Paylaş
Maalesef maç başına seyirci ortalaması 5 binden halliceydi. 2011 yazında Kolombiya’da düzenlenen U20 Dünya Kupası ise maç başına 25 bin seyirciyi statlara çekmişti. Son Dünya Kupası’nın en güzel golünü Kolombiyalı James Rodriguez attı!
ONLAR BARCELONA’YA, BİZİMKİLER 2. LİGLERE!
Biz ise, 2. turda Fransa’ya elendik. Fatura hocaya kesildi! Bizi eleyen Fransa şampiyon oldu. Turnuvanın en iyisi seçilen Fransız Pogba, transfer rekoru kırdı. Fransa savunmasının ortasındaki Umtiti, Barcelona, Zouma ise Chelsea’de oynuyor. Sol bek Digne, turnuvadan sonra 4 yılda PSG, Roma ve Barcelona formaları giydi. Kondogbia, Inter’de, U20’deki yedeği Lemina ise Juventus’ta... Üstelik o dünya şampiyonu Fransa’nın bir dahaki U20 takımları daha da yetenekli yıldızlar çıkarmaya devam etti: Henry’nin rekorunu kıran Monaco’lu Mbappe, Martial ve Koman; Dortmund’daki Ousmane Dembele ile Celtic’teki Dembele, say say bitmez!
Bizim 2013 model U20’dense Ahmet Çalık, G.Saray’a geldi. Onun dışında transfer usulsüzlüğünden cezalı duruma düşmeden önce Çalhanoğlu ve son bir yıldır nihayet Okay Yokuşlu, üst düzey takımlarda ilk 11 oyuncuları. Turnuvada sağ bek yokluğundan Beşiktaş altyapısının önliberosu olan ‘Di Maria’ Cumali, sağ bek oynatılmıştı. Sol bekte oynattığımız İlkay Durmuş, şimdilerde Avusturya 2. Ligi’nde oynuyor.
Stoperde Ahmet Çalık’ın partneri olan Hakan Cinemre’ye F.Bahçe’de bir türlü sıra gelmedi. Turnuvadaki yıldız adaylarımızdan Enver Cenk Şahin, St Pauli formasıyla Almanya 2. Ligi’nde kümede kalma mücadelesi veriyor. 2013 yazındaki en büyük yıldız adayımız olarak lanse ettiğimiz Salih Uçan ise başlı başına bir yazı konusu!
15 TL YERİNE , 1500 TL’YE İZLEYEMEMEK!
2013 yazında Türkiye’deki turnuvada Pogba’nın oynadığı maçın bileti maksimum 15 liraydı! Şimdi 15 liraya değil Manchester’daki Old Trafford’da Pogba izlemek, Premier Lig maçı yayınlayan mahalle kahvesinde bile mümkün değil! U20 Dünya Kupası’nın Türkiye’de düzenlenmesi ülkemizin %90’ının umurunda bile değildi! Çünkü genç yetiştirmek genel olarak ezici bir çoğunluğun umurunda bile değil.
Bu yazıyı okuyanlardan bazılarınızın bile “Ali Ece bırak tıraşı, transferden haber ver!” dediğinizi duyuyorum! Canınız sağolsun, en azından Enes Ünal, Hollanda’da nadiren gol atamayınca, “Ali Ece’lerin şişirdiği bir balon” diyenler kadar, umutsuz vaka değilsiniz.
Bir kez daha iyi niyetinize güvenerek, anlatmaya çalışayım: Kulüplerimizin hepsinin borcu var. Bunun sebebi de borçsuz diğer Avrupa kulüpleri gibi cüzi rakamlara iyi oyuncular yetiştirip, 20 katına satamamaları. Bunun da ana sebebi yetiştirecek yetenekteki hocalara değer vermemeleri. O kadar talihsiz örnek var ki... Sadece yüzlerce yeteneğin yanı sıra Sergen’i yetiştiren Serpil Hamdi Tüzün ve Arda’yı yetiştiren Ali Yavaş’a Türkiye’de değer verilmediği gibi, iki harika hoca da Türkiye’de birçok kez kovulmaktan beter edildi, Azerbaycan’da el üstünde tutuldu. 2018 elemelerinde Norveç’i yenen Azerbaycan Milli Takımı’nda kaç oyuncu bizim harika hocaların tedrisatından geçti dersiniz?
ERDİ CAN, MUSTAFA KAPI VE YUSUF YAZICI
sorunun cevabı tam da Salih’lerin neden halen Arda, Sergen, Aykut Kocaman, Ünal Karaman seviyesine gelemediğinin cevabı. Recep Niyaz, Gökay İravul derken Erdi Can Şehit, G.Saray’daki Mustafa Kapı ile Emirhan Ergün, tabii ki Trabzon’un medar-ı iftiharı Yusuf Yazıcı, Bursa’daki Hasan Basri (Enes’in kardeşi) ve daha birçok yeteneğin peşine düşün! Yazı yazarken Twente’de 15. golünü atan Enes, 19 yaş ve altında Avrupa’da en çok gol atan isim. Türkiye’de genç yetiştirme tartışmasında size “Ama Almanlarla Türklerin genetik farkı...” diyene, “Sus” deyin! Aynı Türk Almanya’da Özil, Çalhanoğlu olurken Türkiye’de bir şey olamıyorsa sadece eski sistem(sizliğ)i çöpe atın, yeter!
Paylaş