Paylaş
“Bitti” dendiğinde, küllerin doğar…
Stadyuma 3 kişi gelmez ama 30 milyon yürek, onun için çarpar…
Küsmüş gibi yaparlar ama küsemezler!
Elleri ile gözlerini kaparlar ama ellerinin arasından Fener'in maçına bakarlar…
Bitmiş gibi dururlar ama bitmezler!
Bu ülkenin kendisidir onlar…
Terk edemezler!
Kızarlar, ama bırakamazlar…
***
Feyenoord, Hollanda liginin lideri… 7 maçta 7 galibiyet almış…
Manchester United’i yenmiş… 22 maçtır yenilmemiş…
Gerçekten de iyi bir takım…
Bugün yenildiler…
Hem skor olarak, hem oyun olarak yendiler…
Bakalım şimdi ne yazılacak?
Bu yıl kesinlikle;
Kasımpaşa, Gaziantep ve Feyenoord, küme düşer mi denecek(?)
***
Rakibi, 72 dakika top oynatmamak önemlidir…
Emenike, bu arzusu ile çok değerlidir…
Robin van Persie’nin, bu hali ile zerre kadar etkisi yoktur…
Girdiği andan itibaren, 75-85 arasındaki, 10 dakikada, rakibin yaptığı baskı, incelenmelidir…
Baskının bitişi, topun tekrar ele geçirilmesi de önemlidir…
Alper’in girişini yine bir köşeye not etmeliyiz…
Son dakikada, Lens diye bir adam geldi takıma…
Dick Advocaat geldiğinde bütçe bitmişti… Tek atımlık bir kurşunu vardı Hep birlikte; “10 numara al” derken; Adam bir tane kanat oyuncusu aldı… Alabildiği tek adamdı…
Kendisi gibi;
Adam gibi bir adam almış…
Taraftarı stadyuma geri getirecek gibi…
***
Oyunun sonuna doğru, Bilal Başacıkoğlu adında bir gencimiz girdi rakip takıma…
21 yaş altı Milli takımımızın oyuncusu…
Yüreğimizi ağzımıza getirdi… A Milli takıma girebilmek için bizi turnuvanın dışına atacaktı…
Maçın en iyi oyuncularından yorulan Hasan Ali’yi, değiştirmek zorunda kaldık. Adamı zor durdurduk…
Maçın sonunda dinledim;
Belli ki; Ay yıldızlı formayı giymeyi çok istiyor… Muzipçe gülümsüyor…
Bizim takımlarımıza göz kırpıyor…
Yazalım bir köşeye; Milli takımımıza, bir yıldız daha geliyor…
***
Dirk Kuyt gittiğinde; Tuncay’ın ve Mehmet Aurélio’nun gidişi gibi üzüldüm…
Eşi ve çocukları ile Fenerbahçe’de geçirdikleri keyifli günleri geldi aklıma…
“Bu adam bu ülkeden hiç gitmez” diyordum…
Futbolculuğu biter, görevi devam eder diye düşünüyordum…
4 Nisan’da Sürmene’de, katledilmek istenen takım geldi aklıma…
Felaketin kıyısından dönmüştük ama “yetkililer”; ‘Taş atıldı taş’ diyordu…
Biz de anlatamadık derdimizi…
Kuyt, korkak değil akıllı adam;
Takım otobüsü kurşunlandığı için gitmedi…
Yapanlar bulunmadığı, aranmadığı için terk etti ülkeyi…
Bugün fırtına dindiğinde, bir daha dönüp bakılmalı, o güne…
Trabzon-Fenerbahçe kargaşası yaratmak isteyenlerin, ülkeyi kana bulamak isteyenlerin, kimler olduğu çıktı ortaya…
Korkmayın; Gelin bir daha bakalım bu davaya…
***
Bakın, bir Avrupa haftası daha bitti…
Kanadını yolduğumuz, kurşunladığımız, yerden yere vurduğumuz, kumpaslar kurduğumuz;
Kanaryamız, yine gurur kaynağımız…
Değerini bilelim, incitmeyelim!
Paylaş