Kötü

Taraftar kötü…
Takım, sezon başından bu yana iyi oynamadığı için mi?
Yoksa başkanına mı kızgın?
Bilemiyorum…
Ancak sezon başından bu yana Fenerbahçe taraftarı, heyecanını kaybetmiş…
Takımın arkasında değil…
Şampiyonluğu hak etmiyor…

İsmail Kartal kötü;
Sezon başından bu yana iyi oynamayan Fenerbahçe’yi, kimse beğenmiyor;
İsmail hoca, beğeniyordu…
Sezon bitti, takımın ne ilk onbiri, ne de sistemi belli olmadı…
Bir türlü ne oynadığını bilemediğimiz bir top oynattı…
Sow, sezon başından bu yana Caner’in önünde mi, yoksa ikinci santrafor mu? Anlaşılamadı…
Orta sahanın yarısı savunma, yarısı forvet oldu…
40 metrede oynayan takım, 60 metrede oynar oldu…
Hücum presin yerini doldur boşalt aldı…
Özetle, İsmail Kartal, o koltukta iyi durmadı…
İkinci adamlık daha çok yakıştı…

Oyuncular kötü:
Daha az koşarak oynayabilmek için şampiyon antrenörü gönderdiler…
“Biz pas yaparak da oluruz” dediler…
Olmadığını onlar da gördü…
Geçmiş olsun…

Rakipler iyi:
Onlar Fenerbahçe maçı olduğunda hep iyi…

Mete Kalkavan kötü:
Hem de çok kötü… Penaltı pozisyonu olmadan yazdım. Oyunu oynatmamayı seçti. Son 10 dakika neden hep Fenerbahçe lehine çaldı(?)
Yolu, Cüneyt Çakır’ın yolu…
İyi bir kariyeri olur. İyi hakem olamaz!

Bu saydıklarım kötü ise o zaman “Futbolu en iyi ben bilirim” diyen, transferi kendi yapan başkanı da, kötüdür…
Bu işin bilimsel bir organizasyon olduğunu inkâr etmek kendi yaptığı işi küçümsemek demektir…
Fenerbahçe futbol takımı;
Uzun yıllar sonra Şampiyonlar ligine gidebileceği sezonu, kendi elleri ile rakiplerine bırakmıştır…
Sorumlusu elbette en başta başkanıdır…

Rakipleri hata yaparak Şampiyonluğu verseler bile son yılların en kötü futbolunu izlediğimiz gerçeği değişmez!