Paylaş
Sakın, “nasıl olursa olsun kazanacağız” diye düşündüğümü sanmayın; Bu takım ikinci olsa da, aynı duygularla kutlayacağım…
Maçın sonucu, yazımı değiştirmeyecek…
O zaman ben peşin peşin yazayım yazımı;
Maçı da, “yazı telaşı” olmadan keyifle izleyeyim…
***
Ataman; Önce hedefi koydu. “Ben hedefim kupayı almak” dedi…
Kendini riske attı ama hedef doğrultusunda camiayı toparladı…
Yönetim, “bütçeyi küçülteceğim” derken, O basketbolu büyüttü…
T.T Arenadan fazla seyirciyi, Abdi İpekçi’ye toplamayı başardı…
Heyecanı azalmış Galatasaray camiasının moral kaynağı oldu…
Kolay değil, Avrupa liginde tam 24 maç yaparak geldi bu noktaya…
Kupa gelirse, sadece Cim bom ’un müzesine gitmeyecek...
Saatli bir bomba gibi Dursun Özbek yönetiminin önüne konacak.
Yanında bir de zarf var… İçini açtığında;
“Euro Lige hoş geldiniz” yazıyor!
***
Buyurun beyler haydi top sizde;
İster oynamayan futbolculara milyon Euroları verin, kendi mahallemizde çift kale yapalım…
Ya da basketbolun sponsoruna biraz destek olup, Euro ligde Avrupa’nın devleri ile oynayalım…
Kararı da çabuk verin!
Ergin Ataman; Gönlü sarı kırmızılı renklerde kalarak, Real Madrid’e de gidebilir, Milli takımı da seçebilir...
Ancak siz; Hem renklerine sevdalı, hem de çok üst düzeyde, bir tane daha Ergin Ataman bulamazsınız!
***
Ataman; Sahanın içinde olduğu kadar saha dışında da bir strateji uzmanı…
Maç öncesi ve sonrası her demecin bir perde arkası var…
Kiminde, kamu oyununun ilgisini maç üzerine çekmeye çalışıyor, taraftarların, maça olan ilgisini arttırıyor...
Kiminde hakemlere, kiminde kendi oyuncularına, bazen de yönetimine, mesajlar veriyor…
Grand Canaria maçı öncesi;
“21 sayı farkı” hedef koydu…
Kendini riske attı…
Maçı izlerken düşünmeye başladım… Fark 10 olmuş, ben; “Yetmez” diyorum… İlk kez hissettim bu duyguyu… Oyuncusu da aynı duyguyu yaşamıştır… O anda maçı, berabere gibi oynamıştır…
Nitekim turu kazandı…
Final maçından önce;
“Abdi İpekçi Spor Salonu'nu şölen haline değil de daha önceki maçlarda olduğu gibi çıkılmaz bir arenaya çevirmemiz gerekiyor”
Dedi…
Son derece akıllı bir hamle…
Strasbourg göreceli olarak zayıf bir kadro. Galatasaray favori gösteriliyor... Ataman favori olmayı hiç sevmez… Taraftar maçı kazanmış havasında, kupa şölenine hazırlanıyor…
Her an hep birlikte “şok” yaşayabiliriz… Ki özellikle benim tuttuğum kulüp ile çok yaşamışızdır…
“Dikkat, önce 40 dakika savaşacağız... Sonra kazanırsak eğleneceğiz…
Taraftarlar olarak size, savaşırken ihtiyacım var. Bayrama değil savaşmaya hazırlanın!” diyor…
***
Omzundaki apoletler, boşuna değil…
Türkiye’nin ilk kez kazanacağını umduğum Avrupa’nın ikinci kupasını, Siena ile 36 yaşında kazanmış bir adamdan bahsediyoruz…
Efes ve Siena ile Final Four oynamış, Beşiktaş ile Avrupa’nın üçüncü kupasını kazanmış birinden bahsediyoruz…
Kusuruma bakmayın, isimler değişiyor ve kimi zaman karışıyor.
Ben, bu her branşta değişik isimler alan ve zamanla isimleri değişen kupaları; “Birinci, ikinci, üçüncü” diye tanımlıyorum…
***
Ergin Ataman; Birçok kesime sempatik gelmeyebilir…
Kazanmak için incitmiş olabilir…
Kulüplerin “bayrak” olmuş sporcuları, diğer takım taraftarlarına sempatik gelmezler…
Başta ben olmak üzere, hep birlikte dikkatli olmalıyız… Bu insanlar bu ülkenin değerleridir...
Eleştirebiliriz ancak yok etmeye çalışmamalıyız!
Ergin Ataman, ülkemizin uluslararası alandaki en başarılı koçudur…
Kutlamalı ve sahip çıkmalıyız…
Basketbol ve Türk sporu adına;
Tebrikler Aslan’a…
Tebrikler Ergin Ataman’a…
Tebrikler kaptan Sinan ve arkadaşlarına…
Paylaş