Biraz sabır…

Hollanda liginin lideri Ajax ile oynadık…

Deplasmanda oynadığımızı hiç fark etmedik…

Amsterdam’da, ben Fener’in sesini duydum…

Müthiş bir taraftar vardı…

İyi de oynayan bir takım…

Pozisyon vermeyen ve de az bulan tuhaf bir takım olduk…

Hiç alışkın değiliz buna…

Fenerbahçe demek, gol ve pozisyon demektir…

Bu sezon farklı bir Fener var sahada…

Sabredebilirsek inanıyorum; iyi olacak!

***

Fenerbahçe; “Kondisyonu yok” diyen çokbilmişlerin, ezberleri bozuldu;

90. Dakikada gol arıyordu(!)

Birçoğumuzun ezberi daha çok bozulacak;

Dünya yıldızı; Van Persie nasıl oynamaz?

Diyenler var ya; İşte onları dinlemeyin!

En önemlisi onu kesmeye cesaret eden hocanın, cesaretini kırmayın!

Sahip çıkın!

Sahip çıkın ki; kendine oynayan, Nani’yi de kesebilsin!

Bize geldiğinde çimleri yiyen; Fernadao, kendine gelsin!

Burasının Fener’in Bahçesi olduğu hatırlansın…

Terini akıtmayan hiç kimsenin formayı alamayacağı anlaşılsın!

Fabrika ayarlarına dönülsün!

***

Bugün iyi oynadı Fener…

Özellikle “yıldızlar” çıktıktan sonra oyunun seyri değişti…

Pozisyon vermedi… Oyunu da rakibe vermedi…

Maç, hakem kararı ile bitse; Yüzde 60 a 40 Fenerbahçe’nindi…

Aslında; Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında da, daha iyi oynamıştı…

Olmamıştı…

O maçlardaki puanları oyuna göre dağıtsak; Ligin kötü takımı Fener, bugün liderdi...

***

Siz okuduklarınıza pek takılmayın...

Sakın, çok iyi oynadığımızı da sanmayın…

Hocamıza ve Aziz Yıldırıma’ da söyleyecek şeyler var;

Hoc, hala keşif peşinde…

Anlatacak bir Türk lazım…

Her gün yeni bir şeyin farkına varıyor;

Bir gün Volkan Demirel’i, bir gün Alper’i, diğer gün Caner’i, Volkan Şen’i, sonra Gökhan’ı daha sonra Ozan Tufan’ı keşfediyor…

Bunlar Fenerbahçe’nin değerleri…

Birileri hocaya bunu anlatmalıydı…

Kimse anlatmadı ise Caner;

Nani, kendi kendine çalımı attığında, fırçayı atıp, “kendine gel” demeliydi…

Bunu birinci idmanda yapabilmeliydi…

Yapamadı ise kabahati bizimdir…

O güveni vermemişiz demektir!

***

Bu çocuklar bu kulübün sahibi… Değerleri anlatacak olanlar…

Onlar, bu takımın omurgası…

Omurgası olmayanlar yaşayamaz…

Bu takıma Messi gelse;

Gökhan’ın gözünün içine bakmalı…

“Volkan abi ne diyecek” diye ürkmeli…

Bizlerde yabancı kompleksini bir köşeye koyup, onlardan “iş” istemeyi bilmeliyiz!

“Van Persie’nin ölüsü oynar” diyenlere;

“Sen bir sus” diyebilmeliyiz!

“Biz bu parayı, ölüsüne değil dirisine veriyoruz” diyebilmeliyiz!

Bizim çocukları da, fazla havaya sokmadan yapabilmeliyiz!

***

Takım olmanın kulüp olmanın değerlerine sahip çıkmanın yolu budur…

İsterseniz Dünya’nın en pahalı 11 oyuncusunu toplayın; Omurganız yok ise takım olamazsınız…

Şimdi sözüm bu takımın emektarlarına;

Caner’e, Gökhan’a, Volkan’a ve Mehmet Topal’a; hatta oynamayan Mehmet Topuz’a;

Siz anlatacaksınız bu takımın değerlerini…

Elbette örnek olarak anlatacaksınız!

Burası Katar veya Çin değil…

İki artistik yapıp, kaytarıp, milyon Euro almaya kalkan var ise önce, sizden korkacak!

Elbette önce siz akıtacaksınız, o sahaya, o teri…

Bugün bu takımın emektarları sessiz…

Gelen yıldızların rollerini oynamasını bekliyorlar…

Hayır!

Olmaz!

Bekleyemeyeceksiniz!

Çubuklu sizin, sahip çıkacaksınız…

“Vazifemi yapar paramı alır giderim” diyen var ise,

Başkandan önce; Siz, “dur” diyeceksiniz.

***

Olimpiakos’a; Dünyanın en büyük yıldızı gelse de,

Spanoulis, vardır. Printezis,  vardır…

Yolu önce, onlar gösterir…

Ruhunu takım için ortaya koymayan, ilk dersi onlardan alır!

Her kulübün bir geleneği vardır.

Bu kulübün de sahibi vardır…

Özet ile bu takımın sahibi onlar…

Yani biziz…

Sahip çıkalım değerlerimize!

Bu arada;

Stopere bu para verilir mi? diyenlere;

Kjaer’in selamı var…

Bir selam da; De Souza, söyleyecek haberiniz ola…