Paylaş
Yine bir tercih yapmak zorundayız…
Cuma akşamı Ataşehir’e gidip, Fenerbahçe Beko - Barcelona maçını mı izleyeceğiz?
Yoksa Kadıköy’e gidip, Fenerbahçe-Sivasspor maçını mı izleyeceğiz?
Yine zor bir kararı vermek zorunda kaldık…
Benim ağabeylik yaptığım, benden 10 yaş küçük, ikiz kardeşlerim var.
Yetmez, ikiz çocuklarım da oldu…
Tamamı da erkekti…
Bu nedenle ikiz çocukların ne olduğunu bilirim…
Sürekli güreşirler… Bir gün bir tanesi yener, bir diğer gün diğeri…
Bir gün birinin dersleri iyidir. Bir diğer gün, diğerinin…
Bir tanesi iyi basketbol oynar. Diğeri ise iyi gitar çalar.
Anadolu Lisesi sınavında, hangisinin girdiği okulun önünde gidip bekleyeceksin?
Tercih yapmak her zaman zor olmuştur…
Veli toplantılarında da, seçim yapmak zordur.
Aynı gün, aynı saatte olur.
Dersleri iyi olan sizin gelmenizi ister.
Sizin canınız da, iyi olanın veli toplantısına gitmek ister.
Yaşam ise tersini söyler…
Biz hep sırtı yerde olanı kaldırdık…
Onun daha yakınında olduk.
Belki diğerini biraz ihmal ettik ama o da, zor zamanında onun yanında olacağımızı biliyordu…
Güçlü hissetti…
Bugün kimsenin yanına gitmemize gerek kalmadı…
Bir adım geride yürüyene, diğeri elini veriyor…
Gücü yetmez ise amcaları…
En güzeli de, artık en geride biz kalmaya başladık…
Bizi hep birlikte kucaklayıp, en öne geçiriyorlar…
Anladınız…
Şükrü Saracoğlu’ndayım…
Sonuna kadar yanlarındayım…
‘Hataların’ ne olduğunu, en iyi ‘yapanlar’ biliyor…
Şimdi hataları konuşmanın değil son düdüğe kadar yanlarında olma zamanı…
Ben kararımı verdim…
Çok keyif alacağım maça değil belki ıstırap yaşayacağım maça gidiyorum…
Bu sezon ikinci kez Dünya’nın En Güzel Takımının yanında olamayacağım…
Yine karnesi kırık gelen evladın sınavına eşlik edeceğim.
Dua edeceğim, alkışlayacağım, moral vereceğim ve belki yine teselli edeceğim…
Saraçoğlu’ndayım...
Kızdığımı, kırıldığımı anlatmanın zamanı değil!
Yanında olmanın zamanı…
Yanında olmadan bir şey anlatabilmek de, mümkün değil!
Tıpkı çocuklarım ve sevdiklerime olduğu gibi…
Paylaş