Paylaş
İster hayatın gerçeği diyelim, isterseniz vefasızlık…
Neyi, kim diyorsa haklıdır!
Ama hayat devam ediyor…
Fenerbahçe’de devam etmek zorunda…
Bizim yaşlı yüreğimiz Kocaman’da kalsa bile kalemimiz yola devam etmek zorundadır…
***
Yanal; özellikle Milli takımımızı çalıştırırken “Laptopu” ile ünlenmiştir...
Bir dönem, geleneksel yapımızla, diz üstü bilgisayarını kullanmasını pek yadırgamıştık…
Bizim ülkede tarih boyunca, bilimi kullanmak çoğu zaman alay konusu olmuştur…
Bu açıdan bakıldığında Yanal’ın kaderi Kocaman ile benzeşir.
Hatta bir benzerliği daha vardır…
Hakan Şükür’ün son döneminde; Yanal, “Hakan Şükür’süz oynamayı öğretmeye” çalışmış, Kocaman’da Alex’siz…
Tabi ki her ikisi de, geleneksel yapının taarruzuna uğramışlardır…
Benimde tepki olarak sempatimi kazanmışlardır…
***
Bir dönem, Yanal’ın bilgisayarının marifetlerini incelemeye çalışmıştım…
Yazmak bugüne kısmetmiş:
Bakın hangi oyuncuları genç yaşta keşfetmiş;
Selçuk İnan’ı, 20 yaşında Çanakkale’den Manisa’ya, (şimdi Galatasaray)
Yine Selçuk İnan’ı, 21 yaşında Manisa’dan Trabzonspor’a, (şimdi Galatasaray)
Onur Kıvrak’ı, 21 yaşında Karşıyaka’dan Trabzonspor’a,
Yiğit Gökoğlan’ı, 16 yaşında Manisa’ya, (şimdi Galatasaray)
Arda Turan’ı,16 yaşında Galatasaray’dan kiralayarak Manisa’ya
Ufuk Ceylan’ı, Altay’dan 19 yaşında Manisa’ya, (şimdi Galatasaray)
Ersan Gülüm’ü, 21 yaşında Avusturalya’dan, Manisa’ya, (şimdi Beşiktaş),
Sezer Öztürk’ü, 21 yaşında Almanya’dan, Manisa’ya (şimdi Fenerbahçe)
Giray Kaçar’ı 23 yaşında Hacettepe’den Trabzonspor’a
Ceyhun Gürselam’ı Almanya’dan Trabzonspor’a (şimdi Galatasaray)
Getirmiş…
Bunlar benim bulabildiklerim. Az bir iş değil.
Bu arada isabetsiz atışlarda yapmış...
Milli takımlar sorumlusu olarak çalıştığı dönemde bilgi haznesi daha da gelişmiş olmalı…
Bakalım Fenerbahçe’de bu özelliğini kullanabilecek mi?
***
Fenerbahçe kanımca doğru bir iş yapmıştır...
Kocaman’dan boşalan koltuğu doldurmak çok zordur…
Ama “benzer yolda yürüyen bir isimle devam” kararı almıştır…
Yönetimin bu kararı ile hep dert ettiğim;
“Sezon öncesi takım planlanması” en az zarar ile atlatılacaktır…
Ben en çok “sil baştan” yapılmasından korkarım.
Kulübe büyük maddi zarar verir.
Ersun Yanal seçimi; “en az kayıp ama yeni bir kan” ile devam anlamına gelir…
Sözleşme bir yıllık olabilir ama operasyon; Birkaç yıllık bir programın işaretidir…
***
Ersun Yanal kolay eleştirilebilen bir isimdir…
Bu nedenle yönetim; “risk almıştır.”
Popülist davranmamıştır…
Başkan, kendine kalkan olacak bir seçim değil kellesini ortaya koyacak bir seçim yapmıştır…
Kellesi zaten hep ortadadır…
Alınacak tek yer de Genel Kuruldur…
***
Ben kutluyorum…
Her zaman olduğum yerde;
Seçilene sahip çıktığım yerde işime başlıyorum…
Taşın altına elini koyanların yanında yer alıyorum…
Ta ki; taşı kaldırmak yerine, ellerini çekmeye çalıştıkları ana kadar…
***
Yazıyı geçen yıl kaleme almışım…
İyi ki de almışım…
Bugün tekrar okudum…
Yanal’da sözleşmesini yenileyince,
Hem de; CEO muzu patron, Başkanı gazeteci konumunda görünce çok mutlu oldum…
Sizinle tekrar paylaşmak istedim…
Bu arada küçük bir not;
Geçen yıl diz üstü bilgisayarının marifetlerini transferde kullanacak zamanı olmamıştı…
Bu yıl bekliyorum…
Paylaş