Paylaş
“Valbuena’yı oynatmamak veya sonradan oyuna almak bir futbol cinayetidir!”
İle başlayan,
“Aykut hoca zaten yıldız oyucu sevmez ve onları oynatmaz”, ile devam eden…
“Alex’i de göndermişti” söylemi ile zirve yapan…
Aykut Kocaman’ın, “yönetici” olmadığına, hatta “hoca” olmadığına varan yorumları biliyorsunuz…
Aslında yorum olmaktan çıktı… 26 haftamızı işgal etti… Televizyon programlarının ana konusu oldu… İzleyici rekorları kırdırdı…
Üzülerek söylüyorum, Fenerbahçe taraftarlarından da ciddi destek alarak genel bir kabul gördü…
Buraya kadar mutabıkız, değil mi?
Bu fikir gençlerimiz arasında çok yaygınlaştığı için biraz daha iyi anlaşılsın;
Buraya kadar fikir ayrılığımız yok, değil mi?
***
Soruya bir de ben cevap vereyim:
---Katılmıyorum size!
Çıplak gözle defalarca izledim… Bizim mahallede benimle aynı takımda oynasa: “Kaleye geç Valbuena! Derdim”, diye yazdım. …
Anlaşamadık birçoğunuz ile…
Gelin bugün bir başka açıdan bakalım bu meseleye…
Ligin büyük bölüm tamamlandı. 34 maçın 26 tanesi oynandı…
Biraz istatistik bakalım sizlerle…
Biliyorum hep birlikte; “Biz baktık Ateş bey, Valbuena sadece lig maçlarında, 8 asist, 5 tane gol atmış, neyine bakacağız?”, Diyeceksiniz…
Yok, arkadaş ben size bir başka bir istatistikten söz edeceğim…
Aslında bu rakam gelen bir sonuç…
Buyurun önce tabloya bakalım…
Mathieu Valbuena | O | Puan | Puan Ort. |
Net 90 dakika | 8 | 11 | 1,38 |
İlk 11 de | 6 | 8 | 1,33 |
Oynamadığı maç | 3 | 9 | 3,00 |
Sonradan girdiğinde | 9 | 18 | 2,00 |
Fenerbahçe Ortalama | 26 | 48 | 1,85 |
Tablo anlaşılmıştır ama ben yine de yazayım…
Yukarıdaki tablo Fenerbahçe’nin oynadığı 26 tane lig maçını içerir…
Valbuena’nın 90 dakika oynadığı maçlarda Fenerbahçe, maç başına ortalama 1,38 puan kazanmış…
Hiç oyuna girmediği maçlarda ise maç başına 3 puan almış… Hiç puan kaybetmemiş(!)
Sakın, “o maçlar kolay maçlardır”, falan demeyin!
Hemen hatırlatayım bu üç maçı: Sivas maçı 4-1, Başakşehir deplasmanı 0-2, Malatya deplasmanı 0-2.
Devam edelim tabloyu okumaya:
İlk 11 de başlayıp ortalama 70-80 dakika oynadığı maçlarda Fenerbahçe ortalama 1,33 puan kazanmış… Fenerbahçe’nin bu yıl ortalaması 1,85 puan…
Oyuna sonradan girdiği maçlarda, yani son 15-20 dakika oynadığı maçlarda ise Fenerbahçe ortalama 2 puan kazanmış…
Sayıları hiç katmadan yazarsak:
Fenerbahçe Valbuena ile oynadığı maçlarda puan kaybetmiş, onsuz oynadığı maçlarda ise kazanmış…
Sonuç bu…
34 maçın 26 sının sonucu bu…
“Valbuena kötü oyuncudur”, diye yazmıyorum bunları…
Ancak günümüzde oyuncuya böyle bakılıyor…
“Takımına ne kazandırıyor?”, Diye bakılıyor…
Biz de böyle bakmak zorundayız!
***
Biliyorsunuz derdimi anlatmakta zorlandığımda, basketbola bakarım. Daha gelişmiş bir spordur. Bilim ve istatistik daha yoğun kullanılır…
Basketbolda her şeyi sayıyorlar. Zaman içinde bir bakıyorlar ki, saydıkları ile sonuçlar şaşıyor… Çünkü sayılamayan değerler var… Savunma gibi, yardım gibi, enerji gibi… Sonunda bir oyuncunun oyunda bulunduğu anlardaki skoru tutmaya başladılar… Özetle oyuncu sahada iken takımı ne yapmış? Artı, eksi bunu çıkartıyorlar… Şu anda en değer verilen istatistiklerden biri… Bir hatırlatma yapayım; genel olarak sayı ve asist kralları çıkaran takımlar şampiyon olamazlar! Bu arada eski Anadolu Efes oyuncusu Heurtel’in de kulağını çınlatıp, konumuza döneyim…
****
Valbuena için yaptığım istatistik değil aslında bir sonuç… Durum bu…
Peki, bu oyuncu böyle bir oyuncu muydu? O zaman niye aldık?
Biraz da buna baktım…
Sürekli, 90 dakika oynayan bir oyucu iken yaşı ile birlikte Olimpik Lyon’da, ikinci yarının ortasından bu yana, oyuna sonradan giren ve katkı veren bir oyuncu şekline dönüşmüş… Fenerbahçe’ye transfer olmadan önce 17 maçın sadece 1 tanesinde 90 dakika oynamış… Arada iki tane muhteşem Beşiktaş maçları oynamış… Belki de bizi bu yanıltmış… Kendisine biçilen bu misyona rıza göstermemiş ve Fenerbahçe’ye gelmiş…
Avrupa Ligi elemeleri ve Süper Ligde ilk 14 maçta sürekli oynamış ancak takım iyi sonuçlar alamamış…
Elbette bunu, sadece Valbuena’ya bağlamak da doğru değil… En azından o dönemde çok gayretli ve arzulu…
***
Ancak ne olduysa evimizde oynadığımız, Vardar ve Trabzonspor maçlarında oldu… Takım ıslıklanırken Valbuena alkışlandı… Buraya kadar doğal olabilir, ancak sonrası kötü:
Takım başı önde soyunma odasına giderken, Valbuena tribünlere gitti…
Ben orada “eyvah’”, Dedim.
Bir insan takımı ile aynı kaderi paylaşmayı bıraktığı anda benim için bitmiştir…
Arkadaşların üzülürken sen sevinemezsin!
İkizlerim iyi bilirler, onlar derslerinde bireysel sonuçlar alsalar bile bir tanesi kötü not aldığında, diğeri aldığı iyi nota sevinemezdi…
Gaddar bir babaydım…
Belki yanlıştı ama öyle büyüdüler…
Çok çektiler ama sonuçtan ben çok mutluyum…
Onlar da biz göçtükten sonra bile, hayatta yalnız değil…
***
Yaşı geçen iyi oyuncular için iki yol vardır… Ya gerçek ile yüzleşecekler, takımlarına yararlı olabilecekleri kısa sürelere rıza göstererek, kulübede onları alkışlayarak, daha da büyüyecekler… Ya da problem olacaklar!
Bu bölümde Alex’e ve Roma’nın efsane oyuncusu Francesco Totti’ye selamlarımı gönderiyorum…
Uzattım, karıştırdım, biliyorum…
Olsun!
Çok “Valbuena”, dediler. Konu Valbuena değil bir felsefeydi bence… Ben de bu felsefenin yanlışlığını anlatmak için uzattım…
Bir başka ve taban tabana zıt bir örnekle bitireyim yazımı…
Oynamasına en fazla tepki duyulan oyuncu; Atıf Chahechouhe…
Belki hatırlarsınız Selçuk Şahin için de benzer bir yazı yazmıştım… Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları için de, İbrahim Üzülmez ve Sabri Sarıoğlu’nun kulaklarını çınlatmıştım…
“En az istenen oyuncular” listesinde başlarda yer alan ve “en sevilenler” listesindeki Valbuena’nın alternatifi, Aatif’ın tablosu:
Aatif Chahechouhe | O | Puan | Puan Ort. |
Net 90 dakika | 2 | 6 | 3,00 |
İlk 11 de | 10 | 23 | 2,30 |
Oynamadığı maç | 6 | 12 | 2,00 |
Sonradan girdiğinde | 8 | 7 | 0,88 |
Fenerbahçe Ortalama | 26 | 48 | 1,85 |
Tabloyu okumayı biliyorsunuz, uzatmayayım sonucu yazayım…
Aatif oynadığında Fenerbahçe kazanıyor… Oynamadığında kaybediyor…
Ortalama alırsak;
Aatif ile oyuna başladığında Fenerbahçe maç başına ortalama, 2,65 puan kazanmış… (Lider Galatasaray’ın ortalaması; 2,09)
Aatif olmadan veya sonradan oyuna girdiğinde ise maç başına puanı 1,44…
Beğenmesek de gerçek bu!
Şimdi başa dönelim;
Aykut Kocaman ve tercihlerini bir daha gözden geçirelim!
Hocalığını tartışanlara karşı dikkatli olalım!
“Yıldız sevmez” diyenlerin, gerçek niyetlerini anlayalım… İyi niyetli yanılanları ayıklayalım!
Ancak kişiliğine laf edenleri yanımıza bile yanaştırmayalım!
En azından kanal değiştirelim!
En önemlisi, kendi ezberimizi bozalım!
Ben de, eski Brezilya’yı çok seviyorum…
Hepimiz başta ben, yıldız oyuncuları izlemek için gidiyoruz maça…
Ancak, takımı için oynayan yıldız ile kendini parlatan yıldızı ayırt edelim!
Bu ayrımı yapan hocaların değerini bilelim!
Paylaş