Hoş geldin “Kocaman Adam”

Bizler, "Geleni, omuzlara almaya" alışkınız(?)
"Gidenin, omuzlarda olması" bizi şaşırtır(!)
Omuzda olanı da, omuza alanı da alkışlatır!
Bizler futbolcuları, hava alanında havai fişeklerle karşılarız…
Omuzlarımıza alırız… Adına besteler yaparız…
Giderken tenekeyi bağlarız ve göndeririz…
Giden başarısız olduysa, beceriksizdir(!)
Başarılı olup gidiyorsa, hain(!)
Alışkın değiliz “gidenin omuzlarda olmasına.”
Şaşırtmayın bizi(!)
Ortası yoktur bizde… Bu kez oldu…
Ben de omuzlardaki “Kocaman Adam” kadar;
Omuzlara alan Konya halkını da alkışlıyorum…

***

Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’den ayrıldığı 29 Mayıs 2013 günü:

“Kocaman Adam;
Sen benim için, Türk futbolunda farklı bir sestin…
Hiç duymadığım alışkın olmadığım bir ses…
Yanlışı ile doğrusu ile
Doğrucu Davut gibi…
Giderken bile takımını düşünebilen biri gibi…
Küçük bir Dev Adam gibi…

Güle güle KOCAMAN ADAM…
Günün birinde Sarı Lacivertli bir yol üzerinde tekrar buluşmak üzere...
Sağ ol!”

Diye yazmışım…

***

Kısmet bugüneymiş…
Dört yıl sonra bugün “Hoş geldin KOCAMAN ADAM” yazıyorum…
Biliyorum işin çok zor olacak…
“Sabır kredin” her zamankinden daha az olacak…
Belki de ilk kez, 12. Adam sezona kırgın başlayacak…
“Kolay gelsin” diyorum…
Kendi adıma beklentim; “Türkiye Ligi Şampiyonluğu” değil…
Kulübün futbol şubesinin sürdürlebilinir bir başarıya kavuşmasının temellerinin atılması…
Avrupa’da sesini duyuracak bir takım yaratılması…
Geleceğin planlanması ve alt yapıların “üretir” hale gelmesi…
Bıraktığın yarı finalin üstüne koyacak, kupayı kaldıracak bir takım istiyorum…
Biliyorum bunlar için zaman ve sabır gerek…
Bunun için de hemen başarı…
Evet, bu kısır döngü, hepimizin problemi…

***

Ancak her yıl tecrübe kazanarak, öğrenek ve öğreterek geliyorsun…
Ben kendi adıma; gördüğüm her hatayı buradan eleştirmek şartı ile sonuna kadar yanında olacağım…
Hem Türk Futbolu için doğru bir model olduğuna inandığım için…
Hem Fenerbahçeli olduğum için…
Hem de duygusal olarak hala 3 Temmuz’a takılıp kaldığım için…

***

Kocaman’ın Fenerbahçe’den ayrıldığı gün söyle yazmışım;

“Türk futbol tarihinin halen silinmeyen kara lekesi olan o gün, 3 Temmuz’da;
Alın terinize leke sürülmek istendi…
Herkes siperin altına girmiş saklanırken…
Dimdik durdun…
Çelimsiz vücudunla, kimi zaman tek başına, futbol ağalarına posta koydun…
“Bizi Şampiyonlar Ligine göndermiyorsanız, ligde de gereğini yapın!
Ligde oynuyorsak, niye Şampiyonlar Liginde yokuz?
Bunun adı “süründürme” taktiğidir…”
Dedin…
Bir teknik direktörden fazlası oldun…
Bu gün 3 Temmuzun sembollerinden biri daha gitti…
Ben kazanmayı, ‘3 Temmuz’da dik duranlarla’ birlikte istiyordum…
Şimdilik bu kadar oldu…
Kimse umutlanmasın;
Ne 3 Temmuz unutulacak, ne de kahramanları…”

***

Unutulmadı!
Bugün o kahramanlardan biri geliyor…
“Düşündüklerini kaygısızca söyleyebilen” biri…
Umut ışığım…
Arkadaşlar, benim için şampiyonluklar çok değerlidir!
Ancak;
Benim için en değerli şampiyonluk;
3 Temmuz'un 3 simgesi “3 A” ile olanıdır;
Aziz Yıldırım, Ali Koç ve Aykut Kocaman…
Bunlar ile gelen başarı daha anlamlıdır!

***

3 Temmuz gününden bu yana;
“Tarih 3 Temmuz’u yargılayacak ve hep birlikte göreceğiz” diye yazıyorum…
Tesadüfe bakar mısınız?
3 Temmuz’un gerçek kahramanlarından Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’ye döndüğü gün;
3 Temmuz’un “diğer kahramanlarının” iddianamesi kabul oldu…
6 Temmuz günü daha ortada hiçbir şey yokken, "19 maçta şike ve teşvik var" diyen Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ile Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligine gidemediği açıklandığı anda “mutlu” olduğunu ifade eden Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun tutuklu olarak yargılanmalarına karar verildi…
Haklarında kaç yıl ve istendiğini biz yanan toplar ile anlatmayalım…
Bu kadar yazarak, mahkemelerin sonuçlarını bekleyelim…
Ancak unutmayalım;
Kocaman Adamın deyişi ile “Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır…”

***

Elbette;
Tarihi geri çeviremeyiz…
Kayıp yılları geri alamayız…
Bir günde ağaran saçlarını geri getiremeyiz…
Ancak kaybetmenin getirdiği öğretiler ile gerilmiş bir ok gibi fırlayabiliriz…
İnanıyorum yapacağız…
Türk futbolunu Avrupa’da hak ettiği yerlere taşıyacağız!
Hoş geldin “Kocaman Adam”!
Kolay gelsin Aykut Hocam!