Dokunulmazlar, birbirine dokununca…

Maçlar başlamadan fikrimizi yazalım…

Milli takım başarılı olabilir mi?

----Olabilir… 

Çok sevinirim ama derdim o değil!

Beni ilgilendiren, en iyi takımımız ile mi çıkıyoruz sahaya?

---- Bence; Hayır!

***

Terim; 

Hiç stoperimiz yokken Ömer Toprak’ı, Avrupa Şampiyonası'na götürmedi… Mehmet Topal ile idare etmeye çalıştık…

Şimdi aldı takıma(!)

Terim, Egemen Korkmaz ve İbrahim Toraman’ı da almamıştı…

Türkiye’nin en iyi kalecisi iken Volkan Demirel’i de almadı…

Sorduk mu hesabını?

----- Hayır…

Birkaç cılız ses sorduysa da, aldı mı cevabını(?)

Şimdi, Selçuk İnan’ı, Burak Yılmaz’ı, almıyor, soruyor muyuz hesabını?

Özellikle Burak Yılmaz’ın alternatifi yok. Çin’de leblebi gibi gol atıyor…

Ancak soramıyoruz soruyu(!)

Konuşuluyorsa, Arda nedenini ile konuşuluyor…

Caner’i niye almamıştın? Hasan Ali sakatlanınca neden aldın?

Diyen var mı?

Şimdi Milli takımın birinci sol beki, İsmail Köybaşı mı? Caner mi?

Diye, soran var mı?

Varsa bile, yanıt alabilen var mı?

------Yok…

“Ders almam, ders veririm” demek;

Aslında; “Buralarda, soruyu da, hesabı da ben sorarım! Anlamına gelir…

Bu egoyu, biz şişirdik…

“Futbolcunun yemeğinden, alt yapının organizasyonuna, bir tek sen bilirsin”dedik…

Terim’de; “Elbette” dedi…

***

Biraz da, Arda’ya dönelim…

Tolga Zengin, Selçuk İnan, Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Hakan Balta varken, Arda Turan’ı kaptan yaptık…

-------Kararı Terim verdi ama milletçe alkışladık…

-------Ya da sustuk…

Yetmedi; takımı Arda’ya göre kurduk…

Elemelerde, Arda, takımında hiç maç oynamamıştı ve dökülüyordu;

--------Sonuçlar iyi geldiği için sustuk…

Terim maçın sonunda, sahada yürüyen Arda’ya, özel teşekkür etti…

--------“Barcelona’dan daha mı iyi bileceğiz? “dedik, gördüğümüzü söyleyemedik… Takım arkadaşlarına ayıp ettik…

“Arda 6 ay oynamadı ben yine de koydum. Fransa’ya kalmasaydık bunu bana sormazlarmıydı? Yine de koydum.” Dedi…

--------Yanlış yaptın, Arda merakın yüzünden elemeleri riske attın! Diyemedik…

Arda’nın da, egosunu şişirdik…

Şimdi Arda, Dünya’nın en iyi takımında, aslanlar gibi oynuyor, ancak Milli takımda yok(?)

Çelişkiler içinde yuvarlanıp gidiyoruz…

Sonuç olarak, olabilecek en iyi takımımız ile gidemiyoruz!

Maçları kazansak da, kaybetsek de, değişmez bu sonuç!

***

Bir tanesi ülkenin en kariyerli teknik adamı, diğeri ülkenin gelmiş geçmiş en kariyerli oyuncusu…

Ancak şişirdik egolarını… Patron sandılar kendilerini… İmparator sandılar kendilerini…

Şişen egolar sonunda patladı… 

Aslında her ikisi de bizim dokunulmazımızdı…

Birbirlerine dokundular…

Ortalığa koku yayıldı…