Havuzda boğulmadan…

Ben sadece “bence” dedim…

Haberin Devamı

Tek arzum; “haddimizi, belimizi” değil “futbolu” konuşabilmek...

İlkokul beşinci sınıfta, “havuz problemi” çözmeye çalışan iki çocuk;
Siyah beyaz önlük giymiş olan;
----“Haddini bil ulan!” Dedi…
Sarı lacivert önlüklü çocuk ise;
---- “Eline, diline beline sahip ol ulan!” Dedi…
Öğretmenler şakın, veliler şaşkın…
Onlar böyle bir eğitim vermemiş çocuklara…
Kimden öğrendiler böyle konuşmayı acaba?
Öğretmenler, çocukların kulağını çekmeyi bırakmalı…
Fikret Orman ve Aziz Yıldırım’ın kulağına asılmalı!

***
Beyler, sizler bu ülkenin örneklerisiniz…
Çocuklarımız bu renkleri seviyorlar…
Başkanlarına saygı duyuyorlar…
Bizlerden ziyade sizleri örnek alıyorlar…
Lütfen(!)

***
AZİZ YILDIRIM’DAN ÖNERİLER
Aziz Yıldırım; Fenerbahçe dergisinde Türk futbolunun hatta Türk sporunun sorunlarını anlatmış...
Kendince çözümler sunmuş…
Laf salatası yapmamış…
Sayılar vermiş, saçmalıkları anlatmış, çözüm önerilerinde bulunmuş...
Hepsi yanlış olabilir…
Ancak hepsi üzerinde tartışılmaya değer…

Bence biraz meraklıysanız alın okuyun!
Çok kısa özetleyecek olursam;
• Türkiye’nin en zengin kulübü TFF’dir. Bizim yüzde 11 aldığımız havuzdan yüzde 12 pay alıyor. Nereye harcıyor bilmiyoruz…
• Sinemaya giderken yüzde 8 KDV ödüyoruz. Maça giderken neden yüzde 18?
• Passolig sıkıntı çektirdiği taraftara, potansiyel kredi kartı müşterisi olarak bakıyor. Sorun olmaktan çıkıp çözüm üretmeli…
• Bütün maçları naklen yayınlarsanız; Ben bile stada gitmem evde oturur seyrederim…
• U 21 takımları 3.ligde mücadele etmeli…
• Belediyeler ve devlet bankaları yarışmacı olmamalı, spora sponsor olarak destek olmalı!
• Şirket takımları giderlerini vergiden düşüyorlar, aynı hak bize de verilsin
• Olimpiyatlara 30-40 sporcu veriyoruz… Desteği bırakın para ödüyoruz…
• Havuzun yüzde 33’ünü biz dolduruyoruz. Yüzde11 pay alıyoruz. Bu adil değil.

Haberin Devamı

***
Bunlar, Aziz Bey söylediği için dikkate alınmıyor…
Ön yargı; Fenerbahçe’nin menfaati için bu söyleniyor şeklinde…
Oysa her biri dikkate değer. Hepsi yanlış olabilir…
Ancak hepsi tartışılmalı!
Biz ne yaptık?


------ İslam’ın altıncı şartı, haddini bilmektir…
------ Eline diline beline sahip ol!
------ Havuzdan çok pay almak istiyor, kendi başına oynasın!
Karambolde hepsi gitti çöpe…

***

Haberin Devamı

Biz hiçbir konuyu tartışamayacak mıyız?
Hemen konuyu bel altına çekip istediğimiz şekle getirmeyi nasıl beceriyoruz...
Yine adam gibi konuşamadık…
Ben kendi çapımda konuyu konuşmamız gereken yere getirmeye çalışayım…

***

• Havuzdaki para Avrupa’da nasıl dağıtılıyor?
• Bizde nasıl yapılıyor?
• Ne olmalı?
Benimki sadece bir öneri...
Konunun uzmanı olmayan birinden gelen bir öneri…
Tüm önerilere açık olan bir öneri…
Yeter ki konu;
Belin altından, tekrar sorunları nasıl çözeriz?
Noktasına gelsin…

HAVUZDAKİ PARA NASIL DAĞILIYOR?

Bizde: % 35 eşit olarak
% 45 o yılın performansı
% 11 eski şampiyonluk sayısına göre
% 9 o yıl ilk altıya girenlere eşit olarak

Haberin Devamı

İngiltere: % 50 eşit
% 25 performans
% 25 popülarite (TV yayını izlenme oranına göre)
Fransa: % 83 eşit
% 10 performans
% 7 popülarite
Almanya: % 50 eşit
% 37,5 son üç yıllık performans
%12,5 son yıl performansı
İspanya: % 33 Barca ile Real eşit paylaşıyor
% 66 Diğer kulüplerin performansı ve popülaritesine göre..
İtalya: % 65 İnter, Milan, Juventus, Roma arasında
% 35 Diğer kulüplere dağılıyor…
*
BİZ NE YAPALIM?
Önce şunu söyleyelim ki;
Batı her zaman en doğruyu yapmaz!
Veya
Batının yaptığı her uygulama, bizim ülkeye aynen uymaz!
Bu nedenle ben Avrupa’da hiç görülmeyen iki değişkeni önerilerim içine aldım.
Okumaya sabrınız olursa göreceksiniz…

Önerilerim;
“Hem adil olsun, hem performansı değerlendirsin, hem de futbolumuzun gelişmesine hizmet etsin” istedim…
Bütün “hem” leri sağlayacak sihirli formül yok.
Ama maksimize edecek formüller çıkabilir…

Haberin Devamı

Bence;
1:Eski şampiyonluk sayısı komik. Kaldıralım.

2.Bunun yerine son 5 veya 10 yıllık performans diyebiliriz…
Statik değil dinamik olsun… Teşvik etsin… Maziye para dağıtacağına geleceğe prim verilsin.

3.İlk 6 ya eşit para vermek yanlış… Neden altı? Yedi veya beş değil? Neden eşit? Bence anlamsız…

4.Anlamlı hale getirelim… Bizde çağa uyalım ve maç yayının reyting oranına bakalım… Para oradan geliyor… Yok sayamayız…
Takımlarımız da izlenme oranını arttırabilmek için çaba içine girsin.

5. “Alt yapıdan oyuncu yetişmiyor” demiyor muyuz?
Hepimiz hem fikiriz ancak önlem almaya gelince yokuz…
Gelin teşvik edelim.
Alt yapıdan oyuncu yetiştiren kulüplere havuzdan pay verelim…
Batıda böylesi bir uygulama yok…
Ancak adamların böylesi bir derdi de yok!
Kıstası ne olacak?
Mesela o yılın alt yapı milli takımlarına ve o oyuncuların maçlarda aldıkları süreye göre dağıtıla bilinir.
Ayrıca Süper ligde oynayan oyuncuların yetiştikleri kulüplere bakılıp ona göre dağılabilinir?
Ben atıyorum mutlaka daha objektif kıstaslar olabilir.
Sağlıklı veriler bulması kolaydır… Yeter ki niyetimiz olsun…

Haberin Devamı

SONUÇ ve ÖNERİ:
% 35 tüm kulüplere eşit.
% 35 o yılın performansı.
% 10 son 5 yılın performansı.
% 10 yayın izlenme oranı ve sayısına göre.
% 10 alt yapıdan oyuncu yetiştiren kulüplere.
+-% 5 kulüplerin Avrupa’dan aldıkları puana göre.

***
Büyüklerin itirazı olabilir; “Bizim şampiyonluklar ne olacak?” diye…
Bende;
“Eskideki şampiyonluk sayısı şimdiki reytinginizdir.
Ayrıca son 10 yılın performansıdır” derim.
10 yıl önceki ne olacak?” diye soran olursa;
“Mazi ile yaşanmaz geleceği planlamak lazım” derim.
*
BİR ÖNERİ DAHA:
Havuzdaki paradan yüzde 5 de takımlarımızın Avrupa’da yaptığı maçlardan aldığı sonuca göre dağıtalım…
Böylesi bir değişken de Avrupa’da hiç yok…
Olsun… Doğru ise bizimki ilk olsun…

Öneriyi örnek ile anlatırsa daha kolay olacak…
X takımı, bu yıl Avrupa’da Türkiye’yi temsil etti.
Bu maçlara gereken önemi vermedi. Takımın form planlaması, Süper lige göre yapıldı. Sıfır puan aldı geldi…
Biz buna, “kendi bileceği iştir” diyemeyiz…
Çünkü aldığı veya alamadığı puanlar ülkemize yazılıyor bir sonraki yıl gidecek takım sayımız ona göre belirleniyor…
Müdahale etmek lazım…
Ben ettim…
Takımların Avrupa maçlarında aldıkları puana ödül para verelim…
Alamadıkları puanlara da ceza keselim…
Tabi ki, aldığı puanı iki katsayısı ile çarparak para verirken, alamadığı puanı bir katsayısı ile çarpalım ki, perişan olmasın…

***
Şimdi aranızda iyi hesap yapanları duyar gibiyim…
------Ateş bey, bol keseden paraları dağıtıyorsun havuzdaki para bitti sen bu yüzde beşi nerden buluyorsun?
Diyorsunuz…

Haklısınız ama ben bu parayı havuzun içinden almıyorum…
Bu parayı, havuza suyu boşaltmadan yüzde 10+2 sine el koyan Federasyondan alıyorum…
Bu paranın yayıncı kuruluşun değil Federasyonun elinde olması da gerekiyor.
Çünkü takımlarımızın başarısız olduğu yıllarda, hiç para ödemeyecek.
Başarılı olursa da elini cebine atacak, havuzdan aldığı paydan daha fazlasını dağıtacak.
Federasyonun amaçlarından biri de;
Avrupa’da takımlarımızın başarılı olması değil mi?

Teşvik etmiş olacak…

***

Ben sadece” bence” dedim…
Tek arzum; “haddimizi, belimizi”, değil bunları konuşabilmek...

Yazarın Tüm Yazıları