Paylaş
Son yıllarda futbolcu ihracatımız, geçmiş yıllara göre sayısal olarak artış göstermiş olsa da hala bunun yeterli seviyede olmadığı kanısındayım. Çünkü bu topraklardaki genç nüfus potansiyeli ve bu gençlerimizin futbola olan tutkusu bize daha fazlasını vaat ediyor.
Kendisini ''Türk Futbolu'nun Don Kişotu'' olarak tanımlayan Altınordu FK Başkanı Seyit Mehmet Özkan da bu topraklardaki potansiyeli her defasında dile getiriyor. Kendisinin kurmuş olduğu ''Altınordu Futbol Meslek Okulu'nda'' amaç sadece sıradan bir futbolcu yetiştirmek değil, aynı zamanda ''İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu'' mottosuna uygun değerlerde, ülke futboluna futbolcular hediye etmek.
Geçmişte Anadolu'dan çıkan her Türk gencinin bir tek hayali vardı...O da : ''Bir gün 4 büyük kulüpten birinde forma giymek''idi. Ancak Altınordu Futbol Meslek Okulu, ileride futbolculuk mesleğini seçmeye karar vermiş genç beyinlere şimdiden vizyon yüklemesi de yapıyor ve hayallerindeki rotayı Avrupa'ya doğru kırmaya yönlendiriyor.
Bunun da yakın zamanda en büyük örnekleri Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder. İkisi de çocukluk dönemlerinden itibaren Altınordu altyapısında yetişmiş ve daha sonrasında 2014 yılı itibariyle profesyonel sözleşme imzalayarak Altınordu A Takımı'nda tecrübe sahibi olmuşlardı. Bu tecrübe edinme süreci her ikisi için de 2 yıl sürmüş, 2016 yılında Çağlar Söyüncü Almanya Bundesliga ekiplerinden Freiburg, Cengiz Ünder ise Süper Lig'de şampiyonluk adaylarından Medipol Başakşehir'in yolunu tutmuştu.
Çağlar Söyüncü Freiburg'a transfer olduğu ilk günden bu yana, takımının vazgeçilmezi konumunda. Nisan 2017'de de almış olduğu ''Bundesliga Nisan Ayı En İyi Genç Ödülü'' ile de bunu taçlandırmış durumda.
Cengiz Ünder ise 2 yıl önceki tercihini Abdullah Avcı ve Başakşehir gibi her genç futbolcunun çalışmak isteyeceği, gelişimine katkı sağlayabileceği bir hocadan, kulüpten yana kullanmıştı. Bu kararın doğruluğu ise şuan net olarak gözükmekte...Cengiz açısından Medipol Başakşehir'de geçirdiği bir yıl, iyi bir sıçrama tahtası oldu. Ve İstanbul deneyiminin ardından, İtalya'nın en büyük kulüplerinden Roma'nın yolunu tuttu...İtalya'da henüz istediği gibi bir ivme yakalayamamış olsa da Aralık ayında kazanmış olduğu ''Roma'da yılın en genç futbolcusu'' ödülü ile göğsümüzü bir kez daha kabarttı...
Altınordu Futbol Meslek Okulu sadece gelecekte iyi bir futbolcu olmayı değil aynı zamanda iyi bir birey olmanın aşılandığı bir kurum olmasından dolayı, Çağlar ve Cengiz gibi altyapıdan yetişen her futbolcunun temelleri sağlam kuşkusuz...
Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder ve Cenk Tosun ile ne kadar gururlansak az....Ancak bu gurur, Türk futbolunda söz sahibi olanların kendilerine özeleştiride bulunmalarına engel olmamalı. Futbol piyasasında 40-50 milyon Euroların havada uçuştuğu şu dönemde, neden kendi futbolcumuza biçilen 28 milyon Euro'yu astronomik ve rekor transfer olarak nitelendirelim? Neden daha çok altyapımızdan yeni Cengizler, Çağlarlar, Berkeler çıkartmayalım? Bunların olabilmesi için de Altınordu gibi kulüplerin, Seyit Mehmet Özkan gibi başkanların teşvik edilmesi ve örnek alınması gerekiyor.
Kulüplerimizin, futbolcularımızın gündelik başarılarını değil, daha fazla sporcumuzun, temeli sağlam adımlarla yurtdışında aldıkları ödülleri konuşacağımız günlere...
Paylaş