Paylaş
Futbol takımımız, Hollanda’ya 3 atmış;
Basketbol takımımız, ev sahibi Almanya’yı yenerek bir üst tura çıkmayı büyük ölçüde garantilemiş…
Semih, pota altını karartmış, Cedi, “Avrupa’nın gelecekteki en büyük yıldızı benim” demiş…
Ersan, “Ben NBA yıldızı değil bu takımın neferiyim” demiş…
Sinan takımını sırtlamış…
FIBA’nın izin vermediği saygı duruşunu yapmışlar…
***
Soyunma odasında;
------“Yaşıtlarımız, hain pusularda can verirken biz bu potayı, ülkemizin son kalesi gibi savunmalıyız” demişler…
-------“Bizim güvenliğimiz adına can verenler için canımız çıkana kadar oynamalıyız” demişler…
-------“Bu halkı mutlu etmeliyiz” demişler…
Başardılar!
Gurbetçilerimize ev sahipliği yapan, PKK’ya soğuk davranmayan, Almanya’yı, kendi evinde yendiler…
***
Sevinemediler…
Sevinemedik…
Askerlerimiz, polisimiz, gençlerimiz öldükçe, önemi kalmıyor kazanmanın…
Şehit cenazeleri geldikçe ateş düşüyor bağrımıza…
Sevinmenin ayıp, gülmenin rezalet olduğu bir coğrafya da yaşayıp gidiyoruz…
****
Bugün öğleden sonra minibüs yolundaydım…
Ülkenin en gürültülü, trafiğin en saygısız olduğu yolda…
Bir tek korna sesi yoktu…
Hiçbir araba diğerini sollamaya çalışmıyordu… Bir tek kişi gülmüyordu… En garibi de bağıran çağıran da yoktu…
Sessiz gizli bir mateme bürünmüştü ülke…
Gençlerimizin başarıları sevindirdi ama mutlu etmedi bizi…
Sadece, bu ülkenin büyüklüğünü kanıtladılar…
Gücünün ne olduğunu anlattılar…
Yıkılmayacağını, bölünmeyeceğini hatırlattılar…
Anlatmaya da devam edecekler…
***
Ölümler, kalemimizin ucunu sivriltiyor…
“En sevmediğimizi”, “sorumlu tuttuğumuz”, bir kolaycılık içinde yaşayıp gidiyoruz…
Gençlerimize yaşanası bir ülke bırakmak arzumuz giderek tükeniyor…
Yine savaş yanlısı olanlar kazanıyor…
Yine barış kaybediyor…
Yine yoksullar ölüyor…
Yine koltuklarını kan ile korumaya çalışan ağa babaları;
PKK’nın patronları;
Onları oraya oturtarak kukla yapan, silah tacirleri ve uluslararası petrol baronları kazanıyor…
Bir ülke ki; 35 yıldır aynı filmi seyrediyoruz(!)
Hep kötü adamlar kazanıyor…
İyiler, barıştan yana olanlar ve yoksullar hep kaybediyor…
35 yılda 35 bin ana ağlıyor.
Ve biz “dur” diyemiyoruz…
Bu kez son olsun!
Bu kez, hep birlikte;
Bu coğrafyada yaşayan 77 milyon farklı etnik kimlikte ama huzur içinde yaşamak isteyen herkes;
3 tane savaş yanlısına, savaştan, kandan beslenene;
“Yeter artık!” diyelim…
Sessiz ama büyük çoğunluğun korkmadan sesini duyuralım!
***
Barıştan, demokrasiden ve meclisin çalışmasından söz edenin;
“hain” ilan edildiği günler yaşıyoruz…
Bugünlerde;
• “Kana kan, intikam” demek kolaydır…
• “Barış” demek ise zor(!)
Seçim sonrası ülkemizde yaşanılan felaketler, demokrasiye inanmış herkese;
"Sizi demokratik yollardan çözüme, barışa ulaştırmayacağız" mesajını vermek içindir.
Bizim mesajımız ise "inadına demokrasi, inadına barış" olmalıdır. Bence başka çözüm yolu yoktur!
Ben de; “İnadına Barış, İnadına Demokrasi” diyorum…
Paylaş