Bu daha başlangıç…

Yıllar önce Efes ile bu tutkuyu tatmıştım.
Efes’in Aris’e kaybettiği olaylı maçta salondaydım.
Selanik’te, Milano’da bu heyecanı yaşadım…
15 yıl kadar ara verdik…
Hep özledim... Basketbol şöleninin bir parçası olmayı çok istedim…
Çünkü dörtlü finalde olmak basketbol maçını kazanmaktan öte bir şey…
Heyecanlı bir turizm olayı… Sosyal bir paylaşım…
Sadece salonda oynanmıyor…
Yan yana bira içtiğin Olympiakos taraftarı ile bir bakmışın şapkaları değiştirip kanka olmuşsun…
Farklı renklere ancak aynı sevdaya tutkulu insanların üç günlük gösterisi…
Çok keyifli...
Bu yıl Fenerbahçe ile yaşamak kısmetmiş…

***
Öncelikle şunu söyleyeyim;
Çubuklu forma Final Four’a çok yakıştı…
Maç öncesi Madrid caddeleri, Kadıköy gibiydi…
Tüm kafelerde, sarı lacivert çiçekler açmıştı…
Bir de yeni bir beste var;
Burası için yazılmış;
“Hep Beraber Geldik Buradayız
Durma Savaş Biz Hep Arkandayız
Var Bir Hayalim Herkes Dinlesin
Şampiyon Olalım Madrid İnlesin”
Madrid caddelerini inlettik ancak salonda olmadı…

***
Salonda Madridliler yere çok sağlam bastı…
Özellikle ikinci çeyrekte çok sert ve baskılı savunma yaptılar…
Bizi top kaybına ve normal oyun düzenimizden çıkmaya zorladılar…
İşte burada tecrübe faktörü ortaya çıkıyor.
Obradovic ne kadar deneyimli olursa olsun;
Sahadaki oyuncular ilk kez final oynuyordu…
Baskı sonunda hemen sistemiz dışına çıktık…
Bir anda 35 sayı yedik, sadece 14 sayı attık…
Bu çeyrekte oluşan 20 sayılık farkı kendi evlerinde kapatabilmek mucizeydi…
Mucizenin gerçekleşmesine herkes izin verse hakemler vermezdi…
Olmadı...
“Tüm atıkları soktular” veya “hakemler hep onlara çaldı” gibi söylemler; Bu maçı doğru anlatmaz!
Bu maçtan;
Alınacak dersler var…

***
Bu serüven başlangıcı…
Önemli olan bu yıl şampiyon olmak değil.
Önümüzdeki sene Berlin’de olabilmek…
Hepimizin öğreneceği şeyler var…
Bizlerinde…
Bizde sezon başında, FIBA’nın sitesinden bilet almayı öğreneceğiz…
Toplu olarak takımımızı etkileyecek bir yerde organize olacağız.
Daha ucuz uçak bileti alacağız…
Takımımızın da, bizim de öğreneceklerimiz var…
Ancak şunu itiraf etmeliyim ki;
Sarı Lacivert Final Four’a çok yakışıyor.
Bunu estetik ve görsellik olarak da söylüyorum.
Formamızın renkleri o kocaman salonda kendini belli ediyor.
Taraftarın coşkusu da bir farklı oluyor.
Ben dün akşam çok üzüldüm…
Pazar gününe final heyecanı ile girmek istiyordum…
Bugün Berlin’e gitmenin planlarını yapıyorum…
Özetle;
Bu daha başlangıç;
Mücadeleye devam!