A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 2011 10:40
Türkiye İzcilik Federasyonunun Kütahya'nın Gediz ilçesindeki Murat Dağı'nda düzenlediği “Obalar-Ekipler Kış Kampı”na katılan çocuklar, Eskimolar gibi soğuk ve karlı havada hayatta kalma dersleri alarak, onların igluları ile illerinin sembol yapılarının maketlerini kar ve buz kullanarak yaptı.
Federasyonun 2011 yılı faaliyet programı gereğince Murat Dağı'nda 1450 metre yüksekliğindeki federasyona ait tesislerde organize edilen kampa, Adana, Aksaray, Bursa, Çanakkale, Elazığ, Erzurum, İstanbul, Kayseri ve Kocaeli'den 13-18 yaşları arasında 217 çocuk katıldı.
İzciliğin amacı, izci olmanın kolay yolları, dağda kış koşullarında yaşamayı öğrenme ve izciliği oluşturan kamp yapma, yürüyüş, model uçak yapımı, yüzme ve oryantiring (koşarak, yürüyerek hedef bulma) konularında teorik ve uygulamalı eğitim verilen çocuklar, zirve tırmanışı gerçekleştirdi.
Çocuklar, izci liderlerinin yardımıyla kar ve buz kullanarak inşa ettikleri Eskimoların igluları, Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese, Kocaeli'deki Saat Kulesi, Adana'daki Taş Köprü ve otomobil maketlerinin yanında hatıra fotoğrafları çektirdi.
Kış koşullarında birlikte yaşama ve dayanışma ilkeleri öğretilen çocuklara, karda yürüyüş teknikleri ve çığ konularında da bilgi verildi.
Bir hafta süren kampta çocuklara kardeşlik, dayanışma, sevgi, vatan sevgisi duygularıyla yaşama ve topluma faydalı olma ilkeleri de anlatıldı.
“TÜRKİYE, İZCİLİKTE DÜNYADA KONUŞULAN BİR ÜLKE OLDU”
Federasyon başkanı Hasan Dinçer Subaşı, “Vatanını, milletini seven, çok çalışan, güzel ve ahlaklı insan yetiştirme modeli” diye niteledi.
İzciliğin diğer eğitim modellerinden farklı olduğuna işaret eden Subaşı, çocuk ve gençlerin izcilikten etkilenip onu yaşamının bir parçası haline getirmemesinin mümkün olmadığını söyledi.
Çocukların istek ve beklentilerinin oyun ve macera duygularıyla öne çıkarılarak onları daha önce belirlenen hedef ve amaçlara yönlendirmenin izcilikle sağlanabileceğini belirten Subaşı, şöyle devam etti:
“Diğer çocuklardan farklı tarzda yetişen izciler, vatanını ve milletini çok daha fazla seven, çok daha fazla çalışan insanlar olarak fark ediliyorlar. Eskimoların iglu dedikleri kardan kulübelerde ve kurdukları çadırlarda kalan, telsiz kullanan, arama kurtarma bilen, birçok dalda kendi kendine yetebilen insanlar yetişiyoruz. Öğrendikleri bilgilerle hem fiziksel hem bilgi hem de tecrübe olarak daima hazır yetişiyorlar ve edindikleri bilgilerle kendilerini topluma hizmete adıyorlar. Erken izcilikte 15-18 yaş grubunda çocuklar, topluma hizmet etme parolasıyla yetişir. Burada izci lideri arkadaşlarımız gönüllü olarak çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmesi için çaba gösterdi. İzci liderlerimize ve çocukların eğitimiyle uğraşan herkese teşekkür ederim.”
Subaşı, Türkiye'de izcilikle ilgili eğitimlerin çeşitli ülkelerin dikkatini çektiğini ve çok sayıda ülkeden konferans daveti aldıklarını ifade etti.
Avrupa izcilik teşkilatlarından yaklaşık 800 izcinin, Türkiye'nin çeşitli illerinde düzenledikleri kamplara iştirak ettiğini dile getiren Subaşı, “Batı Avrasya ve Doğu Avrupa'da 20 ülkeden oluşan izcilik teşkilatlarının liderleri, bizim organizatörlüğümüzde Gençlik Haftasında İstanbul'da düzenlenecek barış ve diyalog seminerine katılacak. Federasyon olarak 10 Balkan ülkesiyle bir grup oluşturduk ve dünyadaki diğer izci gruplarına katkıda bulunuyoruz. Türkiye, izcilikte dünyada konuşulan bir ülke oldu” dedi.
EKSİ 40 DERECEDE HAYATTA KALMA DERSLERİ
Federasyon Teknik Kurul Başkanı Nuri Karslı ise kampta ağırlıklı olarak kış şartlarında barınma eğitimi verdiklerini kaydetti.
Kar barınağı, kar mağarası ve iglu yapımını öğrettikleri izci çocukların eksi 40 derecede bile yaşamlarını sürdürebileceklerine dikkati çeken Karslı, hava sıcaklığının en fazla eksi 1 dereceye düştüğü kar barınağının içinin tek mumla ısıtabileceğini söyledi.
Kampa Adana'dan katılan Gizem Çakıcı, hem zor kış şartlarında hayatta kalmayı ve tırmanma ilkelerini öğrendiklerini hem de çeşitli illerden yeni arkadaşlar edindiklerini belirtti.
Kayseri'den gelen Ömer Tekbaş, izcilik kampına ilk kez iştirak ettiğini söyleyerek, “Yaptığımız kar barınakları bu tür kış koşullarında arazide mahsur kaldığımızda yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayacak. Burada öğretilenlerin çok yararlı olduğuna inanıyorum. Evlerimize gittiğimizde kampta tanıştığımız arkadaşlarımızı özlüyoruz” diye konuştu.