Yanlış oldu TRT ağbi!

Aksiyon filmlerinde bayıldığım bir replik vardır. Kahraman, yaşadığı fena bir tecrübenin ardından, elinin biraz ağır olduğunu nihayet fark eder ve artık adam ayıklamayacağına dair yemin eder.Sonra anti-kahraman, mevzunun dalağını yaracak kadar abartılı hareketler yapmaya gelişir.Seyirci tam ‘‘Yetti gari, boz şu yeminini be yiğidim!’’ aşamasına gelince, kahraman ‘‘Yerim yemini, bozuyorum ben bu yemini. Hiieeeeeyt savulun!’’ diyerek olaylara müdahale eder, kötü adamı ve şurekasını paket yapar vesaire.TRT de bize yeminimizi bozdurdu. Bizim gidip Arı Stüdyoları'nı basacak halimiz yok.Fakat kırıldık bu da böyle biline.‘‘Ne yaptı da kırdı TRT’’ diyeceksiniz.Söyleyelim, hevesimizi kursağımızda bıraktı; Beyaz Gölge'yi harcadı.Bak şimdi... Oldu mu şimdi bu hareket, bu yanlışlık yakıştı mı TRT'ye.***Olaydan şöyle haberimiz oldu. Geçen hafta perşembe gününe dönüyoruz. Efendi insanlar gibi cuma günü çıkacak yazımıza, TRT'ye son kez teşekkür eden bir mesaj ekleyip, gazeteden ayrılmışız.‘‘Beyaz Gölge yine yayınlansın’’ kampanyasının beyin takımı ile (Esas insan Selim Ataz İzmir'deydi), iki dakika biralanacağız.Hayattaki tek ortak noktamız basketbol değil fakat, ekibin doğası gereği basketbol konuşuluyor.Bir ara muhterem bir biraderimiz, ‘‘Usta Flipper hikayesinden haberin var mı?’’ dedi.Ben gayet normal bir şekilde, ‘‘Yunus Flipper mı? Senelerdir görmüşlüğüm yok kendisini’’ cevabını verdim.Biraderimiz muhterem olduğu kadar, çok da iyi kalplidir. Belli ki ortada bir arıza var. Kötü haber verecek fakat, içi kaldırmıyor.‘‘Öksür usta! Neyse mesele söyle’’ dedik. Ağır ağır, dünyanın en fena haberini veriyormuş gibi konuşmaya başladı: ‘‘Beyaz Gölge gitti, yerine Flipper geldi’’ dedi.***Şöyle bir gözüm karardı haliyle. TRT denince içi sıkılan bir kuşağın elemanlarıyız.TRT'ye karşı hislerimiz üzerinde derin bir bilimsel araştırma yapılsa, siyasi görüşümüzün belirlenmesinden, libidomuza kadar uzanılabilir.Fakat bu son ‘‘Beyaz Gölge’’ konusundaki isteğimize, olumlu yanıt aldınca bayağı bir gaza gelmiş, TRT'yi sever olmuştuk.Yalanmış meğer!TRT'ciler ‘‘Beyaz Gölge’’yi çocuk kandırır gibi Avrupa Basketbol Şampiyonası sırasında yayınlayıp sonra hooop cumartesi gününe sallamışlar.Cumartesi gününe sallandığı konusunda da emin değiliz aslında.Bazı elemanlar, Koç Reeves ve tayfasının maceralarının tamamen kaldırıldığını öne sürüyor.TRT yıllardır yaşamadığımız bir duyguyu yaşattı bize yine. Küçükken de en sevdiğiniz program zort diye yayından kaldırılırdı, anons edilen film yerine tel maşa başka bir film yayınlanırdı, TRT'ye uyuz olunurdu.Hayatının bir bölümünü siyah-beyaz ekranın karşısında ‘‘Necefli Maşrapa’’ seyrederek geçirdik biz.İki damla şuurumuz veya kıt da olsa aklımız varsa, bu micizedir.Ama nedir? Olmayacağını, olamayacağını düşünsek de TRT'den bir güzellik talebinde bulunduk.O kadar insan, işini gücünü bırakıp e-mail'ler döşendi.Sonra görüldü ki; TRT ‘‘Beyaz Gölge’’yi yeniden yayınlıyor, coşuldu, sevinç bünyelere sığmaz oldu vesaire...Sabah yayınlanması üzerine yüzümüzü kızartıp, ‘‘Akşama alsak olmaz mı TRT ağbi?’’ dedik.Aa bir baktık ki o da oldu. Zaten o dakika huylanmamız lazımdı. Belki TRT'nin iyi bir iş yapması bizi şaşırttı, sevindirdi, belki de basiretimiz bağlandı.Hatta, elemanlar ‘‘Martı Adası için de bastıralım’’, ‘‘Galactica'da yayınlansa süper olmaz mı?’’, ‘‘Hans'ı özledim. Bonanza kampanyası başlatalım’’ kıvamına gelmişti.Ve hatta, TRT elinde bol bol bulunan kanallardan birini ‘‘Nostalji Kanalı’’ yapsa diye düşünmeye başlamıştık.Planımız projemiz de hazırdı: ‘‘TRT 3, akşama kadar spor verse, sonra TRT arşivlerinden seçmelerin yayınladığı bir kuşak yapsa’’ diye, TRT için üstümüze vazife olmasa da yayın akışı bile planlamıştık.Tam biz böyle gaza gelmişken, kara haberi veren muhterem biraderimizin deyişiyle, ‘‘Pişmiş kelle gibi sırıtan Flipper’’ çıktı karşımıza.Yanlış anlaşılmasın. Flipper'la bir alıp veremediğimiz yok. Hatta küçükken güzel güzel seyrederdik.Ama şu anda Flipper'a da yazık oldu.O da TRT'nin ‘‘Beyaz Gölge’’ kandırmacasının bir parçası konumuna düştü.Ölmüş gitmiştir Flipper şimdi, arkasından kötü konuşmayalım biz yine de...***Son sözümüz yine TRT'ye:‘‘Bak TRT ağbi!Tam en güzel dostluklar, kavgalardan doğar diye düşünmeye başlamışken, tam seni sevmeye, sana güvenebileceğimize inanmışken, bu yanlışı yapmayacaktın.Ama yılmak yok. Biz bastırmaya devam edeceğiz... Edeceğiz değil mi arkadaşlar... Beni öyle 'Yürü ağbi, arkandan geliyoruz' diye öne itip sonra toz olmaca yok ha!..Alacağın olsun TRT ağbi!..’’