Çin çıktı…

İlk kez aldığımızdan fazlasına satma olanağı yakaladık…

Avrupa’da bir liraya oynayan oyuncuyu, biz iki liraya almak zorundaydık… Çok aptal olduğumuz için değil. Piyasa buydu.

Piyasayı ne mi oluşturuyor?

• Liginizin izlenme oranı…
• Paraların düzenli ödenip ödenmediği
• Şehrin yaşam olanakları…

Gibi gibi…

Örneğin basketbol takımlarımız bir oyuncu transfer ederken, futbolda olduğu gibi fahiş fiyat farkları ödemek zorunda kalmıyor…

Çünkü Türkiye basketbol ligi, Avrupa’nın en güçlü liglerinden bir tanesi…

4 takım ile Kupa 1’e, 4 takım ile Kupa 2’ye katılıyoruz.

Ödemeler, futbola göre daha düzenli yapılıyor…

Türkiye basketbol ligi değil yıldız ve gençleri bile dikkat ile izleniyor.

Gelen oyuncunun son durağı Türkiye olmuyor.

Türkiye futbol liginin de bu seviyeye gelmesi gerekiyor…

***

Şimdi, müthiş bir fırsat yakaladık.

Piyango gibi bir şey…

Hem de kulüplerimiz tam bir dar boğaza girmişken…

UEFA, kulüplerimize, sarı kartları havada uçuştururken,

Birkaç yıllık yapılan dev ölçekli sözlemeler, kulüplerin boğazlarını sıkarken, Çin girdi devreye…

Beşiktaşlı Demba Ba, Ersan Gülüm ve Trabzonsporlu M'bia'nin ardından Galatasaray’da, Burak Yılmaz’ı Çin'e yolcu etti…

Türk takımları için tam bir piyango. İyi değerlendirmek lazım. Çünkü birkaç yıl sonra “Çin ligi” kendini ispat edecek, fiyatlar yavaş yavaş geri gelecek…

Nereden çıktı bu Çin?

Kimse;

“Çin’de milyonlarca kişi açlıktan ölürken bir futbolcuya bu para verilir mi?”

Demesin!

Okuyunca insancıl gözüken fakat tutarlılığı olmayan sözler etmesin…

Farklı ölçeklerde olsa da, İngiltere’de ve bizim ülkemizde de benzer bir durum var.

Karıştırmayalım elbette; Avrupa’nı devleri bu işten mutsuzdur…

Yıllarca bize Premier ligi sattılar… Şimdi adamın biri; O ligin yıldızlarını söküp almaya başlıyor… Canları acımıştır. Rekabet artıyor.

Bizim üzülmemize gerek yok… Sürekli satın alan bizler, ilk kez satma şansını, bütçeyi düzeltme şansını yakaladık…

Çinliler futbola çok mu meraklı olduğu için giriyor bu sektöre?

----Kesinlikle hayır…

Tekstile nasıl girdilerse, metal sektörüne nasıl girdilerse futbola da iş gözüyle bakıyorlar…

Tüm sektörlerde Dünya devlerinin dengelerini nasıl bozdularsa, şimdi milyar dolarlık futbol sektörüne giriyorlar…

3 liralık malı, 5 liraya alacak kadar da hiç aptal olmadılar…

Sadece sektöre giriş bedelin ödüyorlar…

Her sektöre ilk girişinin ödemesi gereken sabit bir maliyet vardır onu ödüyorlar…

Kanımca bu kısa dönemli bir fırsattır…

Bugün baktığımız yerden Çin satın alıcı gibi gözüküyor. Ancak yanılmayın, beraberinde büyük bir alt yapı ile gelecekler.

Yarın Dünyanın en büyük üreticisi olabilirler.

Bakın bizim gazetede okudum…

Çin’in en büyük kulüplerinden Guangzhou Evergrande, 160 milyon Euro değerinde alt yapı yatırımı yapmış… İçinde 80 adet futbol sahası var. Aynı anda 3.000 çocuk futbol eğitimi alıyor. Eğitmenlerin tamamı İspanyol…

Konu Çin olunca ölçek de büyük oluyor…

***

Çin’in nüfusu 1.400 milyar…

Düşünün 1000 kişiden bir kişi futbol eğitimi alsa 1.400 milyon futbolcu adayı eder…

10 yıl sonra Avrupa’nın en gözde takımlarında, çekik gözlü Çinli çocuklar olursa, şaşırmayın!

Bugünün ithalatçısı yarının en büyük ihracatçısı olabilir…

Birde bunların paralı futbol yayını izlediğini hayal edin;

Rakamlara inanmamızsınız!

Biz fazla kafamızı karıştırmayalım… Avrupalı baronların derdi Çin olabilir… Onların derdi, bizim ise çıkış noktamız…

İmkân varken değerlendirelim…

İlk kez aldığımızdan fazlasına satma şansı bulduk;

Kaçırmayalım!