Advocaat'ın gizli hedefi

Kalemlerin ucunu sivrilmişken;

Sow, bir tek kendisinin atabileceği golünü attı…

Sow bu vuruşu, kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonlardan bile iyi yapıyor…

Bize ise sadece alkışlamak düşüyor…

Oyun o anda bizim istediğimiz şekle dönüştü…

Dick Abrocaat, Konya ve Karabük maçlarında topu rakibe vererek oynama provası yapmıştı…

Yüzyıldır Fenerbahçe’nin bilmediği, alışkın olmadığı bu sistem ile rakibe pozisyon vermedi ve girdiği pozisyonları gole çevirdi.

Bugün de öyle oldu…

Top rakipteydi… Pozisyonlar ise Fenerbahçe’nindi…

Volkan ve Lens,  savunma ödevlerini hiç ihmal etmediler…

Topu kazandıklarında, yetenekleri ile sahneye koyarak topu rakip alana taşıdılar…

***

Kazanılan faul atışını hepimiz, Kjaer’in kullanacağını sanıyorduk…

Çünkü Lens, topun bir metre yanında ve açısı tuhaf bir haldeydi…

O açıdan, bir adım atılarak, o topa öyle vurulduğunu, ben ilk kez görüyorum…

Sanırım Manchester United kalecisi De Gea da ilk kez gördü(!) ve sadece izledi…

Gol gelmeden bile “Emenike’nin zamanı geldi” demeye başlamıştım…

Girdi…

Girer girmez iki net pozisyonu atamadı...

Canı sağ olsun…

Ancak aklı kendisindeydi… Takımın galibiyeti bile ikinci plandaymış gibi geldi bana… Doğru hissettiysem, bu kötü…

Bu arada Hasan Ali’nin özgüveni tavan yaptı…

Çok iyi oynadı…

Mehmet ve De Souza, kusursuzdular…

Alper, geç açıldı… “Ben de varım” dedi…

Rotasyon genişliyor…

Önemlidir... Değerlidir…

***

Karşımızdaki tablo bir anda değişiyor…

Tartışılan Dick, kimsenin beklemediği bir kadro ile çıkıyor ve kazanıyor… Hiçbir şey yapmamış olsa bile yapabildiği tek transfer ile -Lens- tam isabet kaydediyor ve güveni hak ediyor…

Taraftarı maça gitmeyen, ligde aldığı kötü sonuçlardan sonra bir anda “şampiyonluk iddiası yok varsayılan”, Fenerbahçe; eline silgiyi almış kara tabloyu siliyor, kalemi ile de güneşin doğuşunu çiziyor…

Sırada, 12 numara var…

Onlar da her zaman yaptıklarını yapmaya başlarlarsa, Dick Abrocaat’ ın bizlerden sakladığı hedefi, gerçek olabilir…