Bu Fener; Nasıl olamaz(?)

Sahanın en etkili oyuncusu Markovic 38. Dakikada sakatlanıyor… Fenerbahçeliler, kahır mektubu yazarken bir an akıllarına, Volkan Şen geliyor…
Bu acı olay Volkan için fırsat oluyor…
Volkan bize bir resital sunuyor…
Son 5 yılın en faydalı oyuncusu olan iki kenar beki;
Gökhan Gönül ve Caner henüz yoklar…
Yerleri dolduruluyor…
Hasan Ali, taraftarın gözbebeği oluyor...
10 yıldır Gökhan Gönül olmadığında “kara kara” düşünen taraftar; Sezon başından beri olmayan Gökhan’ın eksikliğini bile hissetmiyor…
Elbette özlüyor…
Şener, sadece boşluğu doldurmuyor. Milli takımın değişmezi oluyor…
Yıllardır santraforsuz oynayan Fenerbahçe’nin;
Bir yıpratıcı bir de golcü santraforu var…
Topal’a bir şey olsa Souza orada.
Genç ve yeni alınan Ozan formayı alırken, Alper, pabucun pahalı olduğunu anlamak zorunda…
Stoperler sıra ile sakatlandı…
Takım yara almadan problemi aştı…
Özet ile her pozisyonun bir biri ile yarışacak en az iki alternatifi var…

***

Kadroyu, her gün biraz daha iyi tanıyorum…
Fenerbahçe müthiş bir kadro kurmuş…
Özellikle yerel transferlerde makul fiyatlara, nokta atışlar yapılmış…
Emeği olan herkesin eline sağlık…
İlk kez Avrupa’da yarışacak bir kadro kurulmuş durumda…
Bence bu kadro, normal şartlar altında;
Avrupa Liginde en az çeyrek final oynar. Türkiye Liginde Şampiyon olur…
“Normal Şartlar Altında” dedim…
Burası önemli işte…
Bu yarış sadece saha içinde yapılmıyor,
Sahanın dışında da güçlü olabilmek, buralarda yarışan bir tecrübeye sahip olmak gerekiyor!

***

Bugün; “Bu kadro, nasıl olamazı” tartışmak istiyorum…

Çuvaldızı kendimize batırarak bakmak lazım…
Kadro öylesine zengin ki, her maç öncesi veya olumsuz sonuç sonrası; “Ahmet yerine Mehmet neden yok? Sorusunu sormak mümkündür…
Dünya’nın en kolay sorusudur…
Medyada çok yer bulacaktır…
İşin doğası gereğidir…
Yıldızların kulübede olmasının her yerde haber değeri vardır.
Konu Fenerbahçe olduğunda çok daha değerlidir…
• Getafe’nin antrenörü ile forvet oyuncusu problem yaşarsa kimse yazmaz(!)
• Sevilla’da yaşansa bu problem, yazan bir iki gazete olur…
• Real Madrid’de, Cristiano Ronaldo ile Benitez tartışırsa;
Suriye gazeteleri savaşı bırakır bu olayı yazar…
Bu olay aslında büyüklüğün gereğidir!
Hatta göstergesidir!
Bunu böyle kabul etmek gerekir.

***
Dikkat edilmesi gereken nokta;
Kendi çalışanını “değersizleştirmemektir!”
Robin van Persie’nin ilk 11 de kayıtsız şartsız oynaması gerektiğini söyleyenler, aslında;
Fenandao’yu değersizleştirdiğinin farkında olmalı…
Takımı haftalardır taşıyan oyuncunun o olduğu unutulmamalı…
Uzun maratonda her iki oyuncuya da ihtiyaç olduğu akıldan çıkarılmamalı…

***
Aziz Başkanın yaptığı yanlış, yapılmamalı…
“Yalan haberi düzelteyim kendi önemimi anlatayım” derken Fenerbahçe Sportif Direktörü, Giuliano Terraneo’nun kulağından tutulmamalı(!)
Sportif Direktörün değersizleştirilmesi;
Kurulan takımın, Aziz Yıldırım’ın başkanı olduğu takımın, değersiz olduğu anlamına gelir…
Keşke; “Benim sportif direktörüm gerekirse beni bile atar” diyebilseydi…
Kendi de, Sportif Direktörü de, güven ve değer kazanırdı…
Bir başkanın, çalışanını atma hakkının olduğunu zaten herkes biliyordu…
Terraneo tarafından yapıldığı sanılan bir takım işlerin bir bölümü, başkan tarafından yapılmış olsa dahi;
Terraneo, Aziz Yıldırım’ın rakibi değil çalışanıdır…

***
Hazırlıklı olunmalı;
Bu sezon, bu eleştiriler hiç bitmeyecek(!)
Gökhan iyileştiğinde; Şener mi, Gökhan mı?
Souza mı, Topal mı?
Volkan mı Markovic mi? Nani mi Alper mi, ?
Sürekli konuşulacak…
Nani ile Van Persie, düşman kardeş olacak…
Portekizli çetesi kurulacak…
Diego oynadığında, “el freni”; Oynamadığında, “Maradona” Olacak…
Volkan ve Caner’in problem yaratması beklenecek…
Her olumsuz sonuçta, hoca yargılanacak…
“Bu kadroya bu hoca olmaz” denecek…
Bütün işler güçler, teknik analizler, hakem hataları bırakılacak bu konular konuşulacak…
Bunları diyenler, başarı geldiğinde ise tıpkı 3 Temmuzda olduğu gibi tornistan yapacak…
Burada; “Kaka Medya” demek;
Dünya’nın en kolay ama sonuç almayan yoludur…
Her pozisyonda az iki değerli oyuncun var ise tartışmak kaçınılmazdır…
Hazırlıklı olup kendi değerlerini yıpratmamak gerekir…

***
Ligin çekişmeli geçmesi, bu ekonominin içinde olan her kesimin işine gelebilir…
Buna sığınmak da doğru değildir…
Büyük kulüpler, bunları aşabilen kulüplerdir…
Sadece iyi kadro kurmak yetmez…
Büyük kulüp olmanın yolu; bu problemleri de yönetebilmekten geçmektedir…
Sabırlı, sakin, çalışarak, düşman yaratmaktan kaçınarak çözülür bu problemler…
“Olacak”, belki de tarihin en iyi kadrosu kurulmuştur…
Olup olmaması kendi ellerindedir…
Becerirlerse, hedef uzak değildir…
Türk futbolunda çığır açacak, sürdürüle bilinir başarı gelecektir…