Ezeli rezalete doğru…

Zorbalık ve baskı; her seferinde sonuç verdi…
Durum 3-3 oldu…
Her ikisi de evinde kazandı…
Baskı yapan, yıldıran, kazandı…
Yöntem başarılı olunca geriye dönmesi zordur…
Keyifli ve sportmence maç izlemek isteyenleri, zorluklar bekliyor…
İşimiz zorlaştı…
Kötüler, iyileri yendi...
Basketbol kaybetti…

***
İki kulübünde geniş taraftar topluluğu var…
İçlerinde;
“Kazanmak için her şeyi yapmaya hazır olanlar” var…
Onlar kazandı…
“Takımını sportmence desteklemek isteyen, kazananın elini sıkmak isteyenleri” var…
Maalesef gün onların değil…
Onlar kaybetti...
Bana bu yazıyı, dün öğlen yemeğinde yan masa da oturan Fenerbahçe formalı arkadaş yazdırdı…
Abdi İpekçi’de tuttuğu takımın yenilmesini istiyordu…
“Alaşehir’de edecek küfür varmış, içinde kalsın” istemiyormuş…
İşte bunlar kazandı…
Baskıdan yana olanlar haklı çıktı…
Ben söylemiyorum…
Sonuçlar böyle söyledi…
Herkes evinde kazandı…
Baskı yöntem oldu…

***
• Kimin başlattığını,
• Hangi takımın bunun bilinçli bir yöntem olarak kullandığını;
---Evet, ben de biliyorum…
Bugün bunu yazmanın zamanı değil!
Belki benim bildiğim de yanlış!
Belki, benim oturduğum koltuktan böyle gözüküyor…
Bir de şunu biliyorum;
Farklı renklere tutkun olan arkadaşım ise;
Benim gördüğüm resmin tam tersini görüyor…
Oysaki biz onla;
Şimdiye kadar birçok konuda fotoğrafa bakmış hep aynı resmi görmüştük(?)
Nasıl oldu bu?
Nasıl gözlerimiz bu kadar körleşti?
Yoksa sosyal medya denen şeyde mi körükledi bu renk körlüğünü?

***
Çok sesli; Sosyal medya da yalan oldu…
Herkes, “kendi gibi düşünenler gurubunu” kurdu…
Arkadaş toplulukları;
“Aynı takımı ve aynı partiyi tutanlar topluluğu” oldu…
Farklı bir sese tahammül edemedik…
• Küfür ile yanıt verdik…
• En iyi ihtimalle arkadaşlıktan çıkardık…
• Kendimiz gibi düşünen yazarı okuduk…
• Kendi televizyonumuzu seyrettik...
Bizim gibi düşünenleri her gün dinleyerek, tüm ülkeyi biz sandık…
Seçim sonuçlarına baktığımızda da;
------“Ya; “Bu millet adam olmaz!” dedik…
------Ya da; “Bu işte hile var!” dedik…

***
Eskiden konuşmaz yazmadık…
Şimdi durum farklı değil…
Hatta daha kötü…
Sadece, kendimiz gibi düşünenlerle konuşuyoruz…
Her gün biraz daha kenetlenip keskinleşiyoruz…
Vaziyet vahimdir…
Aklıselim düşünenlerin sessizliğini bozması gerekiyor…

***
Ezeli rekabetin serisi 3-3’e gelmiş…
7 nefis maç izleme şansımız vardı…
Basketbol seveninin sayısını, arttırma şansımız vardı…
Beceremedik…
Belki farkında değiller ama izleyenlerin tamamı;
“Takımım kazansın” isteyenler…
Büyük kalabalıklar gibi gözüken küçük azınlıklar…
Keskinleştikçe sayımız arttı sanıyoruz…
Oysaki azalıyor…
Farkına bile varmıyoruz…
Futboldan sonra Basketbol da kaybetti…

***
Perşembe günü bir şampiyon çıkacak…
Elbette kutlayacağız…
Sahada emek veren, bunca dolduruşa rağmen soğukkanlı kalan sporcuları tebrik edeceğiz…
Ancak kabul edelim hep birlikte kaybettik!