Paylaş
“Bu da soru mu Ali Ece, tabii ki Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz!” dediğinizi duyuyorum. Peki, bu altyapıdan çıkan son iki gerçek yıldızı yetiştiren kimdir? Artık onun adını unutmanıza imkân yok: İlk kez katıldığı UEFA Avrupa Ligi’nde geçen sezonun yarı finalisti Villarreal’in olduğu gruptan Osmanlıspor’u lider olarak çıkartan Mustafa Reşit Akçay. Avrupa Ligi’nde başında olduğu takımların oynadığı 24 maçta 17 galibiyet, 5 beraberlik aldıran, Trabzon altyapısında ‘Deli Mustafa’ lakabıyla tanınan bilge adam.
AJAX’TA EĞiTiM ALDI
1990’ların ortasında “Madem altyapıda büyük hedeflerim var, o zaman dönemin en iyi altyapısında eğitim almam gerek” diyerek sattığı arabasının parasıyla Ajax’a eğitim almaya giden Mustafa Reşit Akçay. Van Gaal yönetiminde %90’ı altyapıdan yetişmiş oyuncularla iki yıl üst üste Şampiyonlar Ligi finali oynayan Ajax’ın ilk büyük altyapı devriminin başarılarını yaşamaya başladığı 1970’lerde de bir başka Türk altyapı efsanesi Serpil Hamdi Tüzün, eldeki avuçtakinin tamamını Ajax’ta eğitim almaya yatırmıştı.
O Cruyff’lu, Neeskens’li Ajax, sezon sonunda dönemin Şampiyonlar Ligi olan Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde Juventus’u yenince A takımın patronu Kovacs günlerce Serpil Hamdi Tüzün’ü aramış durmuş. Çünkü Kovacs finali kazandıran taktiklerinde Tüzün’ün yarı final aşamasında Juventus’u incelediği rapordan çok faydalanmış.
Kovacs sonunda Tüzün’ü bulup ona hak ettiği parayı verince, Serpil hoca çok şaşırmış. “Benim üstüne daha para vermem gerekiyor” diye itiraz etmiş. Kovacs ısrar edince de o parayla güzel bir daktilo alıp ‘Türk futbolunda bir özkaynak-altyapı devrimi nasıl yapılır, yapılmalı’yı yazmaya başlamış.
Gerisi herkesin malumu, önce Metin-Ali-Feyyaz-Sergen’ler sonra da Genç Milli Takımımızın Fowler’lı İngiltere’ye kök söktürdüğü altın yıllar…
‘DELi’CE BiR iŞ
2011’de ‘Yılın Teknik Direktörü Şenol Güneş mi Aykut Kocaman mı?’ tartışmasının en alevlendiği günlerde “Bence Mustafa Reşit Akçay” demiştim. Mustafa hocaya olduğu gibi bana da anında ‘deli’ etiketini yapıştırmışlardı. Hâlbuki Akçay’ın küme düşme hattında devraldığı Kütahya ekibi Tavşanlı Linyitspor’u önce 1. Lig’e çıkarması sonrasında da o takımla şampiyonluğa oynaması, biz amatör delilerin Championship/Football Manager’daki tüm sanal başarılarından bile daha delice bir işti!
Sahi, Trabzonspor, kulüp tarihinin en zayıf kadrolarından biriyle Avrupa’da oynadığı 12 maçta 9 galibiyet 3 beraberlik alan bir hocayla neden yola devam edilmez ki? Mustafa hocanın yolları Trabzon ile ayrıldığından beri bordo-mavililer 2 yılda 7 ayrı teknik direktörle çalışıp Avrupa’da toplam 6 mağlubiyet aldı!
Evet, kendisinin Tavşanlı’yı çalıştırırken odasında saatlerce beyaz tavana bakıp okuyup feyz aldığı Nietzsche kitaplarındaki mesajları oyuncularına onların anlayacağı dilden nasıl anlatacağını düşündüğü doğrudur. ‘Deli’lik mi? Peki, öyle olsun. Ancak şu da bilinsin, Türk futbolunun daha fazla ‘deli’ye ihtiyacı var!
Paylaş