Küsmüşler

İlk kez böylesine boş gördüm stadı…

Haberin Devamı

Çok da önemli bir maçta… İlk kez yalnız bırakmışlardı…

 

Ben, Hereke Fenerbahçeliler derneğinde izledim maçı…

 

Kapalı, sıcak bir ortamda…

 

Kuru bir sandalye, su istesen içemeyeceğin bir yerde…

 

Adam başına 10 lira topladılar… Boş bir tane koltuk yoktu…

 

Demek ki, bu sevda bitmez!

 

Demek ki, küskünlük renklere değil!

 

***

 

O zaman yönetim düşünmeli… Özellikle Başkan Aziz Yıldırım, düşünmeli…

 

Haberin Devamı

Bir yerlerde hata yapıyor demektir…

 

Düzeltmeli…

 

Bu bir tane grubun falan küskünlüğü değil genel bir kırgınlık…

 

Teşhisi doğru koyarsa, tedavisi de çabuk olur!

 

Hem de çok çabuk olur…

 

Bu sevda sevgililerin aşkına benzemez…

 

Karı koca aşkına da benzemez!

 

Kaprisi yoktur…

 

Hesabı, kitabı yoktur…

 

Ananın, çocuklarını sevmesine benzer…

 

Bir sıcak gülümseme ile kucaklaşılır…

 

***

 

Takımın yarısı sakat ve cezalı…

 

Antrenörü, geçen yıldan güvenini zedelemiş…

 

Çekirdek oyuncularını da kaybetmiş…

 

Haberin Devamı

Taraftarı ilk kez onu terk etmiş…

 

İlk turda olabilecek en zor kurayı çekmiş…

 

Herkes Monaco’yu favori ilan etmiş…

 

Fenerbahçe bu…

 

Zor günlerin takımıdır…

 

Zor günlerimizin takımıdır…

 

Karanlık günlerimizin Feneridir…

 

Yol göstericidir…

 

Öncüdür…

 

“Bittik” dediğin anda küllerinden yeniden doğar…

 

***

 

Sessiz sedasız oyuncular almışlar…

 

Havaalanında karşılayan olmamış…

 

Çok da isabetli transferler yapmışlar…

 

Alışık olmadığımız bir açılış maçıydı…

 

Sessiz ama mağrur…

 

Bir o kadar da anlamlı…

 

 

***

 

Oysaki bugün 4 Temmuz’du…

 

5 yıldır çekilen çilelerin boşuna olmadığının ispatlandığı gündü…

 

Silivri’de, Çağlayan’da, Anıtkabir’de, haykırışların, ülkede duyulduğu gündü…

 

Haberin Devamı

3 Temmuz’un, 12 Mayıs’ın, 4 Nisan’ın hesaplarının sorulacağı gündü…

 

Sağır kulakların, ön yargı ile doldurulmuş beyinlerin bile anladığı gündü…

 

En anti Fenerlilerin bile hakkını teslim ettiği gündü…

 

Ülkeyi sarmalayan Fethullah örgütünün, Sarı Lacivert bir duvara tosladığının anlaşıldığı gündü…

 

Generallerin bile “biz bu kadar direnemedik” diye hakkını verdiği gündü…

 

“Ne şikesi kardeşim memleket elden gidiyor” diyen adamın,

 

Kalemi kırılmışken özel uçak ile ülkeye dönen adamın,

 

En mutlu günüydü…

 

Yalnız bıraktık…

 

Demek ki yaşanmalıydı…

 

***

 

10 Temmuz 2011 günü, kimin yaptığını kavrayamamışken, Bağdat caddesinden, köprüye;

 

“Fethullah’ın ‘piliçleri’ durduramaz bizleri” diye bağırarak, teşhisini o gün koyan Fenerbahçe taraftarının günüydü…

 

Haberin Devamı

Davullarla, zurnalarla, pankartlarla, Saracoğlu’nda kutlamalıydık bu günü…

 

Kanarya, yine alçak gönüllüğü seçti…

 

Sessiz sedasız;

 

“Ben işimi yaptım, benim görevim bu” dedi…

 

Sakın karıştırmayın;

 

“Sadece Spor Kulübü değilim” dedi…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları