27 yıl sonra Şampiyonlar Liginde yokuz!

27 yıl sonra Şampiyonlar Ligi gruplarında bir Türk takımı yok.

Haberin Devamı

 FİFA Dünya sıralamasında 10 yıl önce 23.sıradaydık, bugün 42.sıradayız.

10 yıl önce yayın gelirimiz 375 milyon dolardı, şimdi 100 milyon dolar.

10 yıl önce UEFA Avrupa sıralamasında 10. sıradaydık, bugün 21.sıradayız.

Danimarka ve İsrail bizi geçti. Güney Kıbrıs da geçmek üzere…

Andreas Cornelius Trabzonspor’dan ayrıldı. Şampiyonlar Liginde yoluna devam eden Kopenhag’a gitti…

Konu sanırım anlaşılmıştır.

“Neden bu duruma düştük?” sorusu bu yazının konusu değil.

Ancak örnekleri 10 yıl öncesinden verdim.

Elbette tek başına açıklamaz ama “3 Temmuz 2011 komplosunun” sadece Fenerbahçe’yi değil tüm ülke futbolunu gerilettiği gerçeğini de hatırlamamız gerekiyor.

Fazla yorum yapmaya gerek yok, acil önlem almak zorundayız! 

***

Önlemi kim alacak?

----Bence Türkiye Futbol Federasyonu…

Haberin Devamı

Yıllarca birikmiş sorunların faturasını yeni federasyona kesmeye hiç niyetim yok.

Ancak “hakemler, yabancı sayısı” gibi kısır tartışmalardan çıkıp bu konuyu gündeme almaları gerektiğini de yazmak zorundayım.

Eleştiri değil öneri olarak almalarının rica ediyorum. 

***

Ne yapılabilinir?

Öncelikle işe en önemli görevlerden birinin bu konu olduğunu kabullenmekle başlanmalı.

Ben Türkiye’de futbolun istenen gelişmeyi gösteremediğini kabul ediyorum. Ancak Avrupa arenasında var olan potansiyelin de altında kalındığına inanıyorum.

Daha açık yazayım;

Avrupa da ülkemizi temsil den kulüplerin büyük bölümü Avrupa maçlarına konsantre olmuyorlar. Katılım paylarını alıp, ülkemiz ligine ağırlık veriyorlar.

Öncelikle bu konsantrasyonu sağlamak lazım… 

Nasıl mı?

---- Günümüzün maalesef tek gerçeği olan parayla…

Detayına birazdan yazacağım.

Şimdi bir iki örnekle durum özetleyeyim.

Önce kural:

Bir ülkeden o sezon UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Avrupa Konferans Ligi'ne katılan tüm takımların aldığı puanlar toplanır ve katılan toplam takım sayısına bölünür.

Buradaki kritik bölüm “katılan takım sayısına bölünür.”

Takımlarımızı gücendirmeden bir örnek vereyim:

A takımı 20 puan,

B takımı 13 puan,

C takımı 10 puan,

D takımı 1 puan,

E takımı 1 puan getrmiş olsun.

Ülkemizin toplam puanı: 45

Haberin Devamı

5 takım ile katıldığımı için ortalama puanımız: 9 dur.

Sadece 1er puan toplayan D ve E takımlarımız hiç katılmasaydı;

Toplam puanımız 43 olacaktı.

Ortalama puanımız da 3 e bölünecek ve 14,1 olacaktı.

Kafanızı karıştırmak istemiyorum ama bu takımlarımız hiç katılmasalar ülke olarak çok daha iyi bir yerde olacaktık.

Yani Avrupa’ya giden takımların milli bir görevleri var bunu ihmal edemezler. 

***

Ne yapalım?

Ceza ve ödül verelim.

Ülkemizi temsil edecek takımlar için alınması gereken minimum bir puan saptayalım. Bu puanın üstünde alınacak puanlar için aldıkları puana, ödül para verelim…

Alamadıkları puanlara da ceza keselim…

Avrupa da temsil etmiş olmaktan dolayı verilmesi gereken parayı vermeyelim. Başarı gösterecek takımlara vermek üzere kasada tutalım. 

Haberin Devamı

Bütçeyi nereden bulalım?

---Yayın gelirlerinden.

Öncelikle ilk 6 sırayı alan takımlara verilen ödülü kaldıralım. Yerine “Avrupa da temsil eden takımları” koyalım.

Ayrıca acilen şampiyonluk sayısına göre verilen ödülleri kaldıralım. Buradan elde edilen bütçeyi de “Avrupa’dan getirilen puanlar” kriterine ekleyelim.

Ve işin parasal sorumluluğundan kurtulduğumuza göre

Ve de TFF’ nin kuruluş tarihi olan 1923 den bu yana kazanılan tüm şampiyonlukları saymaya başlayalım.

TFF’nin 100. kuruluş yıldönümü gelmeden bu anlamsız, açıklamakta zorlandığımız, tarihimizi inkâr eden uygulamadan kurtulalım.

Yazarın Tüm Yazıları