Hesabı kim verecek?

Dünya sıralamasındaki yerimiz; Kongo ve Ekvator Ginesi’nin altında Mali’nin bir basamak üstünde...

Haberin Devamı

FİFA bu sıralamayı, 1993 yılından bu yana tutuyor…
2000 li yıllarda 10. Sıra ile 30.sıra arasında yer almışız…
Bir kez Ağustos 2013 de 58.sıraya düşmüşüz…
Şimdi de 52. sıradayız…
Konu sanrım; “Zülfüyâra dokunduğu” için birkaç yazı, birkaç sözcükle geçiştirildi…
Geçiştirilecek konu değildir bu!
Üzerinde durulmalı ve hesap sorulmalıdır!
Baştan söyleyelim; Türkiye bu sırayı hak etmiyor!
Daha açık söyleyelim;
Takın tarihte futbolu yöneten kim varsa; bu işi “becerememiş” demektir!

***
52. Sıra ne demektir?
Biraz açayım konuyu anlaşılsın…
52. Sıra;
Avrupa ve Kuzey Afrika ülkelerinin gerisinde kaldığımız, Orta Afrika ülkeleri ile çekişiyoruz anlamına gelir.
Demokratik Kongo 46,Kongo 49, Ekvator Ginesi 50, Kuzey İrlanda 51,biz 52, Mali ise 53. Sırada…

Diğer spor dallarından örnekler verelim;

Haberin Devamı

Daha az yatırım yaptığımız, fazla ilgi göstermediğimiz spor dallarından;

Erkek Basketbol’ da; Dünya sıralamasında, 8.sıradayız.
Kadın Basketbol’ da: Dünya sıralamasında, 11.sıradayız.
Erkek Voleybol’ da; Dünya sıralamasında, 31.sıradayız.
Kadın Voleybol’ da: Dünya sıralamasında, 11.sıradayız.
Şimdi soralım;
• Basketbol ve Voleybolda oluyor da, Futbol da neden olmuyor?

Ülke olarak biz bu sırayı hak ediyor muyuz?
Yatırdığımız para, harcadığımız zaman ve Teknik Direktörüne verilen maaş olarak Dünya’nın ilk 10 ülkesi arasındayız…
Sıralamada ise 52.
O zaman bu işte bir terslik var…
Net söyleyelim;
Yakın tarihte bu işi yöneten kim varsa beceremiyor demektir…
Kim yönetiyor bu işi?
Görünen Federasyon başkanı, Yıldırım Demirören ve
Futbol Direktörü; Fatih Terim…
Sürekli konuşuyorlar ancak bu konudan hiç bahsetmiyorlar…
Biz bir kez daha soralım;
• Basketbol ve Voleybolda oluyor da, Futbol da neden olmuyor?

Dünya’nın en pahalı maç biletini alan taraftar da, ayda 100TL verip şifreli yayını çözen kutuyu alan seyirci de, hesabı bunlardan sormalı…

***

Görünmeyen bir başka sorumlu var ise kendisi;
“Bu işin de sorumlusu benim” demeden ben bilemem…
Zaten şimdilik kimselerin ortaya çıkmaya niyeti yok…
Şayet bir madalya falan gelirse biz o zaman onları tanımaya başlarız…
Başarısızlıkta pek ortada gözükmezler…
Madalya geldiğinde fotoğraf karesinin en önünde olanlar;
O sporcuda doping çıktığında hiç tanımazlar…
Neyse konumuz bu değil…
Futboldaki sıramızın yakın tarihini inceleyelim ki konu biraz daha netleşsin…

Haberin Devamı

***
Aşağıda, istatistiklerin tutulduğu 1993 yılından bu yana Milli takımımızın Dünya sıralamasındaki yeri var…
Ben yanlarına, o dönem takımımızı çalıştıran Teknik Direktörleri koydum.
Bir de görev aldıkları süreleri.
Hemen hemen son yirmi yılı inceledim…

Hesabı kim verecek

İstatistikler dört yıllık sonucun giderek artan ağırlıklı toplamıdır. Önceki yılların mirasını da içerdiği için bire bir gerçeği yansıtmaz. Ancak eğilim hakkında bir fikir verir.
Sizlerde dikkatlice incelediğinizde birçok sonuç çıkarmışınızdır;
Ben benimkileri yazayım;

• En başarılı dönemimiz, Şenol Güneş’in dönemi;
30.sırada aldığı takımı, 9. sırada bırakmış…
Ancak birilerini o dönem söylediği üzere;
“Karizması olmadığı” için ve “Aslında bizim yerimiz birincilikken beceremediği” için görevine son vermişiz(!)

• Bir diğer başarılı dönem ise 1.Terim dönemi;
66.sırada aldığı takımı 31. sırada bırakmış.

Haberin Devamı

• Bir başarılı dönem de ilginçtir; Oğuz Çetin dönemi;
42. sırada aldığı takımı, 28. sıraya getirmiş. Ancak bize kendini beğendirememiş ömrü kısa olmuş 6 ay kalabilmiş…

• Bir başka ömrü kısa olan ise Ersun Yanal. 13 ay çalışabilmiş…

Başarısız olanlara gelince;
Abdullah Avcı; takımı 28. sırada almış ve 58. sırada tek etmiş…
• Bir diğer başarısız dönem ise 2.Terim dönemi;
12.sırada aldığı takımı 39.sırada bırakmış…
3. Terim döneminde ise henüz 18. aydayız.
Şimdilik görünen; “başarısızlıkta istikrarı” sağladık…

***

Bu tablo tek başına gerçeği yansıtmaz. Ancak kafamızın karıştığı bazı bilgileri bize aydınlatır…
Örneğin Sayın Terim hep diyor ya;
-----Bu ülke hayalini bile kuramaz iken biz bu ülkeye,-burada “biz” dediği aslen “ben” demektir- en büyük başarıları yaşattık…
Gerçekten doğru.
Ancak eksik…
Ben son 20 yılı inceledim.
Terimin görev aldığı ayları topladım.
Tam 100 ay Milli takımın başında görev almış.
Diğer bir deyişle 240 ayın 100 ayı…
Veya son 20 yılın, 8,5 yılı Fatih Terim görevdeymiş…
O zaman başarının da, başarısızlığında; O’nun döneminde olması çok doğaldır.
Benim dönemimde(!) olacak hali yok…
Doğal olamayan ne biliyor musunuz?
Terim; Başarılı dönemi anlatırken, 2. Terim döneminden hiç söz etmemesi...
Demirören’in de; O’na, buna ceza verirken gururla anlatıp Milli takımın başarısından hiç söz etmemesi…

***

Haberin Devamı

İşte ben de bunu da anlatayım dedim.
Hafızamız kötüdür. Hatırlatayım dedim…
Ancak asıl anlatmak istediğim;
Terim, Güneş, Denizli falan da değil!
Başından sonuna; Son 20, 30, 40 yılda bu iş neden olmuyor arkadaş?
Basketbolda oluyor…
Voleybolda oluyor…
Futbolda neden beceremiyorsunuz?
Cevap verin!
Bu halka hesap verin!
Siz önce başarısız olduğunuzu kabul edin…
Neden beceremediğinizi, ben anlatacağım size…
Tabi ki “bence” diyerek…


Yazarın Tüm Yazıları