Hak etmediler!

Televizyon ekranı turuncuydu… Bir sarı lacivert renge, üç turuncu renk düşüyordu…

Haberin Devamı

Her saniye, her kare, topun arkasına geçmeyen bir tane turunculu yoktu…

Sarılar, ağır ağır geliyorlardı…

Ortaya düşen topları, hep turuncular alıyordu… Tesadüf değildir bu!

En gerideki turuncu ile en ilerideki turuncu arasında 30 metre vardı…

Sarıların mesafesi 50 metreydi…

Gerideki sarıları, Kjaer ileri çıkartır, Alves ve Topal, onunla beraber mecburen çıkarlardı. İlk topa basar, oyunu yığarlardı…

Sanırım Kjaer, bugün kendini iyi hissetmedi ve geri kaçtı...

Takımın lideri çekilince, diğerlerinin de foyası çıktı ortaya…

***

Turuncu renk daha hızlıydı…

Sarılar ise ağır…

Hiç tanımayan birine maçı izletsek;

“Turuncuların, olmazsa olmaz maçı; Sarıların ise hiç iddiası yok(!)”

Derdi…

Kimse; Neden? Diye sormasın!

Belki de sarıların az mücadelesi, onları oynattı…

Haberin Devamı

Dün akşam başkalarına çok umut bağlamışlar…

Olmayınca, bırakmışlar(!)

Maça gidenler ve televizyon karşısındakiler hiç bırakmıyorlar…

Kolay değildir, sizin bıraktığınız şey…

Bizim tutkumuz ve umudumuz…

Bizler kolay bırakamayız…

***

Vítor Pereira, maç sonunda doğruları söylüyor…

Aslında onun işi doğruları söylemek değil doğruları yapmak!

Ancak ben gördüm; en önce o teslim oldu…

Volkan Şen’i bir kenara bırakırsak;

“İsyan” eden, yok denecek kadar azdı…

***

Evet, bana da tuhaf geldi… Gerçekten de çok sevindiler…

Avrupa’ya gitmek çok istiyorlarmış, gittiler…

Ancak, kimse, “neden?” diye sormasın!

Bize düşen, “gittiniz, ama puansız dönmeyin” demektir!

Aslıda;

“Fenerbahçe neden daha az istedi?”

Diye sormanın zamanıdır…

Rakip 10 kişi kalmış, ben farkına varamadım…

Fenerbahçe bu yıl “takım” olamadı…

Az sevindi, az üzüldü…

***

“Başakşehirli oyuncular, özellikle eski Fenerbahçeliler, neden çok sevindi?”

Diye soru sormak saçma sapan bir sorudur…

Fenerbahçeli oldukları için çok sevinmişlerdir…

Fenerbahçeli; Giydiği forma kazandığında, üzülürse, o kültürü almamış demektir…

Bunu yapan bir futbolcu görürseniz, onu eleştirin…

Yanlışı yapan o dur…

***

Ancak;

Emre Belözoğlu’nu yarın ülkenin en “saygın” futbolcusu olarak görürseniz, şaşırmayın(!)

Milli takıma bile çağırabilirler(!)

Spor programlarında övgüler duyabilirsiniz(!)

Haberin Devamı

Milli takımın kaptanı iken ıslıklarlar, yerin dibine sokarlar…

Fenerbahçe yenildiğinde, sevindiği için baş tacı yaparlar (!)

Bu da bizim ülkenin gerçeğidir(!)

Ayıbıdır!

Siz, yanlışı, yanlış ile örtmeyin…

***

Bu gece Başakşehir daha çok istedi…

Beşiktaş’ta çok istiyordu…

Taraftarı da, yazarları da, futbolcuları da daha çok istiyorlardı…

İstemek, önemlidir!

Nani, maç sonunda söylemiş; “sezon başından bu yana ‘takım’ olamadık” demiş…

O da, doğruyu söyledi…

Bizde gördük; “Olamadılar”

En başta da, “doğruyu” söyleyenler, “doğruyu” yapmadılar…

Az gelişmiş bir ülkenin gözleri olsak da, ilk önce onları gördük…

Bizde kör değiliz, boş arkadaşına pası vereceğine, 3 kişi arasına girip topu kaybedenleri gördük…

Haberin Devamı

Adamını takip etmeyip, gol yedirenleri de…

“Doğruları” söyleyip, “doğruları” yapmayanları gördüğümüz bir seneyi daha yedik…

Yazarın Tüm Yazıları