Messi köprünün sonunda…

Brezilya; bu travmadan kurtulabilecek mi?
Kalksa da, Şampiyon olsa da;
“Benim Brezilyam” değildi…
Ben; Kolombiya maçına kadar, “ Acaba mı?” dedim.
Ancak o maçın sonunda sevdamı terk ettim...
İkinci yavuklum, Hollanda’dır
O da Louis Van Gaal ile çıkıyor…
Onu da bıraktım…
Ancak siz beni bırakın…
Ben romantik sporseverim. Futbol ise realist bir iş…

***

Yorganın altına saklanıp kaybolmak isteyen futbolcular ayağa kalkabilecek mi?
Kendi sahanda 7-1 yenildikten sonra bir maç daha oynamak zorunda olmak?
---Çok zor bir iş…
Ancak mecburlar ve oynayacaklar…
Ne yapacaklarını çok merak ediyorum…
Almanya maçında olduğu gibi olmayacağını ben de biliyorum…
Büyük camiaların büyüklüğü;
“Sarsıntıları, çabuk atlatmalarından” gelir.
Onu da biliyorum…
Ancak aslında turnuva boyunca; “iyi bir Brezilya” yoktu zaten…
Brezilya, bence ayağa kalkacaktır…
Ancak karşılarında tam bir “Teknik direktör takımı” var…
Ayağa kalkacaklar ama boyları Hollanda’ya yetecek mi?
İşte bunu merak ediyorum…

Şampiyon kim olacak?
Almanya buldozer gibi geliyor…
Ve favori olarak gözüküyor…
Şampiyon olurlarsa ilk gez Güney Amerika’da yapılan bir turnuvada;
Şampiyonluk, kıta dışına çıkacak…
Alman takımı öylesine bir hava verdi ki;
Sadece futbol şampiyonu olmayacak gibi…
Dünya’da yapılacak ne iş varsa en iyisini ben yaparım havasında…
-------“Bakmayın Dünya savaşlarında yenildiğimize;
Biz dibe çöksek bile ayağımızı yere vurup hızla yükselmeyi biliriz” mesajı veriyorlar…

***
Gerçekten de öyle…
Brezilya’nın yıldızı, Neymar…
Hollanda’nın, Robben,
Arjantin’in, Messi..
Portekiz’in, Ronaldo…
Kolombiya’nın, Rodriguez…
Uruguay’ın, Suarez…
Şili’nin, Sanchez…
İspanya’nın, Iniesta…
Almanya’nın kim?
Müller mi?, Klose mİ?, Schürrle mi, Mesut mu?
-----Hiç biri yıldız değil.
Koyun yukarıdaki takımlardan birine…
Ne demek istediğim anlaşılsın...
Takımın yıldızı; “Takım”

***
Aslında turnuvada oynayan tüm takımların sistemi var…
Ancak hepsi kolay sistem üzerine kurgulu...
Nedir kolay sistem?
“Skoru korumaya yönelik” sistem...
• “Skoru değiştirmeye yönelik oynamak” zordur…
• “Tempoyu arttırmaya çalışmak” zordur…
Bunu seçip, kötü yaparsanız sonununuz “hüsran” olur…
Bakınız; Almanya karşısında, “saldıran Brezilya” gibi…
“Skoru korumaya yönelik sistemi temel felsefe olarak alıp, fırsat gediğine yıldızlarımla tabelayı değiştiririm” diye düşünürseniz;
Kaybetseniz de, perişan olmazsınız...
Açık söylemek gerekirse, ülkemizde de;
Fenerbahçe, Terim’in Galatasaray’ı ve Roberto Carlos’un Sivas’ı, skoru değiştirmeye yönelik oynuyor…
Sergen’in Gaziantep’i gibi kısa dönemli girişimleri bir yana bırakırsak tüm takımlar;
Korumaya yönelik sistenler peşinde…

Ancak; 1-0 kaybeden de, 7-1 kaybeden de sıfır puan alıyor...
Tarihte, kaybetseler bile;
Sadece tabelayı değiştirmeye yönelik takımları yazıyor…
Bakınız; 1974 ve 1978 Hollanda’sı…

***
Arjantin’de, “alan daraltan, tempo düşüren ” takımların en iyi örneklerinden…
Bir özellikleri daha var.
Defans oyuncuları çok çabuk ve teknik…
Bir Mascherano var…
Hem son adam, hem de oyunu oradan kuruyor...
Bir de Messi var…
***
Takımlar, yıldızları parlatır…
Çok büyük yıldızlar ise takımları…
Messi, işte tam bu köprüde…
Maradona, geçmiş o köprüyü...
Ondan başka geçen var mı?
En azından ben bilmiyorum.
Ama Messi, köprünün sonunda…
Pazar günü;
Ya, köprüyü geçecek.
Ya da, öbür yakanın en büyüğü olacak!

***
Karşılaşma İlginç ve güzel olacak…
Cumartesi günü;
• Futbolun ana vatanı, ayağa kalkabilecek mi?
• Kalksa bile boyu yetecek mi?
Pazar günü;
• Arjantin; “Kupayı, kıta dışına vermeyiz”,
• Almanya; “Paradan da, sanayiden de futboldan da ben anlarım” diyebilecek mi?
Merak ile bekliyorum…