Paylaş
Ligde oynadıkları Bursa ve Eskişehir maçları tehlike sinyaliydi…
Oyun ürkütmüştü…
Topu ve oyunu rakibe vermek, Fenerbahçe tarihinde pek rastlanan olay değildi…
Bu akşamki Bursa maçının ilk 70 dakikası, Fenerbahçe’ye ilaç gibi geldi…
Bir daha takıma zor dönerler denilen; Emenike ve Diego tekrar kazanıldı…
İkisi de arzulu ve etkiliydi…
Kuyt, takımın ara istasyonuydu…
Tek ve isabetli pas dersleri verdi…
Kadlec’i kadroda görünce şaşırdık…
Bursa’nın çok etkili oyuncusu Volkan’ın etkisizliğini görünce İsmail hocayı anladık…
***
Emenike, Diego, Kadlec’i ilk on bire koyabilmek, önce rakibi iyi analiz etmek sonra yürek ister…
Ben ancak maçı izlerken; “haklıymış hocam” diyebildim…
Maç öncesi cesur ve iyi düşünülmüş planı için;
Tebrikler İsmail hocama…
Peki ya maç sonu hocam?
Bekir’i sokmanın ne anlamı vardı?
O andan itibaren hiçbir oyuncu, ne oynadığını bilemez hale geldi…
***
84. dakikada Fenerbahçe’nin kadrosu;
Bir kaleci, üç stoper (Alves, Egemen, Bekir), iki sol bek (Kadlec, Caner), iki defansif ön libero (M.Topal, Selçuk), bir sağ bekten (Gökhan) oluşuyordu…
Yanlış saymadınız tam 9 oyuncu…
Bursaspor, kalecisi dâhil elini kolunu sallayarak çıkmaya başladı…
Maç boyunca verilmeyen gol pozisyonları verildi…
Aksi de mümkün değildir…
Rakibiniz, sizin gol atmaya niyetiniz ve gücünüz olmadığını anladığı anda teslim olmuşunuz demektir...
Gol gelmedi…
Ancak oyunun sonu da Fenerbahçe’ye yakışmadı…
***
Aslında açıkça söylemeli;
İsmail hoca değişiklikleri yapmadan Fenerbahçeli oyuncular;
Maçı idare edelim havasına girmiş, bu senenin yeni modasına uymuştu…
İsmail Kartal bunu çözmek için değişiklikleri yaptı…
Ancak her değişim, bir önceki takımı arattı…
***
Şimdi gelelim maçtan daha önemli, içimi yakan konuya;
• Fenerbahçe her gittiği yerde ıslıklanıyor...
• Küfür yiyor…
• Taşlanıyor…
• Hatta kurşunlanıyor...
• Trabzon Valisi; “taş atıldı taş” diyor…
• Bursa Emniyet Müdürü “taşlı saldırı” olmamıştır diyor…
Hani ben taşlı saldırıyı bilirim, gerisine karışmam gibi…
• Maç öncesi ve maç sonunda rakip takım hocaları veya yöneticileri;
“Daha önce hiç rastlamadığımız” şekilde, ortamı geren konuşmalar yapıyor…
• Takım ölümden dönüyor;
Gizli bir ittifak ile anlaşmışçasına hep birlikte;
“Hiçbir şey olmamış” gibi davranılıyor…
Meslektaşları sahip çıkmıyor…
Yapanlar bulunamıyor…
Bu bir Türkiye klasiği oldu…
Neden?
----Ben çözemiyorum…
***
Bilen bilir;
Ben, çuvaldızı kendimize batırmayı bilirim…
Elimde çuvaldız, nerede yanlış yapıyorlar diye bakıyorum…
Kusuruma bakmayın;
İnanın bulamıyorum!
Bulduğum şey ise;
Ülkede aynen 3 Temmuz’da olduğu gibi müthiş bir algı operasyonu var…
Ve şiddetle devam ediyor…
.
Paylaş