Paylaş
Ülkede olanlar canımı çok sıkmıştı…
Elimden de yazmaktan başka bir şey gelmiyordu…
Bende eşimi alıp İzmir Selçuk’a, 12 yaş altı turnuvasını izlemeye gittim…
“Ülkede güzel şeyler de oluyor” diye yazımı hazırladım…
Göndermek üzere iken televizyonda Fenerbahçe kafilesine yapılan saldırıyı gördüm…
Temiz bir soluk almak bile mümkün değildi…
***
------ Karanlığı görmemezlikten gel, güzellikleri yaz!
Yazamadım…
Görmezsek; Karanlık, nadir kalan güzellikleri de örtecek…
Ancak şimdi yazmak zamanı…
Karanlık kapkara devam etse de yazmak zamanı…
Altınordu değil Futbolcu Ordusu:
Şimdi sizi cennete götüreceğim…
Selçuk ile Kuşadası arasında Altınordu Spor Tesislerine…
Yemyeşil dağların arasında bir ova…
Tam 7 tane çim saha…
Öyle, beş yıldızlı otel gibi idari binalar falan yok!
Sadece gençlerimizin oynayacağı son derece modern çimler…
Ortadan ikiye bölmüşler 14 adet maç, aynı anda oynanıyor…
12 yaşın altında tam 960 çocuk…
Dünya’nın 5 kıtasından…
20 farklı ülkeden…
Tam 48 futbol kulübü…
500 maç yaptılar…
Her bir takım, en az 9 maç…
Dünya’nın en popüler kulüpleri orada…
Bizim ülkemizden; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon, ev sahibi Altınordu olmak üzere tam 19 takım…
Fransa’dan; Paris Saint German,
Almanya’dan: 7 tane takım…
Portekiz’den; Porto,
Hollanda’dan;Ajax ve Twente
İspanya’dan; Atletico Bilbao,
Gibi tam 20 ülkeden 48 takım…
Zevk ile izledim geleceğin yıldızlarını…
“Irkçılığa hayır”, “Futbol barıştır, kardeşliktir” sloganları altında top oynadılar…
***
Her bir çocuğun yanında iki üç ebeveyn…
Anneler, teyzeler, babalar…
Toplam 2500 yabancı misafir…
Hepsi formalarını giymişler, takımlarını destekliyorlar…
Rakip aileler ile içi içe…
Aynı otelde kalıyorlar.
5 yıldızlı, denizin ve ormanın birleştiği bir otelde…
Cennet gibi bir yerde…
Aynı otobüslerle, Efes Antik kenti ve Meryem Ana evini ziyaret ediyorlar…
Gece birlikte eğleniyorlar…
Gündüz ise çocuklarının yanında, onların yaptığı sporu izliyorlar…
İmrendim…
Gurur duydum…
Eminim buraya gelirken tedirgindiler…
Orta Doğuya gidiyoruz diye korkmuşlardır…
-Televizyon izlemediklerini umuyorum-
Şimdi güzel hatıralarla ülkelerine döndüler…
Hepsi anlatacak bunları…
Hazırlayın bir “Turizm ve Tanıtım” altın madalyasını;
Takalım Seyit Mehmet Özkan Başkanın omuzuna…
Bir de “Alt Yapının Babası” madalyası hazırlayın, onu da takalım.
***
Madalyadan vazgeçtim…
Seneye destek olalım…
Organizasyonun maliyetini öğrendim…
Dörtte biri İzmir Belediye, dörtte biri sponsor gelirleri, kalan yarısı başkanın cebinden çıkmış…
Başkan aynı zamanda iş adamı…
Önümüzdeki yıllarda buradan para kazanacağını, kazandığını yine sporcu üretmeye yatıracağını biliyor…
Ben de biliyorum…
Yazın bir kenara;
İzmir Uluslararası Fuarını yerini alacak bu organizasyon…
Şimdiden bilmem kaç dönüm arsa daha almış başkan, sadece oyuncu yetiştirmek için…
Önümüzdeki yıllarda yüzlerce takım oynayacak burada…
Ülkemizin yüz akı olacak…
23 Nisan Çocuk Olimpiyatları:
İzmir’de geleceğin yıldızlarını izlerken geldi aklıma;
Benim de naçizane bir önerim olacak;
Dünya’da çocuk bayramını kutlayan tek ülke biziz…
Mustafa Kemal Atatürk bu bayramı; Dünya çocuklarına armağan etti…
Biz bir adım daha atalım;
Tanklar, tüfekler ile kutlamayalım.
“Dünya Çocuk Olimpiyatına” dönüştürelim bu bayramı…
Nisan ayı, Dünya çocuklarının ülkemizde barış içinde toplandığı bir şölene dönüşsün…
Altınordu İzmir’de, futbol,
Eczacıbaşı Bursa’da, voleybol,
Banvit Balıkesir’de, basketbol,
Fenerbahçe Kadıköy’de, atletizm,
Beşiktaş Akatlar Arena’da, hentbol,
Galatasaray, yüzme yarışmaları organize etsin.
Tokat da güreş,
Diyarbakır’da halk oyunları,
Edirne’de müzik,
Konya’da bilgi yarışmaları yapalım…
Binlerce çocuk ve milyonlarca misafire, bölgenin tarihi yerlerini gezdirelim…
Bütün Dünya’nın televizyon kanallarını ülkemize toplayalım…
23 Nisan Bayramımızı, Dünya Çocuk Olimpiyatlarına dönüştürelim…
***
Biraz da Futbol:
İzmir’de şölen vardı…
Ancak sanmayın ki maçlar gazozuna oynanıyordu…
Çatır çatır oynandı…
Bizde dersimizi aldık…
Ülkemizden 19 en iyi takımımız katıldı…
Büyük bölümü ilk turlarda elendi.
Son sekiz takım arasına kimse giremedi(!)
Almanya 7 takım ile katıldı, ilk sekizde tam 3 takımları oynadı…
Finali, Paris Saint German ile Atletico Bilbao oynadı...
Altınordu’nun kardeş takımı Bilbao şampiyon oldu…
Hani biz hep;
“Bizim çocuklarımız çok yetenekli, alt yaş gruplarında çok iyiyiz ama üst yaş ilerledikçe olmuyor” deriz ya;
----Geçeceksiniz. Yanlış!
Hatta söyleyeyim geç kalmışız!
12 yaş gurubunda bile geri kalmışız!
Çocuklarımıza bu sporun temel kavramları bile öğretememişiz…
Toplu ve topsuz oyunu anlatamamışız.
Önce acımasız gerçeği tespit etmeliyiz…
Sonra eğitilmiş eğitmenler ile işe,7yaşında başlamalıyız…
Aslında işin kolay bir tarafı var.
Elinizin altında Altınordu diye bir kulüp var…
Bu işe kafa yoran kendini adamış bir de başkan…
Gidin dinleyin…
Yardımcı olun, anlatsın öğretsin hepimize…
Paylaş