Olimpiyat mı yok? Biz mi yokuz?

Hiç bu kadar az heyecan duyduğum Olimpiyat olmamıştı…

1972 yılından bu yana izlerim, içim kıpır kıpır eder… Hiçbir zaman sporcularımız fazla iddialı olamaz ama ben yine de, Dünya yıldızlarını bir arada görmenin heyecanının yaşarım…
Olimpiyatın başlamasına iki gün kaldı, bizde tık yok!
Yayınlayacak kuruluş bile belli değil…
Devletin televizyonun asli işi bu(!)
Onlar bile uzak duruyor…

***

Sporumuzun bitmişliğin resmi bu…
Aslında bu konuyu irdelemek lazım;
Dört sene önce Londra’ya giderken büyük bir coşku ile gittik…
Siyasi iradenin büyük bir desteği vardı.
Çabuk yoldan madalya kazanmak için gayretler;
İki kızımız, en önde ipi göğüslediğinde çılgınca alkışladık, gözyaşlarımızı tutamadık…
Coşku ile düşünemedik;
Oysa o güne kadar büyük bir başarıları yoktu…
Sporda basamakları, birer birer çıkmadan, alın terini akıtmadan, bilimi içine katmadan başarı gelmiyor…
Unuttuk…
“Dopingler çıkmaya başlayınca da”, küstük(!)

***

Oysa Londra’ya giderken de durum aynıydı, bugünde aynı…
70 milyonluk ülkeyiz gençlerimize spor yaptıramıyoruz…
Spor diye bize anlatılan futbol; Onu hiç beceremiyoruz!
Rio’ya 103 sporcumuz gitmeye hak kazandı… Londra’da 114 kişiydik…
Çok fark yok…
Bir fark var; Bu kez devşirme sporcu oramınız çok yükseldi…
Sanırım, yüzde 25 civarında…
70 milyonluk ülkenin sporunun bittiğinin resmidir bu…
Resmi kabullenip, konuşmak lazım…

***

Son günlerin modası;
Başımıza gelen her türlü felaketin sorumluluğu, Feto çetesine yüklemek…
Modaya bende uyayım…
Çok daha hayal mahsulü olmayan komplo teorimi anlatayım;
Bu çete yıllar önce üst akıl sayesinde çok planlı bir şekilde organize edildi…
Elindeki imkânlar ölçüsünde, Sosyal bir Devletimiz vardı…
Yoksul ailelerin başarılı çocukları, Harp okullarına, seçkin Anadolu Liselerine ve Üniversitelere girerlerdi…
Adım, adım Sosyal Devletten uzaklaştırıldık…
Bu üst akılın mazisi, köy enstitülerinin kapatılmasına kadar gider…
Biz çok derine gitmeden yakın tarihimize gelelim…
Gençliğimizin; Nasıl, “Dershane Spor” haline dönüştüğünü görelim…
Gençlerimizin hayatının, dershanelerde geçtiğini bilelim…
Dershanelerin büyük bölümünün de Feto çetesinin elinde olduğunu unutmayalım…

***

Önce;
Sürekli sınavlı bir sistem yaratarak, Milli Eğitim içini boşaltarak, Dershanelere mahkum ettiler…
Sonra; Başarılı çocuk ve öğretmenleri transfer ederek, soruları ele geçirerek, dershanelerini öne çıkardılar…
Halkımız, çocuklarına iyi bir gelecek sağlayabilmek için maaşlarını bu dershanelere yatırdı…
Gençlerimiz, ne okul eğitimi alabildi ne de spor yapabildi…
Uzağa gitmeyin 28 Şubatı hatırlayın;
O karmaşa içinde alınan kel alaka gibi gözüken bir kanun çıkartıldı;
İlkokulun sonunda yapılan Anadolu Lisesi sınavları, Lise öncesine çekildi…
Sonuç;
• Çocuklarımız, ilkokuldan Üniversite sınavına kadar, sınav telaşı olmadan en verimli 5-6 yılını, geçirirken hayatları sınava hazırlanmak oldu…
• Bir ara her yıl sınava girer oldular…
• Hepsi dershanelere sıralandı…
• Spor yapabilmek hayal oldu…
• Sadece spor değil;
Özel okulsuz yabancı dil öğrenebilmek hayal oldu…
• Özel okulların yüzde doksanı da Feto’nun oldu…
Feto’yu bilmem ama bu üst akıl; bizim çocuklarımızın içine okudu…

***

Çaktık mı günahın kralını da Fetoya;
Hep birlikte rahatlayalım o zaman…
İşte kazın ayağı öyle değil!
Soru; Nasıl uyuduk biz? Nasıl uyutulduk biz?
Uyumaya ve bireysel çıkarlarımızı düşünmeye devam edersek biz;
Bu üst akılın Feto’ları bitmez!
Yarın Meto ile gelir karşımıza…

***

O zaman dikkatli olalım!
1.Devlet Sosyal Devletliliğini göstersin biz Olimpiyatları izleyelim!
2.Olimpiyatlara kimler sporcu göndermiş iyi bakalım…
Yazalım anlaşılsın;

Enka: 21
Fenerbahçe; 16
İstanbul Belediye: 12
Galatasaray: 10
Ankara ASKİ Spot: 3
Trakya Birlik Spor: 3
Beşiktaş; 2
Diye sıralanıyor…

Önce Enka’ya teşekkür borcumuz var edelim.
Sonra bizim Asırlık Çınarlarımıza bakalım…
Borç içinde görevlerini yapıyorlar.
Saygı duyalım. Destek olalım!
Belediyelerimizden bir istekte bulunalım;
---- 10 tane yabancı sporcu alıp, yarışmacı takım kurmayı bırakın!
---- Sizin işiniz, yörenizin gencine spor yaptırmak!
---- Hava yapmayı, bedavadan deplasmana gitmeyi bırakın Sosyal Belediye olun!