Paylaş
Ligimize ara verilmişken yazayım istedim…
Söylendikçe “doğru” kabul edilen bana göre “yanlışları”, düzelteceğim…
-----Bizim ligimizde yerli hoca ile başarılı olunur. Son 10 yılda şampiyon olan bütün hocalar Türk’tür…
Doğru ama eksik… Hatta çarpıtılarak, ‘doğru’ saklanmış…
Son 10 yılda Türk hocalar şampiyon olmuş ama son 10 yılda kümeyi de, hep Türk hocalar düşürmüş.
10 yıldır Türk hocalar şampiyon olmuş ama toplam 30 Türk hoca, her yıl üç takım olmak üzere, toplam 30 takımı küme düşürmüş.
Ayrıca neden son 10 yıla bakıyoruz?
Bir önceki 10 yılda, 7 yabancı hoca takımlarını şampiyon yapmış.
------Yabancı oyuncuların maliyeti, yerli oyuncuların iki katı…
Resmi rakamlar kayıtlı olmadığı için kontrol edemedim, doğru varsayıyorum.
Ancak bakış açısı yanlış. Çok ucuz bir oyuncu alırsın, hiç süre almaz ise en pahalı oyuncu o olur.
Oyuncunun maliyetine, maliyet/fayda olarak bakmak lazım…
Bakalım:
Ligimizde en fazla 14 yabancı oyuncu ile sözleşme imzalana biliniyor. Bu şu anlama gelir ki; Bir takımı oluşturan 28 oyuncudan en fazla yüzde 50 si yabancı olabilir.
Ligimizde 26. Hafta sonucunda yerli oyuncular yüzde 38 yer alırken, yabancı oyuncular yüzde 62 oranında yer almış. Hocalarımızın tamamına yakınının yerli olduğu düşünülürse, yabancı oyuncuyu tercih etmeleri için bir sebep yoktur. Bir çoğunun yabancı dili bile yoktur.
En çok verim alacakları oyuncuyu da, en iyi onların seçeceğini düşünmek zorundayız…
İlginçtir; ‘yabancı sayısının sınırlanması’ görüşüne sahip hocalarımızın tercihi de, yabancı oyunculardan olmuş.
Örneğin Şenol Güneş çalıştırdığı Beşiktaş’ta, yüzde 66,7 oranında yabancı oyunculara süre vermiş…
-----Süre önemli değil gol veya asist yapmışlar mı? diye soran olursa:
Bugüne kadar yapılan tüm asist ve golleri topladım. İlk 50 oyuncuyu sırası ile çıkardım. Ligimizde ilk 10 sırayı yabancı oyuncular almış durumda. 11. Sırada Burak Yılmaz yer alıyor.
İlk 50 oyuncunun arasına sadece 13 Türk oyuncu yer alıyor…
Ligimizde yer alan oyuncuların en az yüzde 50 sinin Türk oyuncular olduğunu unutmayalım…
Analiz yaparken, oyucunun salt maliyetine değil verdiğimiz para karşılığında aldığımız verime bakalım. Unutmayalım, bazen ‘en az para verdiğimiz’ bir oyuncu, ‘en pahalı oyuncumuz’ olabilir…
-------Kulüpler Birliği bildirisine imza atanlar bir daha hakem hatalarında şikâyet etmesinler(!)
Yine eğilmiş, bükülmüş bir söylem!
Hatırlatayım;
Kulüpler Birliği bildirisi, bir kulübün isyanı üzerine, hata yapan iki hakemi isim vererek cezalandıran ve bunu ilk kez yapan Merkez Hakem Kuruluna yönelik kaleme alınmıştır. “Bundan sonra hiç hakem hatalarından söz etmeyeceğiz”, anlamında bir bildiri değildir!
Bir tane de yakın geçmişten:
-------Nereden çıktı bu Play Off? Bir sezonda iki kez şampiyon olduk(!)
2011-2012 sezonundan eğilmiş bükülmüş, tarihe yanlış not düşülmesini sağlanması amaçlı tekrarlanan bir söylem…
Düzelteyim, akılda yanlış kalmasın!
Play Off kararı sezon başlamadan haftalar önce tüm kulüplerin onayı alınarak, kuralların tamamı sezon öncesi deklere edilerek alındı. 13. Hafta sonuna kadar Fenerbahçe liderdi ve hiç bu konu hakkında konuşulmadı. Ta ki 26. Haftaya kadar…
O hafta ara açılıp lider bitirileceği garantilendiği anda:
“Şampiyon olmuştuk, bir de Play Off oynayın” dediler, anlamına gelen söylemler başladı.
Halen devam ediyor…
‘Tarihe yanlış notlar düşülmesin’, diye bunu da düzelteyim, dedim.
*** ***
Sayılarla oynayarak algılar yaratıyoruz…
Yanlış söylemleri tekrarlayarak, doğruymuş gibi bir algı oluşturuyoruz…
Bildiğim kadarı ile düzelttim…
Düzeltmeye devam edeceğim!
Yanlışım varsa, sayılar ve söylemler ortada…
Cevabınızı beklerim…
Paylaş