Paylaş
Çünkü gün karanlıktı…
“Nasılsın” diyen olmadı, çünkü “iyi değildik”…
Minibüsler, minibüs caddesinde kornalarını çalmadan topladılar müşterilerini…
Balıkçılar, “taze balık” diye bağırmadan sessizce sattı balığını…
Kimse emniyet şeridinden arabasını sürmedi…
Kimseler “aptal” bir şey yüzünden kavga etmedi…
Sesini yükseltmedi…
Bu sabah alacaklı, parasını istemeye utandı…
Noel ağaçlarındaki süslemeler söküldü…
Bu sabah İstanbul çok sessizdi…
Sessizce uğurladık vatandaşlarımızı…
Resimlerine baktık, içimiz yandı…
Gözümüzden akan bir damla yaş ile yumruğumuzu sıktık…
Hep birlikte yumruk gibi olduk…
****
Sakın elinizi gevşetmeyin çocuklar…
Sakın o sıkılı yumruğunuzu rakibinize, yakınınıza, vurmayın çocuklar…
Sakın bu işlerin faturasını “en beğenmediğiniz kişilere” çıkarmaya kalkmayın çocuklar…
Bu ülke coğrafyasında yaşayan bir kişinin bile dişini ağrıtanın, suratını dağıtana kadar eliniz gevşetmeyin çocuklar…
***
Ülkenin içinde “cansız” bombalar patlatılıyor…
Kim olduğunu bilmedikleri, canlara kıyıyorlar…
Adını bilmediğimiz, adını koymaya bile korktuğumuz güçler, “canlı bomba” adında, “cansız bombalar” bulmuşlar…
Daha önce hiç rastlanmamış bir şekilde teker teker patlatıyorlar…
Korkak, haince ve acımasızca saldırıyorlar…
Karmaşa çıkarmak veya yıldırmak için çocuklarımıza kıyıyorlar…
Sıktığımız yumruğu gevşetmemek gerekiyor…
Bir yumruk gibi olabilmek gerekiyor…
****
Bu sabah bir cenaze eviydi, İstanbul…
Formasının rengine, diline, dinine, cinsiyetine bakmadan arkadaşlarımızı toprağa yolcu ettik...
79 milyon, bombaları patlatanları, patlatmaya yemin ettik…
Paylaş