Sezonun maçı olabilir

Maç yazıları yazanlar bilir; maçın her anında ama özellikle son 10-15 dakika boyunca o maçın başlığını düşünürsünüz. Ben de bu yazı için Milosevic’in golünden sonra “Haklı Galibiyet” gibi bir başlık atmayı düşünmeye başlamıştım ki her şey bir anda tersine döndü. Beraberlik golünden sonra acaba “İki Taraf İçin De İdeal Sonuç” demeyi düşünüyordum bu kez de Trabzon’un ikinci golüyle durum 1-2 oldu.

Tam maçı izlemeyi bırakıp “Konyaspor’a Yazık Oldu” diye yazıya başlayacağım sırada bu kez Konyaspor’un golü geldi ve maç 2-2 bitti. Artık bu saatten sonra başlıkta hangi taraf için ideal sonuç, hangisi haksızlıklara rağmen berabere kaldı önemini yitirdi. Çünkü gerçekten bana göre bu sezonun maçı olmaya aday bir maçtı.

Hakem kararları, tartışmalı goller, penaltı, free-kick, kırmızı kartlar, direkten dönen top, protokolün kavgası, yedek kulübelerindeki tartışma, oyuncular arasındaki gerilim… Bir maçta olabilecek, hatta olmayacak şeylerin de bulunduğu bir maç…

Maç Önü

Maçtan önce Konyaspor cephesinde Mete Kalkavan endişesi vardı. Geçen sezon yine bu tarihlerde oynanan maçtaki kararlarıyla Ali Çamdalı’nın yüzüne karşı “KORKAKSINIZ” diye bağırdığı hakem. Yaşanan olayın yıl dönümünde yine Mete Kalkavan kararlarıyla maça damga vurmayı başardı.

Kırmızı kart pozisyonundan başlayalım. Karar bana göre çok da ağır ve yanlış sayılmaz. Ali Turan’ın profesyonelliğine ve tecrübesine yakışmayacak, tehlike arz edebilecek bir nokta dahi değilken yapılmış yanlış bir hareket. Sporcu sağlığını tehdit eden her hareket kırmızı olmalı. Ancak burada şöyle bir serzenişi var Konyaspor taraftarının ki haklı da bir serzeniş.

Son üç Trabzonspor maçında Konyaspor maçında;

Durica’nın Traore’nin ayağını kırması sarı kart,

Pereira’nın kasti olarak Konyalı bir futbolcunun ayağına basması faul bile değil,

Hubocan’ın Vedat’a yaptığı müdahale faul değil,

Kucka’nın uçarak topa müdahale çabası faul değil,

Kamil Ahmet’in Vedat’a kayarak müdahalesi sarı kart iken aynı şekilde Ali Turan’ın pozisyonunda kırmızı kart verilmesi hakem atamalarında Konyasporlu taraftarları haklı bir serzenişe sürüklüyor.

Devam edelim…

Bazı Trabzonsporlu taraftarlar Konyaspor’un ilk golünden önce Novak- Ömer Ali çarpışmasında faul olduğunu düşünüyorlar. Pozisyonu defalarca izledim ve pozisyona Novak’ın kontrolsüz bir şekilde girdiği ve Ömer Ali’ye çarptığı açık bir şekilde belli. Pozisyonda faul verilmesi durumunda bu taraf Trabzonspor olmayacaktır. Bence hakem doğru bir hareketle devam ettirdi.

Penaltı pozisyonu…

Top Skubic’in açık seçik eline çarpıyor. Penaltı doğru karar ancak geç veirlmiş bir karar.

Trabzonspor’un 2. Golü…

Top Sosa’nın ayağından çıktığı anda Burak Yılmaz Konyasporlu defans oyuncularından en az 50 cm daha kaleye yakın durumda. Tartışmaya dahi gerek olmayan pozisyonu ceza sahasında 10 kişi varken penaltıyı gören yardımcı hakemin önü açık bir şekilde olmasına rağmen görememesi abeste iştigal.

Konyaspor’un 2. Golü…

Hubocan’ın yaptığı hareket faul gibi duruyor lakin sarı kart bence ağır bir karar. Hele ki sonucu kırmızı kart ise çok ağır bir kara bence… Yine de Orkan’ı attığı güzel serbest vuruş golü için tebrik etmek lazım.

Not: Bazı Trabzonspor taraftar sayfalarında Burak Yılmaz’ın bir pozisyonunda penaltı verilmediğini iddia ettiklerini gördüm. Lakin pozisyonu tekrar izleyemediğim için o konuda bir yorum yapmak çok doğru olmaz.

Sonuç olarak maça dönecek olursak; hakem kararları maça damga vurmuş olsa da atılan gollerin güzelliği, mücadele ve hırsın üst düzeyde olması ile bu maç kesinlikle sezonun maçı olabilir. İki tarafa da gitmiş gelmiş olsa da 18. Dakikadan itibaren 10 kişi mücadele etmesine rağmen Trabzonspor gibi bir rakibe karşı ezilmeden oynayan ve mağlup olmayan Konyaspor’u tebrik etmek lazım.

Yine de hala golcü eksikleri göze çarpıyor Konyaspor’da. Yatabare kesinlikle hedef santrafor olamaz. İyi bir ismin transferi şart. İyi bir forvet ve iyi bir sağ stoperle Konyaspor ikinci yarının en çok can yakan, şampiyonu belirleyen takımlarından biri olabilir.