Paylaş
Haftalardır oynanan kötü oyun bu hafta da devam etti ve sonuç yine değişmedi. Takım oynuyor olsa hakemi de eleştireceğim, başkasını da. Fakat biz her hafta fırsatları harcayıp kötü oynamaya devam ediyoruz. Her teknik direktörün başarı anlayışı farklıdır. Samet Aybaba’nın başarı anlayışı ise “ Bu takım sene başında ligin en değersiz kadrosuydu. En az harcamayla kurulan kadro biziz. İlk 10 a girmek bizim için başarıdır. “ dır. Bu her ne kadar doğru olsa da diğer takımlar bizim resmen Avrupa’ya gitmemizi istese de Samet Aybaba’nın isteksizliği sağolsun bu hedef hayal oldu. Son maçlarda çok enteresan kararları yüzünden daha maç başlamadan bile bir umutsuzluk başlıyor bizde.
Maç yorumuna gelecek olursam. Deplasmandaki Bursaspor maçından itibaren takımda bir rehavet ortamı hakim. Zaten küme düşmeyeceğiz diye rahat rahat oynuyorlar. Her hafta böyle oynanan oyun Fenerbahçe karşısında da oynanınca diğer takım taraftarları bunu her zamanki gibi malum olaya yoruyorlar. Maça Robinho’suz başlamak riskli bir hareket. Eğer çok iyi bir şekilde kapanıp Fenerbahçe’yi yorabilecek güçteysen hücum oyuncunu yedekte tutup sonlara doğru alabilirsin. Ama biz iç sahadaki diğer büyük maçların hepsinde kontrolü rakibe verdik. Kontra ataklarla gol bulmaya çalıştık. Başakşehir maçında iki şut çekerek maçı kazandık. Beşiktaş maçında ilk kornerimiz dakika 83 te oldu onu da gole çevirdik. Yani bu maçları zaten kontrollü oynamadan kazandık. Aslında daha cesur oynasak kontrolü elimize de alabilirdik.
Gelelim malum eleştiriye. Biz bu maçı kazanmış olsaydık taraflı tarafsız herkes tarafından kahraman ilan edilecektik. Tıpkı 2010-2011 son maçında olduğu gibi. Maalesef ülkemizde taraftarların çoğu kendi takımlarının başarısızlıklarını başka takımın üstüne atıyor. Bu sebeple bu haftanın suçlusu Sivasspor oldu. Madem Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını engellemek istiyorsunuz. O zaman Galatasaray, Beşiktaş ve Başakşehir kendisi Fenerbahçe’yi yenseydi. İşini Anadolu kulübüne bırakmasaydı. Tıpkı 2010-2011 sezonu senaryosu gibi. Trabzonspor çok iyi futbol oynadığı sezonda Fenerbahçe’yi yenemedi Saraçoğlu’nda. Şampiyonluğun suçlusu Sivasspor ve diğer takımlar oldu. O zaman ben de 2008-2009 sezonu şampiyonunu Sivasspor ilan ediyorum. Şampiyonluğun kaçmasının sorumlusu Sivasspor değildir. Son haftalarda Beşiktaş’a kaybeden takımlardır. Bunu FIFA ve CAS a da götürelim. Haksız çıksak bile şampiyon olduğumuzu iddaa edelim. Nasıl olsa ülkedeki Beşiktaş düşmanları bizi destekleyecektir. Yeri gelince bizi savunacaktır. 2010-2011 sezonu da aynen bu mantıkla oluşturulmuş bir kumpastır. Her sene oynanılan Fenerbahçe Sivasspor maçları da bu algının devamı olarak süregelecektir.
Normal şartlar altında Sivasspor’un Fenerbahçe’yi yenmesi beklenmezken bile bu olaydan sonra Sivasspor’un kazanmaktan başka çaresi yok gibi gözüküyor. Şimdi bu eleştirilerde bulunan insanları aydınlatmak adına bir kaç örnek vereceğim.
1- Bu sezon evinde Başakşehir, Beşiktaş ve Galatasaray’ı yenen bir diğer takım Gençlerbirliği’ydi. Gençlerbirliği de evinde Fenerbahçe’ye kaybetti. Bu suçlamalara maruz kalmadılar. Neden çünkü onlar bir algıyla karşı karşıya değil.
2- Madem Sivasspor, Fenerbahçe’nin çıkarı doğrultusunda çalışıyor. Hafızası iyi olan futbolseverler hatırlayacaktır. 2013-2014 sezonu şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe Sivasspor deplasmanına gelip 2-0 mağlup olup gitmişti. O sezon Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor Fenerbahçe karşısında sadece 1 maç kazanmıştı onu da Galatasaray 1-0 kazandı. O zaman basit bir mantığa göre bu takımlar Fenerbahçe’ye yatmaya çıkıyorlardı o sezon.
3- Hatta o kadar uzağa gitmeyelim genel olarak son 10 maç performanslarını ele alalım. Sivasspor, Trabzonspor’dan daha çok gol bulabilmiş. Beşiktaş ile aynı sayıda galibiyet kazanmış. Galatasaray son 10 Fenerbahçe maçında 2 galibiyet kazanabilmiş. Bu istatistikler neyi gösteriyor.
4- Bu takımın isteksiz oynayışı yatması manasına geliyorsa, Galatasaray ve Göztepe Beşiktaş karşısında; Beşiktaş ve Fenerbahçe Başakşehir karşısında; Fenerbahçe de Başakşehir ve Akhisar’a yatmıştır.
5- Eğer son karşılaşmalarının genelinde alınan kötü sonuçlar yatmanın kısasıysa, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş 3 senedir Başakşehir’e yatıyor. Hatta Başakşehir’in çıkarları için çalışıyor.
6- Kayserispor evinde büyük takımlara karşı iyi sonuçlar alıp ( yenilmeyip) Fenerbahçe’den 5 gol yedi. Bu da konuşulmadı. Malatyaspor evinde Galatasaray’ı yenip Beşiktaş’a berabere kaldı. Fenerbahçe’ye ise kaybetti. Hatta evinde Fenerbahçe’yi yenen Akhisar bu hafta Beşiktaş’a 3-0 kaybetti. O zaman buraya da odaklanalım bir. Yani demek istediğim bir takım onu yendi buna yenildi diye suçlanmamalı. Yoksa içinden çıkılmaz bir döngüye girilir.
7- Sivasspor’un başkanının eskiden Fenerbahçe’de görev almış olması yatmak için geçerli bir neden ise. Geçtiğimiz hafta oynanan Göztepe Beşiktaş maçının da incelenmesi gerekir. Şu an ligde görev alan teknik direktörler, yöneticilerin eskiden 3 büyük takımlarda görev almış olması da bir şeyi ispat etmez.
Eski Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören öncülüğündeki Federasyonda ve onun göreve gelmesiyle şahlanan Beşiktaş’ı da bir incelemek gerekir öyleyse.
Yani sadece istatistiklere bakılacak olursa diğer takımlar hatta Fenerbahçe ve Sivasspor da pek masum değil. Başka bir bahane bulunacak olursa cevabımız ona da hazırdır. Kendi takımının beceriksizliğini başka takıma atmak kolaydır. Bu maçta bizi destekleyen Galatasaray, Beşiktaş ve Başakşehir taraftarları 32 ve 34. haftalarda yine gözlerini bize çevirecektir. Bu eleştiriler yine gelecektir. Çamur at tutmazsa izi kalır. Bahane üretecek olursak bizim de epey bir malzememiz var elimizde. Hakedenin kazanacağı bir sezon olmasını diliyorum. Sivasspor’un kötü gidişatının bu gidişle devam edeceğini düşünüyorum. Umarım tersine döner.
Paylaş