arada da, Galatasaray ile derbi oynayacaksın(!)

Zor kardeşim çok zor!

 

***

Haberin Devamı

Başkanım; Bu işleri başımıza açan sensin!

İşin kötü tarafı; Çorum’a, hangi gün gidebileceğini bile söyleyemezsin…

ULEB, henüz yapmamış ki programı(?)

Sen, nasıl yapacaksın?

Bir veya iki tane orada maç oynayacaksın… Belki sahamızda üçüncü maç olacak?

Uzun dönemli program bile yapamazsın…

 

***

----- “Pekâlâ” der sevgili eşim;

 “O zaman bu hafta sonu -15-17 Nisan- ilkokul arkadaşların, Filyos’ta toplanıyor, buna da ‘hayır’ diyemezsin” der…

Ben mahcup bir tavır ile yine ajandama bakarım;

-----Hayda;�

Potanın Kraliçeleri, Final Four oynayacaklar… Hem de bizim salonda(?)

Biletlerini bile almışım zaten…

Gözünü kaparsın; Birsel kupayı kaldırıyor, sen de Amasra’da balık yiyorsun…

Olmaz, gidemezsin!

Haberin Devamı

İşte bu nedenle; Nisan ayı dert ayıdır…

Benim, izin ayımdır…

İşimden, eşimden, ayrılık ayımdır…

Sarı Lacivert dostlarımla yaşarım bu ayı…

 

***

Hep senin yüzünden Aziz Başkan!

Yoktu böyle bir şey eskiden…

Tutturdun, “amatör sporlar” diye…

Onlar da, bir tutturdu bu işi;

Metrisi, müze yaptılar sana…

Sen de bize hayatı, spor salonu yaptın…

Nisan ayımızı zehir(!) ettin bizim…

 

***

Bu arada ajandamda, bir de kara leke var…

“4 Nisan” yazıyor orada!

Yıllarca o gün, kapkara olacak…

Fenerbahçe otobüsüne ateş açıldığı gün…

Fenerbahçe’ye, ikinci pusunun kurulduğu gün…

“Faillerin bulanmadığı” demeyeceğim, “aranmadığı” gün…

Ortalıkta kim varsa, alayının; “Geçmiş olsun” bile demeye korktuğu gün…

Haberin Devamı

Meslektaşlarının hiçbir şey olmamış gibi sahaya çıkıp, utanmadan top oynadığı gün…

 

***

Kara bir leke olarak, Türk Sporunun alnına kazıdım o günü de…

O da Nisan ayının 4.günü be kardeşim…

Doluyum, Nisan ayında…

Keyfi ile hüznü ile kızgınlığı ile

Doluyum başkanım…

Hep senin yüzünden(!)

Yazarın Tüm Yazıları