Yannick Bolasie: Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan teklif almıştım

Spor Toto 1. Lig ekiplerinden Çaykur Rizespor’un başarılı futbolcusu Yannick Bolasie, performansıyla göz dolduruyor.

Yeşil-mavili ekiple bu sezon çıktığı toplam 26 maçta 16 gol 3 asist kaydeden Kongolu sol kanat oyuncusu, ligde 2.sırada bulunan ve Süper Lig yolunda avantajlı konuma sahip olan takımına önemli katkı sağladı.

Daha önce İngiltere Premier Lig başta olmak üzere Portekiz Ligi’nin önemli ekiplerinde top koşturan Bolasie, kariyeriyle ilgili açıklamalarda bulunurken, yeşil beyazlı ekibin başarılı performansıyla ilgili yorumlarını Spor Arena'ya aktardı.

“SÜPER LİG İÇİN ÇOK MÜCADELE VERDİK, İKİNCİLİĞİ KİMSEYE KAPTIRMAMAMIZ GEREKİYOR”

Süper Lig’e yükselme yolunda ligde 2. sırada yer alıyorsunuz. Ligde son 3 haftaya girilirken bu hafta Tuzlaspor’u konuk edeceksiniz. Hedeflerinizle alakalı neler söylemek istersin?

Çok uzun bir maratonun sonlarına yaklaşıyoruz. Gerçekten çok mücadele verdik ve sıkıntılar çektik. Takımın buraya gelmesi kolay olmadı. Çok uğraştık. Şu anda bulunduğumuz nokta aslında sezon başından beri varmak istediğimiz yerdi. Şimdi bu noktaya geldikten sonra da takım olarak elimizde bir ikincilik var. Elimizdeki bu avantajı hiç kimseye bırakmamamız gerekiyor. İkincilik bizim adımıza çok değerli. Sezon başından beri Süper Lig’e direk çıkabilecek pozisyonu hedeflemiştik. Ligin bitimine kısa bir süre kala buradayız. Başka takımların bu avantajı elimizden almasına izin vermemeliyiz. Önümüzde 3 maç kaldı. Mücadeleci maçlar bizi bekliyor. Tüm hazırlıklarımızı da buna göre yaptık. Ben bu kadar uğraşıp geldiğimiz noktadan artık bir dönüş yapmamamız gerektiğini ve bunu güzel bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

“BÜLENT KORKMAZ’IN ÇOK FARKLI BİR ANTRENÖRLÜK VASFI VE TARZI VAR”

“Rizespor'un layık olduğu yer, Süper Lig. Bizim amacımız da bu” diyen tecrübeli antrenör Bülent Korkmaz’ın yönetimiyle ilgili düşüncelerin nelerdir?

Ben futbolcu olarak İngiltere, Portekiz ve Belçika gibi 3 tane iyi olarak adlandırılabilecek ligde oynadım. Bu liglerde çok üst düzey hocalarla çalıştım. Her antrenörün kendine ait bir tarzı vardı. Bence Bülent Hoca da öyle. Çok farklı bir hocalık vasfı ve tarzı var. Avrupa’da tecrübe edindiğim antrenörlerden çok farklı bir tarzı var. Bu kadar futbolculuk kariyerinde Türk futbolunun en üst seviyelerini görmüş bir hocayla çalışmak ve bana tecrübelerini aktarması benim için olumlu bir şey.

“TÜRKİYE’DE GOL VE ASİSTİN DAHA FAZLA OLMASINA YÖNELİK BİR BEKLENTİ VAR”

Bu sezon ligde ve kupada 26 maçta 16 gol 3 asistlik performansınla dikkat çekiyorsun. Kariyerinin en iyi performansına imza atmak üzeresin. Performansın hakkında neler söylemek istersin?

Ben bundan önce oynadığım üç ligde de ofansif olarak ciddi anlamda katkı veren oyuncuydum. Topun ileriye ulaştırılması ve asist yapma anlamında çok fazla katkı veren oyuncuydum. Bu durumum performans olarak iyi değerlendirilen bir şeydi. Türkiye’de gol ve asistin daha fazla olmasına yönelik bir beklenti var. İsmi olan bir oyuncuysanız, fazla beklentiyle geldiğiniz zaman oyunda sizden gol ve asistler bekleniyor. Maçta diğer yaptığınız katkılar eğer gol ve asiste yansımazsa bazen performansınızın çok da iyi olmadığı değerlendirilebiliyor. Bu sene ben oynadığımız lig itibariyle daha çok gol atabileceğimi zaten düşünüyordum. Gol veya asist anlamında ben takımıma ne kadar katkı sağlarsam kariyerim için iyi ama asıl hedefimiz Çaykur Rizespor’u hak etmediği bu ligden Süper Lig’e çıkarmak. Gol ve asistlerim bu hedefe ulaşmada yardımcı oluyorsa ne mutlu bana. Benim tek isteğim takımımı bir şekilde Süper Lig’e çıkarmaktır. Gollerimin bunda katkısı olması beni mutlu ediyor. Kendimi Rizespor’a borçlu hissediyorum. Kulübü Süper Lig’e çıkartırsam kendimi çok mutlu ve hedefime ulaşmış olarak hissedeceğim.

“EVERTON’DA OYNARKEN BEŞİKTAŞ VE FENERBAHÇE’DEN TRANSFER TEKLİFİ ALMIŞTIM”

2018 yılında Fenerbahçe’nin, 2019 yılındaysa Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın seninle ilgilendiği öne sürülmüştü. O dönem herhangi bir transfer teklifi gelmiş miydi?

Bana hem Beşiktaş’ın hem de Fenerbahçe’nin transfer teklifi yaptığını doğrulayabilirim. Fenerbahçe’nin teklifi sözlü olarak geldi ama Beşiktaş’ın teklifi çok daha net ve sağlam bir transfer teklifiydi. Beşiktaş’ın teklifi çok iyiydi ve olabilir mi acaba diye kafa yormuştum. Beşiktaş’ın teklifi, seçim yapmamı gerektirecek kadar netti ama diğer taraftan da Sporting Lizbon’un teklifi vardı. Benim bir karar vermem gerekiyordu ve ben Sporting Lizbon’u seçmiştim. O zaman o teklif geldiğinde Sporting Lizbon, Avrupa’da başarıları olan ve Portekiz Ligi’nde her zaman ön sıralarda bulunan bir takım olduğu için tercihimi Lizbon’dan yana kullanmıştım. İnsanlar, yaşadıkları zaman dilimindeki psikolojilerine göre seçimler yapıyorlar. Benim Beşiktaş’la ilgili bir fikrim vardı ama Türkiye’ye gelince çok daha farklı olduğunu gördüm. Beşiktaş’ın hem takım hem de camia olarak farklı bir yapıda olduğunu buraya gelince çok daha iyi anladım.

“CENK TOSUN, EVERTON’DA ŞANSSIZ BİR DÖNEM GEÇİRDİ AMA ÇOK KALİTELİ BİR OYUNCU”

İngiltere macerası istediği gibi geçmeyen Everton’dan takım arkadaşın olan Cenk Tosun, teknik direktör Şenol Güneş’in gelmesiyle beraber Beşiktaş’ta yeniden yükselişe geçti. Tecrübeli golcünün İngiltere macerası başta olmak üzere performansıyla ilgili neler söylemek istersin?

Cenk Tosun, bence çok kaliteli ve iyi bir oyuncu. Ceza sahasında topla buluştuğu anda kafayla, sağ ve sol ayağıyla her türlü gol atabilecek yetenekte bir oyuncu. Ben kendisini çok beğeniyorum. Cenk Tosun, Everton’da bence sadece şanssızdı. Bu şanssızlık Everton kaynaklı çok fazla hoca değişikliği olmasından dolayıydı. Cenk, futbolda olmasını hiç istemediğimiz sakatlıklar yaşadı. Futbolcunun sakatlanmadan önceki performansına ulaşması da bir süre alıyor. O performansa hemen ulaşmak o kadar kolay olmuyor. Everton’da kötü bir performans göstermedi. Oynadığı maçlarda elinden gelenin en iyisini yaptı. Futbolcular kendilerini anlayan, kendilerinin neler yapabileceğini bilen ve o fırsatı veren hocalarla çalışmayı çok isterler. Ondan vazgeçmeyen hocalarla çalıştıkları zaman futbolcuların da iştahı ve performansı artar. Cenk’in Şenol Güneş’le öyle bir bağlantısı olduğu için şu anda üst düzey bir performans sergiliyor. Kaliteli bir oyuncu olduğu için Cenk’in bu performansı devam ettireceğini düşünüyorum.

“MASUAKU’NUN MÜTHİŞ BİR OYUN ZEKASI VAR, MULEKA’NIN KENDİNİ GÖSTERECEĞİNE İNANIYORUM”

Beşiktaş’ta oynayan vatandaşların Arthur Masuaku ve Jackson Muleka hakkında neler söylemek istersin? Beşiktaş, başarılı performansından dolayı Masuaku’nun bonservisini aldı fakat Muleka forma şansı bulmakta zorlanıyor. İki oyuncunun potansiyeli hakkında düşüncelerin nelerdir?

Masuaku, çok tecrübeli ve iyi bir oyuncu. Beşiktaş’a geldiği andan itibaren çok iyi bir performans sergileyip, üst düzey bir futbol oynayacağını biliyordum. Bu futbolunun karşılığında da Beşiktaş’ın Masuaku’nun bonservisini alacağından emindim. Çok iyi bir sol ayağı ve müthiş bir oyun zekâsı var. Oyunu devamlı ileriye doğru taşıyabilen, tüm açıları görebilen, çok yönlü iyi bir oyuncu. Beşiktaş için çok iyi oldu. Muleka’nın durumu biraz farklı. Beşiktaş’a Kasımpaşa’dan geldi. Kasımpaşa’da tabi oynadığı futbol ve bulunduğu ortam Beşiktaş’tan tamamen farklıydı. Oradaki başarının büyük takıma yansıması bazen o kadar kolay olmuyor. Türkiye’de özellikle büyük takımlarda ve ofansif yönde oynuyorsanız şans bulduğunuz zaman gol veya asist olarak takıma katkı sağlamanız lazım. Türkiye’de bakış açısı o konuda biraz değişik. Ofansif oyuncu olarak belki oyunun genelinde çok fazla katkı verebilirsiniz ama asist ya da gol yapmadığınız zaman bu durum performansınızın o kadar iyi değerlendirilmemesine yol açabiliyor. Bundan dolayı ben Muleka’nın biraz onu yaşadığını düşünüyorum. Aslında iyi bir oyuncu. Büyük takımda olduğunuz zaman skora bir şekilde katkı vermeniz gerekiyor. Ben Muleka’nın bu senesinin ona bir ders ve alışma senesi olarak görüyorum. Bence Muleka, bu seneden neleri yapıp yapmaması gerektiğiyle ilgili bir ders çıkaracak. Alışma sürecini bitirecek. Muleka, Beşiktaş’ta devam ederse sezon başı kampında hocasına kendini göstereceğini düşünüyorum. Onun takımda yer bulup çok daha iyi performans sergileyeceğine inanıyorum. Dediğim gibi tek sıkıntısının geldiği ortam, futbolun Beşiktaş’ta tamamen farklı olması ve bir geçiş süreci yaşaması olduğunu düşünüyorum.

“AVRUPA’DA ÇOK ÜST DÜZEY BİR MÜCADELEDE FUTBOL OYNANIYOR”

Daha önce Crystal Palace, Everton, Aston Villa, Sporting Lisbon gibi Avrupa’nın önemli kulüplerinde forma giydin. Fiziksel mücadele ve tempo anlamında Avrupa futbolu ile Türk futbolu arasındaki farklardan bahseder misin?

Premier Lig ile Türkiye Lig’i gerçekten çok farklı. Avrupa’da saha içinde yaşananlar, oynanan futbol, fiziksel mücadele, katedilen sprint sayıları, yoğunluk ve maçın içinde yaşanan aksiyonlar açısından burasıyla ciddi bir fark var. Avrupa’da çok üst düzey bir mücadelede futbol oynanıyor. Türkiye’deki antrenmanlar rutin bir şekilde ilerliyor ve maçlara kadar bu rutin devam ediyor. Avrupa’da maçlara hazırlanma biçimi bile değişik oluyor. İzin gününden sonraki günden itibaren rakibe karşı detaylı bir hazırlık yapılıyor. Rakibin karşısına çıktığın zaman hiçbir sürprize mahal verilmiyor. Baştan sona tüm antrenmanlar rakibe göre çok iyi ayarlanıyor ve ona göre tüm hafta hazırlıklar devam ediyor. Herkes saha içine girdiğinde ne yapacağını tam olarak bilerek giriyor. Futbolcuların saha dışında yaşadığı hayat çok farklı. Saha dışında bile tam olarak sporcu hayatı yaşanıyor.

“LUKAKU’YLA LİNGALA DİLİ SAYESİNDE RAKİP DEFANS OYUNCULARINI ŞAŞIRTIYORDUK”

Everton’da forma giydiğin dönem Romelu Lukaku ile dikkat çekici bir performansa imza atmıştınız. Lukaku’yla Everton’daki etkileyici performansın başta olmak üzere saha içindeki uyumunuz hakkında neler söylemek istersin?

Lukaku ile Lingala dili (Kongo’da konuşulan dil) üzerinden bir iletişimimiz vardı ve bunu kullanıyorduk. Rakip stoperler bizim söylediklerimizi anlamadıkları için farklı varyasyonlar yapabiliyorduk. Aramızdaki iletişimle defans oyuncularını şaşırtırdık.  Performansınız saha içindeki iletişimle çok daha iyi hale gelebiliyor. Lukaku ile dikkat çekici performans sergilememizin nedeni iletişimizden dolayıydı. Dil olayı o kadar önemli ki kendi dilinizi konuştuğunuz biri olarak bir süre sonra hisleriniz de ortak olmaya başlıyor. Bu sayede ortaklaşa hareket etmeye başlıyorsunuz. Burada da takım arkadaşlarımla o iletişimi kurmaya çalışıyorum. Ben Türkiye’ye geldiğimden beri Türkçeyi bir şekilde öğrenmeye çalışıyorum ama zor bir dil. Türkçeyi daha iyi konuşmayı ve arkadaşlarımla daha iyi iletişim kurmayı isterdim. Bunun performansa da yansıyacağını düşünüyorum çünkü Lukaku ile öyle olmuştu.