Hezimet! 

Hani bir söz vardır ya, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye...Bu söz bu akşamki Altınordu performasını çok net açıklıyor. Geçtiğimiz salı günü küme düşmesi neredeyse kesinleşmiş, yokları oynayan, averaj takımı haline gelmiş Gaziantepspor'a karşı mahkum bir futbol ortaya koyan Altınordu o gün galibiyeti güç bela alabilmişti. Üstelik rakip bir de penaltı vuruşundan yararlanamamıştı. 

Bugün ise o maçın devamı niteliğinde bir oyun izledik. Kazanma hırsından yoksun, coşkusuz ve Süper Lig yarışına hiç yakışmayacak şekilde sergilenen bir futbol...

Halbuki rakiplerinin bu haftaki puan kayıplarıyla birlikte bugün kazandığı takdirde dördüncü sıraya yerleşme şansı da vardı Altınordu'nun. Böyle bir fırsat vardı ama Altınordulu futbolcular bundan haberdar değillerdi sanırım. İzmir'de öğleden sonra etkili olan sağanak yağış ve fırtınaya rağmen kendilerini yalnız bırakmayan taraftarlara karşı böyle isteksiz oynamanın başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum. 

Altınordu takımının artık genlerine işlemiş olan küçük ve seri paslaşmalarla, kanat bindirmeleriyle, savunmanın arkasına atılan toplarla rakip kalede etkili olabilme isteği aksayınca bütün sistem altüst oluyor. Bunun da bir örneğini Boluspor karşısında izledik. Boluspor teknik direktörü Sait Karafırtınalar, Bucaspor döneminde yardımcısı olan Hüseyin Eroğlu'nu iyi analiz etmiş. Altınordu'nun pas yapmasına izin vermeyerek ve kanat bindirmelerinde Altınordu'nun etkili isimlerinden Barış Alıcı ve Erdoğan Yeşilyurt'a özel önlemler alarak bunu çok net şekilde gösterdi. 

Daha önceki yazılarımda Altınordu'nun oynamak isteyen, sadece galibiyeti düşünen rakipler karşısında işlerinin daha kolay olacağını ve daha rahat sonuca gidebileceğine değinmiştim fakat bugün de Altınordu'nun isteyebileceği türden bir rakip vardı karşısında. Bu maçta istediklerini sahaya koyamamalarının nedeni de Boluspor'un kendilerinden maçı daha çok istemesi. Altınordu teknik heyeti ve futbolcular Boluspor maçını tekrar izlediklerinde, sahada nasıl gezindiklerini ve şimdiye dek ortaya koydukları performansın nasıl gerisinde kaldıklarını göreceklerdir.

Futbol da galibiyet almak kadar yenilmek de olağandır. Fakat kendi evinde 5-1 gibi bir skorla mağlup olmanın açıklanabilir bir tarafı yok. Bu skordan sonra Altınordu'nun gelecek haftalarda göstereceği reaksiyon, Play-Off yarşındaki varlığını da belirleyecek kuşkusuz...