Dursun Başkanı dinliyorum gözlerim kapalı

Birileri Drogba ve Sneijder’i alır, çilekler yedirir, şampiyonlukları ile hava atar…

Taraftarın gönlünde taht kurar…

Giresunlu Dursun Başkan, bunların bıraktığı borçları kapar(!)

Ünal Aysallar, kulübün parası ile hava yapar,

Özbekler, onların yaptığı borcu kapamak, yüz yıllık çınarı yaşatmak için tüm varlığını ortaya atar…

Cebindeki son kuruşu, kendine olan saygısını ortaya koyar…

***

Dursun Özbek’i dinledim, gözlerim kapalı…

Titreyen sesini…

100 yıllık çınarı sakin bir limana çekmenin mutluluğunu yaşıyordu içinden…

Gururluydu…

Sesi titriyordu…

Sevilmiyordu belki ama yaptıklarının farkındaydı ve mutluydu…

***

Sesi titreyerek Arena’nın tapusunu çıkardı, gösterdi kongre üyelerine…

Alkışlayarak karşıladılar…

Tek tek anlattı zaferlerini…

Spor kulübünün başkanıydı;

Anlatacak sportif başarısı yoktu(!)

Şebinkarahisarlı başkana kupaları kaldırmak değil kulübü kurtarmak düşmüştü…

O da gurur ile anlattı yaptıklarını…

***

Hem de tüm açık sözlülüğü ile…

-----“304 milyonluk vergi borcunu, 19 milyona düşürdüm” dedi…

-----“Stadımızın tapusunu aldım geldim” dedi…

-----“Arsalarımız değer kazansın diye Emlak Konut ile ortak oldum” dedi…

-----“Arsanın üzerindeki ipoteği bu anlaşma ile kaldırdım” dedi…

Özet ile “ticari” başarılarını anlattı…

Tüm açık sözlülüğü ile batmış bir gemiyi nasıl ayağa kaldırdığını anlattı.

Sesi titreyerek ve gurur ile…

***

Şimdi dikkat:

Ticari başarıları içinde bir tane gelir hanesi yoktu…

“Ne bir tane fazla forma sattım” diyebildi

Ne de bir tane fazla bilet…

Ne Şampiyonlar Liginden gelen şu kadar para…

Ne alt yapıdan yetiştirdiğim oyuncuyu satarak kazandırdığım para…

Ne de sponsorluk anlaşmalarından gelen ekstra bir para…

Hiç biri yoktu…

***

Aslında “ticari başarı” diye anlatılanların tamamı, Devlet ile oynanan bir oyunu hazin hikâyesi(!)

Aslında bu hikâye, bizim ülkenin bir hikâyesi…

Adına “Adil oyun(!)” denen sözde bir yarışın hikâyesi…

Nasıl inanacağız bu yarışın “adil” olduğuna?

Sayın Özbek anlattı en açık çıplaklığı ile…

Teşekkürler sunarak Maliye Bakanlığına…

Alıştık artık teşekkürler sunulmasına,

Hem Bakanlara, hem de Cumhurbaşkanına…

***

Tamam, da, ortada bir yarış var…

Sportif bir yarış…

Kim daha fazla teşekkür sunacaksa; O mu kazanacak bu yarışı?

Nasıl adil olacak bu yarış?

***

Dursun Özbek’i dinledim gözlerimi kapatarak…

Ülkem için üzüldüm, içim yanarak…

Kongre,  Hakan Şükür ve Arif Erdem’in üyeliklerinin iptalini ret etti…

Belki de bir çuval inciri berbat etti.

Şükranlarımızı sunduğumuz hükümete, bu bir hakaretti…

Spor Bakanımız konuya hemen müdahale etti…

Ben Dursun Başkanı izledim gözlerimi kapatarak…

Bir yandan İzmir marşı, bir yandan vergi affı…

Bir yandan “delikanlı”, bir yandan “adaletsiz yarış hakkı”…

Ben Dursun Başkanı dinledim gözlerim kapalı…

O da tüm açıklığı ile itiraf etti…