Paylaş
Maçı konuşmadan önce 2 haftadır aktif olan transfer dönemini ele almak istiyorum.
Konyaspor sezon başında yaptığı radikal değişikliklerle 15 transfer birden yaparak sezona girdi. Bajic’i satan, Hora ile karşılıklı anlaşıp sözleşme fesheden Konya ekibi emektar oyuncusu Rangelov’un da sözleşmesini yenilemeyerek forvet hattını baştan sona değiştirmek zorunda kaldı.
Aykut Hoca döneminde kapıdan bakmasına müsaade edilmeyen menajerler Konyaspor tesislerinin her koridorunda 3er 5er saf tutmaya başladı. Öyle ki ses getirecek denilen, 2 hafta kulübüyle anlaşma gayretiyle uğraşırken Konya’da otelde ağırlanan oyuncu Malick Evouna idi.
Diğer bölgelere yapılan transferlere girmeyi düşünmüyorum. Çünkü halihazırda takımın öncelikli eksik bölgesi forvet bölgesi. Gelen 3 transferden toplamda 3 gol 1 asistlik katkı alan Konyaspor daha seneleri dolmadan bu kez o 3 oyuncuyla yollarını ayırarak yine forvetsiz kaldı ve ara transfer dönemini iple çekti.
Ancak transfere en çok ihtiyacı olan, golcü eksikliği sebebiyle ligde 16. Sırada bulunan Konyaspor 2 hafta geçen ara transferde sadece Yatabare ile sözleşme imzalamış oldu. Bendtner, Rodallega, Sow, Demba Ba, Barrios, Robinho, Keserü, Kravets, Bajic gibi isimlerinin döndüğü yerde birinci santrafor olarak halen transfer yapılmış değil.
Ona rağmen Konyaspor yönetimi 2 haftadır 8 orta saha oyuncusu olmasına rağmen Poko transferine yönelmiş durumda idi. Neyse ki dün Göztepe ile sözleşme imzalaması ile Poko defteri kapanmış oldu ki yönetim belki bu sayede öncelikli transfer hedeflerinin de farkına varmış olur.
Maça gelirsek…
Reşit Akçay döneminden sonra Özdilek takımı eski kimliğine tamamen dönüştürmüş gibi duruyor. Ne yaptığını bilen, kompakt oynayan, topun arkasına geçmeyi başaran bir Konyaspor izledik.
Golü daha erken, daha kolay pozisyonda bulabilecekken değerlendiremeyen Konyaspor, Ali Turan’ın muhteşem pasında, adeta takımın karda açan ilk çiçeği timsali oyuncusu Mehdi’nin topu indirmesi ve Ömer Ali’nin çok ince bir dokunuşuyla öne geçmeyi başardı.
Trabzonspor maçın ikinci yarısında, özellikle ilk 15-20 dakika boyunca oyunu tek kaleye çevirmeyi başarmış olsa da her defasında Konyaspor’un duvar olmuş defansından sekip geri göndü. Yine de 80. Dakikada karambolden golü bulan ve eşitliği sağlayan bordo-mavili ekip, turu getirecek golleri bulmayı başaramadı ve son şampiyon Atiker Konyaspor kupada çeyrek finale yükselmeyi başardı.
Yeni transfer için de bir iki şey karalayalım elimiz değmişken… Yatabare ilk transfer olduğundan beri hedef santrafor olamayacağını söylemiştim. Oyuna girdiği andan itibaren ilerde hareketlilik sağlasa da kendini kenarlara atmaya ve arkadan gelene pozisyon hazırlamaya çalıştığı belli. Yani arkası dönük top alabilecek bir santraforla çok iyi bir çift forvet ikilisi oluşturabilir ancak başka transfer yapılmazsa tek başına forvet hattını sırtlayabileceğinden emin değilim.
Vee son olarak Trabzonspor’un sertliği…
Konyaspor bu sezon Trabzon ile 3 kez karşı karşıya geldi. Bu maçların hepsinde de Trabzonlu oyuncuların agresif ve sert oyunu dikkat çekti. Sezonun henüz ilk maçında Traore’nin ayağını kırmışlardı. ZTK Son 16 turunun ilk maçında da yine Hubocan’ın Vedat’a çok sert bir müdahalesi vardı. Hatta o maçla ilgili yazımda da Hubocan ve Kucka’nın maçın ikinci yarısına çıkmasını hakem mucizesi olarak nitelendirmiştim. Ama ne olursa olsun karşı takımdaki meslektaşına saygısı olmayan, karşıdakinin sağlığını düşünmeyen oyuncularla dolu ne yazık ki yılların Trabzonspor’u.
Bu maça da aynı şekilde agresif başladı Karadeniz ekibi. Özellikle Kucka ilk 20 dakikada futbol mu yoksa kickbox mu yapıyordu anlamak güç. Ama maçın öyle bir anı var ki bunların hepsini siler süpürür cinsten. Kamil Ahmet’in Vedat’a yaptığı hareket yine Trabzon’da oynanan ilk maçta Durica’nın Traore’ye yaptığı hareketin neredeyse aynısıydı. Ve yine sarı kartla geçiştirdi hakem. 3 maç 3ten fazla tehlikeli faul… Twitterda bir Trabzonsporlu taraftarın yaptığı yorumla bu konuyu kaptayım. “her Konya maçında onlarda birini sakatlıyoruz. Bu hafta sonu oynanacak maçta SIRADAKİ KİM acaba?”
Yazı biraz uzun oldu ama değinmeden geçemeyeceğim.
Maçı televizyondan takip ettim. Yayıncı kuruluşta maçın yorumcusu Olcay Çakır… Trabzon camiasının yakından tanıdığı, sevdiği; Trabzonsporlu olduğu bilinen bir spor yorumcusu abimiz. Vedat’ın sakatlandığı pozisyon farklı açılardan, yavaşlatılmış halde 4-5 kere geçmesine rağmen ısrarla temas olmadığını ve Konyasporluların –Şenol Güneş’in de dediği gibi- maçın durmasına sebep olduklarını söyledi. Daha sonra kırık şüphesi olduğunun söylenmesi üzerine “Ben yanlış görmüşüm” diyerek özür diledi.
Yanlış görmüş olabilir kesinlikle sözüm yok zira bence asıl sorun yanlı görmelerinde. Sadece ZTK maçlarında değil diğer organizasyonların yayıncı kuruluşları da maç yorumlamaya lütfen taraflardan biri tuttuğu takım olan yorumcuları çıkarmasın. Sanki maç yorumlamıyor da tuttuğu takımla ilgili spor programı yapıyormuş gibi oluyor ki bu da diğer takıma ve taraftarına saygısızlık bana göre. Ya da bu kişiler kulüplerin kendi televizyonlarında yorumlasınlar maçlarını. Zaten Anadolu takımları umursanmıyor organizasyonlarda bir de taraflı yorumcularla Anadolu takım taraftarlarını üzmeyin…
Paylaş