Paylaş
Hafta sonu Altınordu Futbol Kulübünün davetlisi olarak İzmir’deydim.
Aslında geleneğim oldu. Nisan ayının başında her yıl buraya geliyorum.
23 Nisan Çocuk Bayramını burada kutlamaya başlıyorum…
Bu yıl bu şölene tam 72 takım katıldı. 51 tanesi yabancı ülkelerden geliyordu. Tam 24 farklı ülkenin 12 yaş altı futbol takımı, İzmir de Altınordu tesislerinde yapılan bu turnuvaya katıldı.
Aklınıza gelebilen tüm takımların temsilcileri buradaydı…
İngiltere’den; Manchester City, Chelsea, Leicester,
Hollanda’dan; Ajax, PSV, AZ Alkmar,
İtalya’dan; Milan, Laizo, Atalanta,
Franda’dan; Monaco, Marseille, Metz,
Belçika’dan; Anderlecht,
Türkiye’den; Altınordu, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi…
72 takım, 1000 kadar çocuk ve 24 ayrı ülkeden çocuklarını izlemeye ve ülkemizi gezmeye gelen yüzlerce veli…
Hem geleceğin yıldızlarını izlediler, Hem de Efes Antik Kent’i, Meryem Ana’nın evini, Şirince’yi gezdiler…
Hep birlikte üç gün boyunca bir şölen yaşadık rüyada gibiydik, hiç bitmesin istedik…
Nasıl oldu bu iş, kim yaptı?
Bu sorunun cevabı çok değerli…
Böylesi bir işe devletin desteğini almadan başlamak için deli olmak lazım…
Evet, gerçekten, futbol, çocuk ve ülke sevgisiyle dolu, ‘deli’ bir adam var orada…
Adı; Mehmet Seyit Özkan…
Binlerce çocuk, veli ve basın mensubunun katıldığı açılış törenini izliyorum:
Protokol tribünün ortasında, kafasında şapkası ve Altınordu tişörtü ile bir adam oturuyor…
Yanında kravatlı ceketli; valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı var.
O en doğal hali ile mikrofona geliyor…
“Çocuklarım, konuklarımız hoş geldiniz!” diyor.
Hiç lafı uzatmadan, uzun uzun teşekkürler etmeden…
Net olarak, “Bu çocuklara iyi bakın. Onlar bizim geleceğimiz… Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık”, diyor.
Ve çocuklara hep birlikte Altınordu andını içtiriyor…
İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu…
Dikkat; Sırasıyla, önce iyi birey, sonra vatandaş, daha sonra iyi futbolcu…
“Deli” bir adam dedim ya, gerçekten deli bir adam lazım bana…
Bu topraklar akıllıları çok gördü. Bize artık “deli” lazım…
Deli gibi ülkesini seven birileri lazım...
Teşekkürler Mehmet Seyit Özkan…
Benim gözümde yılın hatta yılların, “Yılın Spor Adamısın”.
Mehmet Seyir Özkan, topraklarımızdaki madenleri keşfediyor…
80 milyonun yaşadığı, 25 milyon gencin olduğu büyük madeni değerlendiriyor…
Şimdilik toprağı birazcık kazıdı.
Derinlere falan inmedi…
Cengiz Ünder, Çağlar Söğücü, Barış Alıcı ve Berke Özer ilk ürünleri oldu…
Çölün ortasındaki bir pınar gibiydi…
Karanlık futbol Dünyamız’ da mum ışığı gibiydi…
Etrafına ışık saçtı…
Milli takımlarımıza 51 oyuncu gönderdi.
Yapabileceğimizi gösterdi…
Ordu gibi geliyorlar…
Altın bir ordu olarak geliyorlar…
Hepimize örnek oluyorlar…
Onlar sadece futbol öğrenmiyorlar…
Onlar, yabancı dil eğitimi alıyorlar, organik tarım yapıyorlar, doğaya ve insana saygı göstermeyi öğreniyorlar…
Elbette hepsi Cengiz Ünder olamayacaklar… Ancak hiç kuşkunuz olmasın her biri bu ülkeye hizmet eden, kendi ayakları üzerinde durabilen birer birey olacaklar…
Yaşamım boyunca; ‘bunun gibi olmak isterdim’, gibi düşüncelerim pek olmamıştır…
Ancak açıkçası Mehmet beyi kıskanıyorum…
Bir kez daha yaşama gelsem, Mehmet Seyit Özkan olmak istedim…
Onun yaptıklarını yapabilmeyi, arzu ederdim…
Tüm kulüplerimize örnek olması dileği ile…
Paylaş