Paylaş
BABEL’dense Lokomotiv Moskova’nın açık oyuncusu Maicon’u transfer etmek daha iyi bir tercih olabilirdi. Ancak en kötü gününde bile kimse Babel için “Yetenekli değil” diyemez. Tabii ki Ajax formasıyla gençken uçan Babel yok. Ancak bu sezon Deportivo’daki Babel, Kasımpaşa kariyerinin bir kısmında olduğu gibi motivasyonunu yitirmiş, yeteneğini heba eden, mesleki yolunu kaybetmiş Babel değil.
1 BABEL = 1 SOL AÇIK + 1 SANTRFOR?
BU sezon Babel, Deportivo’da doğal mevkisi sol açık dışında 2 maçta da santrfor olarak görev aldı ve bu 2 maçta 1 asist + 1 gollük katkı yapmayı başardı. Aboubakar’ın yarattığı hayalkırıklığının yanı sıra Afrika Uluslar Kupası’na da gideceğini göz önünde bulundurursak Cenk’e ve eğer takımda kalırsa Ömer’e ilaveten Babel de santrforda bir alternatif olabilir.
GÜNEŞ ORADA İSTİKRARI SAĞLAYAMADI
SOL AÇIKTA 7 FARKLI iSiM DENENDi!
LAKiN Beşiktaş’ın sezonun ilk yarısındaki en önemli eksiği sol önde. Şenol Güneş hoca, sezon başından beri sol açıkta 7 farklı isim denedi. Ancak hiçbirinden istikrarlı verim alamadı. Babel, Deportivo’da en verimli oynadığı 2 maçta da sol açık olarak görev aldı. Deportivo’ya ilk geldiğinde daha çok yedek kulübesinde yer alıyordu. Bir önceki sezonu BAE’de adeta boş geçtiği için kondisyon seviyesi İspanya La Liga için yetersizdi.
PARLAK PERFORMANS
Maç kondisyonu sorununu hallettikten sonra ilk 90 dakika oynayabildiği maç olan Sevilla karşılaşmasında Deportivo’nun en iyi performans gösteren oyuncusu oldu. O maçta uzun süre 2 santrfordan birisi olarak oynadı.
Deportivo’nun, Real Sociedad’ı 5-1 yenerek sezonun en büyük sürprizlerinden birine imza attığı maçta ise bir penaltı kaçırmasına rağmen sol açıkta döktürürken Ajax’tan Liverpool’a transfer olduğu süreçteki parlak performansını hatırlattı.
FORMU ZİRVE YAPTI...
TÖRE SEZONU KAPADI, MAICON OLMADI
GÖKHAN Töre’nin sakatlanmasından sonra Maicon’un da maddi şartları Beşiktaş’ınkilerle örtüşmeyince Ryan Babel daha fazla mercek altına alınmaya başlandı. Tam da bu süreçte Babel’in formu zirve yaptı.
Hollandalı oyuncunun sol açığın yanı sıra gerektiğinde santrfor olarak da oynayabilmesi, Türkiye Ligi’ni iyi tanıması da Babel’in tercih edilmesinde belirleyici oldu.
ESKİ GÜCÜNE KAVUŞTU...
iSPANYA’DAN MI YOKSA iSPANYA AKTARMALI MI GELiYOR?
DEĞERLİ meslektaşım Mehmet Demirkol’un “İspanya Ligi’nden gelenler Türkiye’de verimli olamıyor” tespiti salt teknik açıdan doğru. Bugüne kadar Güiza, Escude, Juanfran, Cuenca, Josico başarılı olamadılar. Lakin bu oyuncuların asıl sorunu geldikleri takımın ideal oyun tarzına uygun olmayan oyuncular olmalarıydı. Misal Güiza iyi bir kontratak forvetiydi ancak Alex’in beyni olduğu F.Bahçe’nin maksimum verimli olduğu oyun stratejisi kapalı savunmalara karşı kısa pasa dayalı baskılı set oyunuydu.
ÇOK TECRÜBELİ
Guti ise Türkiye’de çok başarısız oldu diyemeyiz. Yönetilmesi zor bir oyuncuydu ve o dönem Beşiktaş’ın en büyük sorunu yönetimiydi. Babel’e dönersek, Hollandalı oyuncu İspanya’dan çok “İspanya aktarmalı” olarak Türkiye’ye dönüyor. Kasımpaşa’dan sonra transfer olduğu BAE takımı Al Ain’de sezonu adeta boş geçti. O yüzden Deportivo’ya ilk geldiğinde sürekli ilk 11 oynayabilecek fizik kondisyon gücünden yoksundu. Son zamanlarda bu gücüne geri kavuştu ve çok iyi performanslar sergilemeye başladı. Babel, İspanya’dan çok Türkiye, Hollanda, İngiltere ve Almanya’da forma giymiş bir oyuncu.
OLCAY’A ÜZÜLÜYORUM
SON söz ise ben bu yazıyı yazarken fikrini sorduğum radyodan çalışma arkadaşım Fatih Kapkaç’tan gelsin: “Babel, son zamanlardaki Olcay’dan ne kadar kötü oynayabilir ki?” Keşke Olcay, Fatih’i haksız çıkarsa! Bu satırı yazarken bile Olcay için üzüldüm. Ancak Beşiktaş için duygulardan çok aklın ağır basması gereken bir süreç.
Paylaş