Paylaş
Dördüncü kez üst üste, Final Four oynuyoruz…
Avrupa’nın en değerli kupasında, dört yıl üst üste son dört takım arasına kalıyoruz.
Önce Madrid, sonra Berlin, daha sonra İstanbul, şimdi Belgrad…
Çok ama çok değerlidir!
Sürdürüle bilinir bir başarının net ifadesidir!
Ülkemizde de pek yoktur!
***
Yaşadığımız günlerin değerini bilelim… Devamı için elimizden gelen tüm gayreti gösterelim!
Yaşamımızın keyfi oldular, teşekkürler edelim!
Önce her türlü zorluğa karşı diğer branşların bütçesinden fedakârlık etmeyen Aziz Başkan’a…
Sponsorumuz, Doğuş’a…
Eski sponsorumuz Ülker’e…
Obradovic’e, Maurizio Gherardini’ye,
Masör Erkan’a ve hepsine…
Bize güzel günler yaşatıyorlar, yapabileceğimizi gösteriyorlar,
Yaşadığımız her heyecan için;
Teşekkürler…
****
Geçen yıl şampiyon olmuştuk…
Bogdanovic ve Udoh gibi iki büyük yıldızımızı kaybetmiştik…
Yine acaba? Diye başladık…
Yeni transferler;
Jason Thompson’u, Marko Guduric’i, Wanamaker’ı pek sevmedik…
Ancak güvenimizi hiç yitirmedik…
Onların geleceğini biliyor ve bekliyorduk…
6 ay önce Final Four için biletlerimizi aldık…
Neden?
En başta koçumuz Obradovic’e, esas önemlisi kurulan sisteme güveniyorduk.
Mahcup olmadık…
Yarın olabiliriz… Kimsenin son dört takım içinde kalması garanti değil…
Yıllardır büyük yatırım yapan, Barcelona, Maccabi, Milan, kalamıyor…
Ancak yılmıyorlar…
Bizde kazanmadığımız zaman da sabır göstermesini öğrenmeliyiz…
***
Çok zorlu bir takımı yenerek geliyoruz…
“Bizim evimizde değil!” kaş kolları dağıtmışlardı…
Küfürlü tezahüratlarla takımı karşıladılar…
Seyircinin çılgın baskısı, hücum ribauntları ile baskıyı yedik…
İlk maçı kaybettik…
Bu noktada ne yapacağınız, serinin kaderini çizer…
Teslim mi olacaksınız, direnecek misiniz?
Dünya’nın En Güzel Takımı hiçbir maçında teslim olmamıştı…
Yine olmadı!
Kazandık!
****
Belgrat’ta rakibimiz, Zalgiris Kaunas olacak…
Onları Kaunas’ da izledim.
Yazamadım…
Bilin ki; Avrupa’nın basketbolu en fazla hisseden en fazla hak eden şehri…
Sabah kahvaltıda bize çay veren garson kız;
“İlk 3 periyot hakem bize çaldı ama 4. Periyot sizin yanınızdaydı. Pick and rol savunmasını iyi yapamadık” dedi…
Siz şehrin basketbol ile atan kalbini düşünün…
Sahada 15.000 genç gördüm…
Şehirde 3 gün de gördüğüm insan sayısı 2.000 değildi.
Siz şehrin durumunu tahmin edin…
***
Aynen bize benzeyen bir takımları var… Yıldızları yok takımları var.
Topu çok güzel paylaşan oyuncuları var!
Obradaovic’e çok benzeyen, onu ‘idol’ kabul eden koçları var…
Müthiş bir taraftarları var…
Belgrad’a çok yakışacaklar…
Özetle Belgrad’ da ilk maçımız çok zor…
Bize çok benzeyen, 19 yıldır bunu isteyen bir takıma karşı oynayacağız…
Bir şehre, bir ekole karşı oynayacağız!
İşimiz çok zor!
Daha iyi, daha güçlü ve sapsarı olmalıyız!
Olacağız!
Seviyoruz onları ve “Sevdik seni her şeyden çok”, diye bağırmak için Belgrad’ı bekliyoruz!
Paylaş