Paylaş
---- Tüm kulüpler bana bağlı olsun!
---- Başkanları adamım olsun!
---- Federasyon başkanı benden olsun!
---- Hakemler, benden işaret alsın!
---- Yayıncı kuruluş da benim olsun!
---- Yorumcular gazeteciler de benden olsun!
İstediniz…
--------- Oldu…
“Stadyumları da ben yaparım, istediğimi alırım, istemediğimi almam”
Dediniz…
-------- O da oldu…
Oyuncak sizin oldu…
Ancak oyunu oynayacak arkadaş kalmadı…
Oyuncak sizin oldu ama “oyun” bitti!
***
Küçücük bir derenin bile yatağını değiştirmeye kalkarsanız, aman benim evimin önünden geçsin derseniz:
O dere ya kurur, ya da taşar evinizi de alır gider…
Bakın denizi doldurup duruyorsunuz…
Bir gün Lodos geliyor ve hepsini geri alıyor…
Oynaşmayın fazla…
***
Türkiye’de; Futbol ve Parlamento birbirine çok benzer…
Halkımız ikisine de çok ilgi duyar…
Halk ilgilendikçe, halkın ilgisini çekmek isteyenlerde ilgi duyarlar…
Bu ikisini yönetmek için bilgi ve beceri aranmaz…
Tek şart iyi biat etmektir…
Bu nedenle her ikisi de sınıfta kalmıştır!
Verdiğimiz değere göre en geri kalmış iki kurumumuzdurlar!
***
Ülkemizde ilkokul çocukları bile dershanelere giderler…
Binlerce test sorusu çözerler…
İyi okula girenler, çok çalışanlar ve yetenekli olanlardır…
Futbolu yönetenlerde ise başarı aranmaz(!)
Nitelik, beceri, kabiliyet, eğitim aranmaz(!)
Sadece biat etmek yeterlidir…
Kulüp başkanlarını seçerken bile;
Birinci kaygı; “aman iktidar ile ilişkisi iyi olsun” dur.
Oluyor zaten…
Oluyor da;
Oyun, sahada değil masada oynanan oyun oluyor o zaman…
Masada oynanan oyunun seyircisi olmaz!
***
Parlamento farklı mı?
Seçimler geliyor…
Sırayla istifa haberlerini duyuyorsunuz…
Yine “en iyi biat edenler parlamentosunu” kuracağız…
Sakın sadece iktidar partisinden söz ettiğimi sanmayın…
Tümünü kast ediyorum…
***
Etrafıma tanıdığım bir yığın başarılı insan var…
Hiç biri aday falan olamıyor…
Ülkemizde; Uluslararası firmaları yönetmiş genel müdürler, mühendisler,
Edebiyatçılar, kendini kanıtlamış sanatçılar, başarılı hekimler var…
Hiç biri aday değil(!)
Olamaz…
***
İnsan olmanın birinci şartı;
Özgürce düşündüğünü söyleyebilmektir!
Bizde ise parlamentoya girmenin birinci şartı;
Düşündüğünü söylememektir(!)
Hatta düşünmemektir(!)
Nasıl olacak?
Elbette olmayacak…
İlkokul çocuğunda bile başarıyı kıstas alırken;
Parlamentoyu seçerken ki tek kıstasımız;
Lider bağlı olmak olursa, elbette nitelikli bir parlamento olamayacak…
***
Aynı futbol gibi…
Her dönemde vardı…
Ancak son dönemde zirve yaptı…
Halk da; “Madem ben yokum, al oyuncağını oyna” dedi…
Oyuncak sizin oldu ama oyun bitti(!)
Halk kendine, sizin bulaşmadığınız yeni oyuncaklar bulur…
Basketbol gibi, voleybol gibi…
Peki, siz ne yapacaksınız?
Aman oralara da bulaşmayın!
Paylaş